Burada aşk'a dair bir şeyler olmalı (!)
Mesela, alkol
Mesela, buruşturulup atılmış yüzlerce sayfa
Mesela, sen (!)
Mesela, birşeyler olmalıydı
Hiç olmadı, mesela olmalı...
Yeri geldiğinde;
Sen, şairleri şair yapansın.
Sen, herkesin kağıtlara yazdığı kişisin.
Sen yalnızlığa mahkum edip İstanbulla kendini aynı satıra koyduran kişisin.
Sen, İstanbulsun.
Sen, yazdıran kalemsin.
Her insan bir gün gider
Bedenini çarmıhta bırakıp gitmek gibi
Sevip de, sevdiğini inkar eden lâl dudaklar gibi
Ve zaman ilerler...
Günlerce, haftalarca belki de aylar yıllarca
Yaşarsın, o inkar eder biz söyleyeme çalışırız ve hep beraber unutmaya çalışlar
Tabuttan dirilmek gibidir, ikimizin karşılaşma olasılığı...
Şuan üstüm başım kokuyor, lağımda çalışan işçi gibi...
Aylardır vücuduma zerre su değmiyor.
Her gün bakkala iki ekmek almaya çıkan ben, artık bir ekmek bir sigara yanında da alkolü eksik olmadan eve geri dönüyor...
Artık gazetelerin spor kısımlarını okumuyorum, aldığım şarabın etrafını sarıyorum gece sokak köşelerinde kimse görmesin diye.
Kapımı çalan komşular yoklar artık, sanırsam hepsi taşındı?
Aslında çok şey değişti. Ama bunu kabullenmek istemiyorum.
İçi boş bir otobüste seyahat ediyoruz
Boş ama hüzün dolu, neşe dolu, heyecan dolu
Yıllar yılı seyahat halindeyiz ve hala yaşıyoruz
Gidiyoruz, durakların yerini bilmeden, yürüyoruz
Koşar adım ileri saatler, ve geriye gönüp bakmaksızın
Hasret bahçesinde gül kokmayan bir yerdeyim
Heryerde mermi izleri ve bir sis, barut kokusu
Heryer kefen heryer kan topluluğu
Topraklar kan kokuyor ve kan soluyor
Savaş melekleri dolaşıyor dağların ardında
Bitmeyen hikâyelerin, mutlu sonlarında kaybolsun sevgimiz
Mabet boşluğundan kaysın yıldızımız, gökte aramayalım birbirimizi
Seni, suyun yere düştüğü kadar hafif
Azrail’in, ölüm peşinde koştuğu kadar çok sevmek istiyorum
Semalarda yıldız toplamak istiyorum, gece gelmeden
Nazan bir hicran günü
Ebruli dudakların bir beste sanki
Derin hülyalarda, deniz meltemi nefesin
Semazen gibi dans ederken ellerim
Haktan bekler el gibi, gönülden geçen sel gibi
Bensiz, bir yaprak misali dalda sessiz soluyorsan
Sığmıyorsam gözlerinin ta içindeki mutluluğa
Kuşlar uçmaz oldu sen gittin gideli bu şehirden
Sensiz güneş, karanlıktan beter gel öldür beni yar
Bir çığ gibi örttün kendini, söyleyemedim seni sevdiğimi
Kürşad Polat, genç ve yetenekli bir şair. Bu güzel şiirleri yazdığı için tebrikler ve başarılar. Yüreğine ve kalemine sağlık. Gündüz yayınevinin 500 kişilik dev yazar ve şair kadrosuna katılmasını arzu ederiz. Onunla daha da güç kazanırız. Birlikten kuvvet doğar. Şairin, Gündüz Yayınlarının tanıtım ...