Sen insana satırlar yazdırıp, gitmiş olsan bile ardına şiirler yazdırırsın.
Ama busefer farklı,
Şimdi,
Ben ateş, sen sigara olacaksın.
Ben her önüme geleni yakarken.
Sen her önüne geleni zehirleyeceksin.
Bu hayatın elleri yok!
Sokak duvarlarına acılar, umutsuzluklar ve sensizlikler çiziliyor.
Bu sokakların ağzı yok!
Çığlıklar yapışıyor iki dudak arasına ve sesler yaratılıyor iki göz yaşına,
Velhasıl,
Hayat yok yaşadığım şehirde, yaşama dair hiçbir şey!
Çek silahını ve okşa tozlu rafların tenini, ardından kapat kapakları yeni bir devir başlat.Otur sandalyende ve yaşlanmayı bekle, belki gelir düşüncelerini sahireye mektup yaz ama yollama bırak sende kalsın.Bekle dirilsin tüm bedenler önce gök yarılsın sonra yüzlerimiz ayın 14 ü gibi parlasın.Süt emziren teyzeler çocuklarını unutsun.
Sonra yak sigaranı, ve dünyanın sonunu büyük bir zevkle izle...
Umutlarımız; defterlere düz bir çizgi çekmekti yada bir ev yapmak, üzerlerinde uçuşan martılar yada bulutlar...
Hayal gücümüz genişti bizim, rakamları hayvanlara benzetmek ve onları rakamlarla ifade etmek...
Çocukluğumuz; pamuk şekerdi, tasoydu, elden çıktığında dönen pervanelerdi
Şimdi,
Teknolojimi gelişti?
Yoksa alanımız mı daraldı?
Tenimin hüznü, açan çiçeğin dikenidir
Kalbim gidene protesto niteliğinde ki, üstü küfürlü karton
Hayallerimi heybeme koyup, uzun menzilli silahın hedefine duran sanığım
Gökyüzüne toprak saçarak, martıları beslerken
Üst üste yakılan sigaranın parmaktaki dansıyım
Tamda ayrılıkların birbirine aşık olduğu yeri bulmuşken
Perişanlar içinde Perişânım, yazdırma bana en baştan İstanbulun en derin matemini
İliklerime kadar titreyip yazdığım her bir kelimem, sana sevâp iken
Lügâtıma haram gelir, sana sarfedemediğim her bir cümlem...
Hiç oynamadığım bir filmin başrolünü üstleniyorum
Senarist ve yapımcılar tanıdık
Lakin kulağın duyduğu ritim busefer farklı
Biraz huzur, biraz da raam olmak
Güneş batıdan gelse, belki senaryo daha iyi olabilirdi
Peygamberin emri ile hedef oldu constantine,
Dağlar selam duruyordu Fatih denen şahine.
O ki Yaradan'ın sevdiği bir kul
Fatih koydu adını, islam için İstanbul! ...
Karalar deniz bağladı, vurulan zincire inat
Kazanılan zaferle gözlerin yumulu kainat
Ve, güneş onlar için inmiş bir kitaptı
Çünkü yüzlerinin kızarıklığını örtecek kadar şeffaftı...
Damarlarımda ki zerre kana dokunmayacağım bugün.
Sigarayı yakmadan, alkolü mideye atmadan gideceğim,
İnan sessizce...
Beni ızdıraplara boğan sevgiliden, küfrü sakınarak.
İlkokul müzikleri dans edecek benim saatimde,
Kürşad Polat, genç ve yetenekli bir şair. Bu güzel şiirleri yazdığı için tebrikler ve başarılar. Yüreğine ve kalemine sağlık. Gündüz yayınevinin 500 kişilik dev yazar ve şair kadrosuna katılmasını arzu ederiz. Onunla daha da güç kazanırız. Birlikten kuvvet doğar. Şairin, Gündüz Yayınlarının tanıtım ...