Ben aşk yolunun son neferi
Sanki yüreğim yangın yeri
Kopsa kıyamet dönmem geri
Gidiyorum Arzu’m hoşçakal
Sözlerini beynime çaktım
Döndü yürek şaşkına
Söz geçmiyor taşkına
Tut elimi ne olur
Yeter Allah aşkına
Arzu benim güneşim
Yüreğim sen onu unut
Bu sevdanın vuslatı yok
Ne bir ışık var, ne umut
Bu sevdanın vuslatı yok
Yetsin bunca zulüm yetsin
Gökkubbenin üstüme
Çöktüğü gün bugün
Bir vefasızın kalbimi
Söktüğü gün bugün
Ve
Gözlerimin değil
Ateşi aşkta yanmış özüm var
Parada, ne de pulda gözüm var
Dinlersen sana bir çift sözüm var
Varlığında kaybolduysam eğer
Yokluğun beni bulmaya değer
Aşk, neşeli bir Haziran
Aşk, hüzünlü bir Eylül
Aşk, yüreğe saplanan hançer
Aşk, kan damlatan bir gül
Aşk, gökkuşağı gibi rengarenk
Aşk, bir armoni, tatlı bir ahenk
Gurbet elde tek başına
Duramam sensiz Asyacan
Hasreti sabır taşına
Vuramam sensiz Asyacan
Haykır yürek gelde dile
Öyle bir devirdeyiz ki Atam
Gündüzler kalleş, geceler kalleş
Başımızın tacı vatan satan
Köleler kalleş, eceler kalleş
İhanette yarışta hainler
Boğazında düğümlüyken sözlerin
Ve hafif nemliyken gözlerin
Hani dün çayımızı yudumlarken
Maksat muhabbet olsun kabilinden
Sordun ya
Dün akşam
Şehadete gün verirken zaman
Yiğitlere ün verirken zaman
Asrın girdabında erirken zaman
Dert sofrasından bal yediler,
Baş verdiler, baş eğmediler...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!