Batı küresel soyguncu tefeciler yüz yıl önce ki tedaviden ders almadıkları yaşananlar sonucu öğrenildi.
Türk ulusu ise iyi insan yetiştirmekten vazgeçtiği için iç tehdidin yeniden harekete geçerek bu kötülüğü yaşamak zorunda kaldığı için kendisiyle yüzleşmek zorunda kaldı.
İnsanın ve her zihniyetin kendisiyle yüzleşmesi en doğru tedavi ve iyileşme yöntemidir.
İnsan tinini bilinçli bir saldırıyla öldüren küresel soyguncu ekonomik sistem hız, haz, ötekileştirme, özenti, narsisizm, büyüklenme vb sayılması çok uzun sürecek kötülükler ile üretiyor piyasa hastalıklarını.
Ürettiği her piyasa hastalığını yine iyileştirmeyen petro kimya ilaç piyasası ile daha fazla bağımlı hasta üreten bir zebani sistemine dönüştü. Bilim, bilim olmaktan çıktı. Bilim adına çalışan hekimleri de piyasa doktoru olmaya zorladılar.
Bu vahşi sisteme tinsel ve bedensel olarak verdiğimiz tepkiye hastalık denemez. Bu haklı bir insanlık tavrının sonucudur. Anadolu ve Türk ulusuna organize ve bilinçli bir soygun ile saldırı yapıldı.
Korkuya dayalı bastırılan tüm duygular, kopan insan ilişkileri asosyal bir bir toplumu sosyal medya, pandemi ve yapay zeka ve yapay metafizik hilesi ile bitmeyen bir gelecek kaygısı içine düşürüldü.
Oysa bu telaş gelmiş olan yıkıma karşı bir direniş bilincine uyanış ile dönüşmesi gerekiyordu.
Uyanışı engellemeye yönelik karşı tutumları kanlı soyguncu ve soykırımcı niyetlerini ortaya çıkardı.
Türk ulusu 1950'den bugüne hit faşizme maruz kaldığı için travmalara alıştı hasta olmadı bağışıklık üretti. Yalnız insanlıktan birlik beraberlik ve bütünlüğü korumak adına yüksek basiretli tutumundan asla vazgeçmedi.
Uyanışı ve direnişi devrim inancına dönüştüren tutum insanlıktan vazgeçmeyen geçmiş tarihi kültürün sağlam kadim bilgeliği ile geldi.
Karanlığı delen gök tin karanlık çağı kapatma gücüne erişti.
Susanlar artık susmayacak, bugüne kadar bağırarak soyanlar soyduranlar susacak.
Utanmayanlar utananlara, unutanlar unutmayanlara borçludur. Çekinmeden utandıran ve unutturmayan direniş ile uyanışı toplumsal uyumlu bir enerjiye dönüştüren etik ahlak toplum uyanmıyor ise utanmaya gerek yok diyen sömürüye karşı olanların içinden çıkar.
Bizim kim olduğumuzu unutturmaya çalışanlar kim olduğumuz ile yüz yıl sonra yeniden tanışarak pişmanlık dolu bir cehenneme geçecekler.
Yüz yıl önce geldikleri gibi gönderildiği için gidenleri bu çağda yeniden getirenler getirilenler ile birlikte gönderilecekler.
▪️Önder Karaçay ▪️
Önder KaraçayKayıt Tarihi : 15.11.2025 20:18:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
🔹♾️ TÜRK ♾️🔹




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!