Bu gün,
Yayladan ovaya iniyorum.
Madan dağından beygire,
Odun sarmışım.
Bir türkü tutturmuşum,
On nağme uydurmuşum,
Acı kavak yaylasında,
Islık havasında.
Derken,
Bir cip durdu yanı başımda.
Nereye yolculuk diye seslendi,
Ovaya dedim...
Şöyle bir durdu,
Yirmi kilometre yol mu gideceksin,
Bir de gerimi döneceksin,
Diye sordu.
Evet deyince,
Şaşır dı,
Sapsarı oldu...
Biz den kimse yok yayla da.
Nenenin birisi,
Ben küçükken ölmüş.
Öbürü toprak altında kalmış.
Dedenin birisini hiç tanımam.
Öbürü zaten sakat,
Vay anam,oy anam.
Bakıyorum şöyle,
Suyun kaynağı,
Ayının ini,
Kurdun yuvası,
Herkesin ninesi var.
Ama benim hiç bir şeyim yok.
Ne adım,
Ne sanım,
Ne de büyüklerden uğrayacağım.
Dayan Hasan dayan,
Dört saat sonra,
Kavuşursun kara somuna.
Beygire de yazık bu arada,
Yükün altında,
Yılan gibi kıvranmakta.
Ama,
Allah büyük,
Peygamber hak,
Bu garip hayatına bir de,
Yirmi yıl sonra bak.
Islık çalarak,
Yola devam...
Hasan Arpacı,1972,Ortalıca,Tosya
Hasan ArpaciKayıt Tarihi : 3.2.2021 08:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hayırlı sınavlar.
TÜM YORUMLAR (1)