Kurban, Şiiri - Erdogan Bektas

Sabah ezan sesi elbet güzel de
Horozun sesi de hoş idi kurban
Ölümler olurdu köyde ezel de
Yürek yanar gözler yaş idi kurban

Babam Ferhat gibi dağları yardı
Anam yuvamızın harcını kardı
Evlilikte güven sadakat vardı
Onlar daha sadık eş idi kurban

Ekmek bulgur soğan varsa şişerdik
Darda kalanlara hemen koşardık
Evden çıkmak için tünel eşerdik
O zamanlar kış da kış idi kurban

Ocaklarda kışın tezek yanardı
Yüzler ısınırdı sırtlar donardı
Biz doyduk mu anam bizden kanardı
Babam başımızda baş idi kurban

Anneler bebeğe höllük elerdi
Isıtıp kundağa öyle belerdi
Bahar geldi miydi yüzler gülerdi
Madımak ne güzel aş idi kurban

Çökelek soğandan dürüm ederdik
Camız inek dana koyun güderdik
Yazı yaban yorgan yastık niderdik
Yatağımız toprak taş idi kurban

Tavuk vardı kedi vardı it vardı
Pire vardı yavşak vardı bit vardı
Her şeyimiz vardı ama kıt vardı
Lamba idare ev loş idi kurban

Dedemiz buğdayla imam olurdu
Harman kalktığında hakkın alırdı
Ezanın vaktini bir o bilirdi
O zaman da vakit beş idi kurban

Hazan der bu çaba neyin çabası
Hormonla tanıştık sözün kabası
Teknoloji denen çagın vebası
Köyleri şehire taşıdı kurban