İslam, insana özgür bir irade tanıyan ve insanları zorlamadan, onları hakikate çağıran bir din olarak tanımlanır. Bakara Suresi 256. ayette açıkça ifade edildiği üzere, “Dinde zorlama yoktur. Şüphesiz, doğruluk sapıklıktan apaçık ayrılmıştır.” Bu ifade, İslam’ın dayatma ve baskıyla değil, akıl ve kalp yoluyla benimsenmesi gerektiğini ortaya koyar. Ancak modern zamanlarda, bu yaklaşımın yerini genellikle geleneksel din anlayışının dogmatik ve zorlayıcı tutumu almıştır. Bu durum, birçok insanın zihninde sorular ve kafa karışıklıkları yaratmıştır. Bugünün insanı, bilimsel ve felsefi akımlarla şekillenmiş bir zihin yapısına sahiptir. Özellikle materyalist felsefe, insanların hakikate ulaşmasını engelleyen bir perde görevi görmektedir. Bu nedenle, İslam’ı anlatmaya bilimsel ve mantıksal bir temelden başlamak gereklidir. Modern insanın aklındaki soruları yanıtlamadan, onları Kur’ân’ın sunduğu hakikate davet etmek mümkün değildir. Ancak bu noktada, bilimsel delillerin İslam’ı desteklemesinden ziyade, Kur’ân’ın akla hitap eden yapısını göstermek daha etkili olacaktır.
Kur’ân’daki İslam, net, yalın ve hakikati merkeze alan bir yaşam tarzıdır. Ancak geleneksel din anlayışı, çoğu zaman Kur’ân’ın mesajını gölgede bırakan yanlış yorumlar ve kültürel etkilerle şekillenmiştir. Örneğin:
Recm Meselesi: Kur’ân’da recm cezası bulunmaz, ancak geleneksel kaynaklar bu uygulamayı İslam’a mal etmiştir.
Başörtüsü Zorunluluğu: Kadınların örtünmesi konusu, Kur’ân’daki bağlamından çıkarılarak bir zorunluluk haline getirilmiştir.
Kadın-Erkek Eşitliği: Geleneksel anlayış, kadınların haklarını kısıtlayarak onları ikinci sınıf bireyler haline getirmiştir. Oysa Kur’ân, kadın ve erkeği eşit haklarla donatmıştır.
Türbe ve Şeyh İnancı: Kur’ân, Allah’tan başkasına dua etmeyi ve aracı kabul etmeyi şirk olarak tanımlar. Ancak türbe ziyaretleri ve şeyhlere bağlanma, geleneksel din anlayışında yaygın uygulamalardır.
Bu yanlış inanış ve uygulamalar, insanları gerçek İslam’dan uzaklaştırmakta ve onları Kur’ân’ın sunduğu berrak hakikatten mahrum bırakmaktadır.
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta