Sen kum nedir bilmezsin
Deniz görmedin ki.
Yum gözlerini zamanı düşün,
Deniz bir gözünde
Kum bir gözündedir.
Sen taş nedir bilmezsin
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Kardaşım, yukarıda ki deyimler silsilesi, ne bir Şiirdir, ne bir Manidir,
nede bir özlü sözdür. Merhum Şairimiz aklına geleni sıralamış???
Yüce Yaradan taksiratını af eylesin....
Ne umarsın?
Umduklarını kum gömersin.
Gün döner insan her an göz kırpar, akıl döner.
Ufuk çizgisi dağlarda engebeli denizlerde düz.
İnsanın bakışı bir ayağından öbür ayağına bir adım
bir elinden öbür eline bir karış
Bir tarafından öbür tarafına bir hayatıdır.
Anlatır.
''Sen elmayı seviyorsun diye
Elma da seni sevmek zorunda değil'' Nazım Hikmet
Ne güzel söylemiş önlü şair.
Bu şairlerin bazıları çok bencil.
en büyük örneği ben...
Gel de eleştirme?
İlk kıtada ‘Sen kum nedir bilmezsin/ Deniz görmedin ki.’ denilmektedir. Kum sadece denizde mi olur? Derelerde, ırmaklarda da olur. İkinci kıtada ‘Sen taş nedir bilmezsin/ Dağa çıkmadın ki.’ denilmektedir. Taş illaki dağda mı olur?
Güya şiirden çok anlayıp şiiri okuyunca aldıkları keyiften ayılıp bayılanlar olacaktır amma kimse kusura bakmasın ilk dört kıtada şiir namına şahsım adına bir şey göremedim.
Son kıtada şiir belirmektedir. Şair ‘Bütün güzellikler sende/ Aşk bendedir.’ demektedir. Biz bu sözü zaten ‘Güzelliğin on par'etmez/ Şu bendeki aşk olmasa’ dizeleriyle Âşık Veysel’den duyduk.
Ayrıca aynı şiirleri sürekli günde görmek de artık kabak tadı vermeye başladı.
Seğmeoğlu
Bu ne yani şimdi? Hadi diyelim ki bu arkadaş bu saçma sapan ifadeleri kafa sarhoş, ruhu bi-hoşken yazmış, peki ya bunu günün şiiri seçen jüriye ne demeli?
Sayın jüri, adam sırf meşhur diye onun her saçmalığını güzel kabul etmek asla mantıklı değildir. Lütfen daha makul davranarak bizlere muhtevasına hikmetin, hakikatin, mananın ve marifetin hakim olduğu şiir gibi şiirler takdim edin artık!
Saygılarımla...
Rahmetliye sormak lazımdı
Acaba şiir kelimelere satranç oynamak mıdır ?
Saygı ve rahmetle... biraz sitem biraz kinaye...
Güzel şiir.
sev, o alevler seni varsın, sarsın
sevdinse eğer, bil, yaşıyorsun, varsın
dünya küçülür, sığmaz olursun giderek
sevdikçe büyürsün, çoğalır, artarsın.
Dizelerinin de sahibi şairimizi rahmetle anıyorum.
Sen aşk nedir bilmezsin
Beni sevmedin ki.
Ağla, ağlayabildiğin kadar,
Bütün güzellikler sende
Aşk bendedir.
SADECE ŞİİR BU BU DİZELERDE
Ünlü ustayı saygıyla rahmetle anıyoruz
Bu şiir ile ilgili 30 tane yorum bulunmakta