Sert ve saglam kabuklu kuraklasmalarin amansiz can cekiserek hic bir dokunusa cevap nitelikli tepki vermeyecek bezgin üzgün pörsümelerle cümle hayatin can özünden sogulup ölümcül suskunluga bürünmesi, degersiz bakimsiza terkederek yasamini kaybetmis INSANLIK künyesinin intihar ve imha tutanak bildirimidir.Bundan dolayidir ki tüm zamanlar adina yasamin yorgunluk yahut yikim egilimi gösteren bozulmalara karsin teminat saglayicisi, dogal döngüsünde karakteristik özelliginin geregi her eskiyen deger birikimlerini aslindan olan kök ve kaynaklardan doyurup besleyerek tazelikler ve diri topraklanmalar saglayip sunarken; ayni zamanda da devamliligi saylayacak olan nesil cogalimlarinin aklini, fikrini, sorumlulugunu, bilgisini, özgürlügünü,becerisini, vicdanini,sevgisini, emegini,ahlakini, özgüvenini, cesaretini tüm zor ve kolayliklariyla tamir yahut tedarik eden bilgeligi devir teslim eder.
„kimin umurunda saat yatsiyi geçmis bile
koyarmis anam manti kazanini sobaya
kerme ile odlayinca baslarmis manti kaynamaya
hoplarmis yumruk gibi mantilar kazan içinde“ ..Soguk Bir Kis Gününden Sicak Bir ANI`
Dünyanin maddesi malzemesi ve konusu ne kadar egilir bükülür kayganlasir degiskenlik ederse etsin hic bir yorgunluk ve yilginliga mahal vermeden kendini kavrayip kucaklayarak degisip dönüsen bütün hayat sartlarina bozulmamis ve bozguna ugramamis INSAN SADELiGiYLE dayanip direnmenin akil fikir ilim bilgi beceri bilgesidir Haci Ibrahim SAGIR. Onun hayata tutunup, insanla yasadigi toplum arasinda hicbir kuskuya mahal birakmayan saglam kök ve kaynaklara dayanan özdesligi herhangi idarelik yahut ismarlama ödünclerle gündelik kullanimlarin ögün nafakasi degil, haritalarin kesfedilmedigi ve üstüne milat tarihi atilmadik insanlik evveliyatinin ucsuz bucaksiz steplerden,zirveleri asilmaz karli daglardan, susuz cöllerden ve zaman asirisi akip giden nehirlerden boy boy sürüklenip gelen OHUN hece yazmali yasam klavuzlugu ve insani insana emanet eden DEDE KORKUT söylenceleri damarindandir.
„Kimi sulamaya gelirdi esegin,
Gelinler yikardi yünün dösegin,
Kurur muydu Kötü pinar esigin,
Yanmiyormus yürek göz görmeyince.“…..Göz Görmeyince`den
„Alem bir sır ülkesi
Hâk'tan gelen bel'i gör
Nedir Hâk'kın ilkesi
Yön gösteren eli gör
Kendinden başla işe
Son ver azgın gidişe
İnsanca yatıp düşe
Geldiğin ezeli gör „……Gör`den
Nasil ki `Konusmaya Zorlamak` bir kimseye veya topluma en agir sorgulama ve katlanilmaz iskenceler altinda dayatilan zulmün veri hissesiyse, KONUSMAK ISTEGINI SiNDiRiP SUSTURMAK`da insanligi tüm degerlerden devre disi birakarak olmadigi yapi degisimlerine ezip bozup asimile etme hirs ve egilim sapkinliginin hastalikli hal bildiriminden baska birsey degildir. Anne gibi olmalidir, yorgunlugu zahmeti emegi ilgisi titizligi fedakarligi tutarliligi asla üstüne kakilmis yük saymaksizin kendinden olani insana büyütüp yetistirirken her DiLLENiP KONUSTUGU hece kirpintilarina kol kanat gerip, sonsuz sinirsiz öznesi yüklemi kendinden olan cümle kruluslarindan kavradigi hayata kendi farkini katmasi icin her türlü yakinlik, azim, tutku, samimiyet ve özveriyi esirgemeden büyütülecek olan yasama sevinci. DiL tam da bunun hicbir zaman üstünde yapay calismalar yapilamayacagi ihmale gelmez asal unsuru ve ana maddesidir.DIL ise yasamin ihtiyac duydugu gereksinimleri edinirken akil, fikir, bilgi, deneyim, paylasim, hak, hukuk, onur, ahlak, vicdan, sorumluluk degerler bütünü ölcen tartan hassasiyetiyle kisinin kendi gercekligine özdes yasadigi dünyasini bütün yabancililiklardan ve iletisimsizliklerden kurtardigi güvenceye kavusturan insani bizzat kendi temsiliyet ses ve solugudur. Bu derinlikten hale yola ve dile gelen insani yüreginde tasiyip kaleminde konusur danisir kültür iletisimcisi ve sair HACI IBRAHiM SAGIR.
„alıcın dibindeki dikenleri temizledi
davarda yatmışken kendiside dinlemek istedi
oturdu çoban mustafa alıcın gölgesine
karısı ne koydu acaba bugün çentesine
eski küçük sargısını temizlediği yere serdi“…..Coban Mustafa`dan
„Kötü kaderine ağlar,
Hergün karaları bağlar,
Feryat yanık yürek dağlar,
Bir ses gelir derinlerden.“……Bir Ses Gelir Derinden `den
„Umutlarım bir yel oldu,
Eser eser eşe belki.
Derdim içte bir hal oldu,
Vurur vurur dışa belki.
Yeni bahara sakladım,
Yaz geçti, son'u bekledim,
Kar tanesine ekledim,
Yağar yağar kışa belki.“……Belki`den
Börtü böceklerin kondugu hersey mor degildir. Her mor olan cayir cimen degildir. Her mor olana da tasiyan ve yüklenen hayatin nafakasini toplamak icin konup göcen mesaide degildirler börtü böcekler. Duyumu gayreti kaygisi titizligi hassasiyeti algisi ilgisi kullanmaktan üsenmedigi doku organ deneyim ve hünerlerinin yanisirasina düsüncesini katarak yasam mesaisini kolaylastirmanin zenginligin öznesi olan insan, hic bir yalan yanlis yahut yabanci kisiliklerde yasamaya kalkisarak baskasinin diliyle hayati konusmanin intihar deneyiminde bulunmamaliydi. Kainatiyla kurdugu iletisimi anlamlandirdigi kadar degerlere adlandirip kavrayarak, toplumsal bilincin tüm kazanim ve birikimleriyle kendini tartip denge buldugu özgüvenliligiyle dünün yorulan yipranan eskiyen seylerini onarip tazeleme gücünü dinc ve diri tutacakken, kendini hice sayan cok gösterisli boyali süslü üfürüklerle kanatlanip ayari bozuk akil sapmasi yükseklere ucurulmayi beklemesi bir yerden sonra amansiz bir tükenise gecerek ucuruldugu yüksekliklerden hic ummadigi paramparcaliliga dagilip saplanacaginin garantisine isaretliydi. TÜm bu ince ruhlulugun duyan gören farkindaligiyla insanlik dünyasina gözü gibi yakin bakti Siirle konusup insan hal yol ve dilinden söylesti Haci Ibrahim Sagir.
Düsünmek ayni zamanda kisiyi özgürlüge kavsturan, benlik bilincini gelistiren, idrak ve irade sahibi yapan, avarelik bosluk güdümlülükten kurtaran ve tüm yalnizlastirip yabancilastirici emanet üfürük havalanrirmalariyla sürekli süslü beklentiler arkasi belirsizliklerin muhtac mahrumlugundan koruyup kollayarak KONUSUP DANISAN dünya hayati paylasimciliginin akil fikir ve onur sahibi insanini kisi sahsiyetine ve toplumsal degerlilige kazandiran sonsuz sinirsiz kök ve kaynak cevheridir. Ömrü hayati boyuncaya düsünceden kendini sakinip kendini baskasinin kibirli kullanisli soyan sömüren her cesit ayar bozmalarin esir eden insansa hem kendini hem de insanligi sakata baglar. Orada olusan kafeslik tutsaklik cenderesi, her türlü kisir cekismelerin kulu kurbani kisiligi üzerinde kolayca calisilabilen kaypak oyuncak dayaniksiz tüketim tarafgirligin yidim-güdümüyle sürekli yarisi yok icten ice kapanik kötürümlügün baglayip bagimli kildigi dekor düzeneginde dolasima sürülür. Bu kaybin anlik saniyelik yasam ana ögünü acidan korkudan kabustan kimsesizlikten ve kisiliksizlikten beslenen Insan ayari bozuklugudur.Aklini vicdanini yüregini bu sakata baglanislara yorup kanatarak INSAN DILI konusan siirler yanar ve yazar HACI IBRAHiM SAGIR.
“Kokutur suya koysan,
Güçlüye karşı susan,
Garibe zehrin kusan
Dile muhtaç eyleme.
Sağıroğlan'dır tapan,
Hakkı baş tacı yapan,
Eğriye doğru sapan,
Yola muhtaç eyleme.”……Muhtac Eyleme`den
“Yedin bakkal şekerini
Sürdün lastik tekerini
Akranlarımın yerini
Söyle bana arkadaşım” ……..Söyle Bana Arkadasim`dan
“Cığ çığ cığ da cığ çığ ile,
Susmaz cığcığ bir an bile.
Tekli değil toplu söyler,
Bu sese aşina köyler.”……... Cığcığı`dan
Düsünmek ayni zamanda kisiyi özgürlüge kavsturan, benlik bilincini gelistiren, idrak ve irade sahibi yapan, avarelik bosluk güdümlülükten kurtaran ve tüm yalnizlastirip yabancilastirici emanet üfürük havalanrirmalariyla sürekli süslü beklentiler arkasi belirsizliklerin muhtac mahrumlugundan koruyup kollayarak KONUSUP DANISAN dünya hayati paylasimciliginin akil fikir ve onur sahibi insanini kisi sahsiyetine ve toplumsal degerlilige kazandiran sonsuz sinirsiz kök ve kaynak cevheridir. Ömrü hayati boyuncaya düsünceden kendini sakinip kendini baskasinin kibirli kullanisli soyan sömüren her cesit ayar bozmalarin esir eden insansa hem kendini hem de insanligi sakata baglar. Orada olusan kafeslik tutsaklik cenderesi, her türlü kisir cekismelerin kulu kurbani kisiligi üzerinde kolayca calisilabilen kaypak oyuncak dayaniksiz tüketim tarafgirligin yidim-güdümüyle sürekli yarisi yok icten ice kapanik kötürümlügün baglayip bagimli kildigi dekor düzeneginde dolasima sürülür. Bu kaybin anlik saniyelik yasam ana ögünü acidan korkudan kabustan kimsesizlikten ve kisiliksizlikten beslenen Insan ayari bozuklugudur.Aklini vicdanini yüregini bu sakata baglanislara yorup kanatarak INSAN DILI konusan siirler yanar ve yazar HACI IBRAHiM SAGIR.
“Dünya gözünü yumdukça,
Mazlum zulüme alıştı.
Mazlumun canı yandıkça,
Zalim ezmeye alıştı.
Güçlüye buyur dediler,
Güçsüze hayır dediler,
Yakını kayır dediler,
Arsız azmaya alıştı.”……...Alıştı`dan
“Puşt oğlanlar etek giyer,
Göze sürme, allık sürer,
Çanta kolda gerdan kırar,
Dizilerde dizilerde.
Bilmez yediği halt neli,
Cebindeki kimin eli,
Eser bir aldatma yeli,
Dizilerde dizilerde.“……….Dizilerde`den
„Sabah erken düşer yola,
Halk içine sızar fitne.
Şeytanla gezer kol kola,
Dostu düşman eder fitne.
Lağım ama misk sürünür,
Koyun postuna bürünür,
Yüze güler, dost görünür,
Nifak saçar gider fitne.“….Fitne`den
„Nasıl uyur ülkem böyle?
Sokak sokak dönüşürken.
Nasıl vatan sevmek böyle?
Dost hainle öpüşürken.
Huzur çırayla aranır,
Türkiye'm sessiz kıvranır,
Nasıl salyadan arınır?
Kuduz itler tepişirken……………Sokak Sokak Dönüşürken
Düsünüp danisip konusmadaki maksat; özlem, sevgi ,saygi, bilinc, akil, irade, hasret, hayal, fikir, idrak, paylasim, vicdan, mantik, duygu, fedakarlik,tutrlilik, sorumluluk, ilgi, bilgi, onur, güven…gibi sayisiz ve sinirsiz soyut degerleri somut olan insanla kendilestiren sorgulamanin kazanimiyla kendinden habersiz her türlü basi bozuk savrulmuslugu, kaybi, kontrolsüzlügü, sapkinligi, sürüklenisi, erozyonu, sahipsizligi,yozlasmayi, degersizligi ve hice sayilmalarin kulluk köleligini bastirip önler kendini köklü kaynaklara saglama alarak hali yolu günü dünü anlayip dinleyen dile sahip insanlik . Buranin en temel besin kaynagiysa AiTLiLiK ihtiyaci ve bilincidir. Ait oldugu toplumun ve insanlik degerlerinin hicbir süs ve sekil satimli günlük gündeligine meyil edip meram baglamadan özüne bagli esaslilik üzerinde siir söyleyip yazan yüreklilikten cabalayip cirpinir HACI IBRAHiM SAGIR.
„Vakit gelir ademoğlu,
Gözü yumuk, çene bağlı,
Gider, kimse kalmaz sağlı,
Gayri ben rahmetle anam.
Ela gözlü, kara kaşlı,
Ölüm dinlemez genç, yaşlı,
Bırakarak gözü yaşlı,
Gideni rahmetle anam. „…….Diremin Kizi Anam`dan
„Bir operasyon başlamış gizlice,
Türk adıma göz dikmişler haince,
Bir kılıf uydurup usul ve sinsice,
Türk'ün adını siliyorlar bunlar.
Atamdan mirastır ki; övündüğüm,
Kılına halel gelse dövündüğüm,
Ebedi varolsun diye avunduğum,
Türk'ün adını siliyorlar bunlar.“……….Türk`ün Adini Siliyor Bunlar`dan
„Evin çiçeği hanımdır,
Bir bilse diğer yanımdır,
Üzülse yanan canımdır,
Yüreğim bir taş olsa da.
Garipce yalnız bir kuldum,
Bir gördüm sararıp soldum,
Saadeti evde buldum,
Gözden gelen yaş olsa da.“…..Dört Bas Horanta`dan
„Söz eden mi var vatana?
Birliğe nifak katana,
Haykırır toprak satana,
Kronik VATAN hastası.“…….Kronik Hasta`dan
Yazdigi sirlerde Siir ve Edebiyat dünyamizin hep hasret duydugu ve her kaliplasmis cercevelere usül kural kabuk veya kalip baglayarak islevsiz iceriksiz taraf ve duvarlasmalarla insanini ASKIYA ALDIGI tüm kisir SIPARIS ISi yahut shretlilik budalaligi döngülerden uzak; yalin, taze, dogal, icten, samimi, saygin, sicak, can ve insan yakinligindan köklü kaynaklara toprak sardirir. Cünkü Aidiyetliliktir bütün canlilarda oldugu gibi hele hele de insani düsünüp davranip paylasarak degerli kilan tüm toplumsal ihtiyacini gidermedeki akil fikir dil ve dagarcigi. Eger insan bundan mayasini bozup aslini ve asaletini kendinden azat etmisse hak hukuk saygi sevgi özgürlük sorumluluk gibi her bir degerliligini calisip islemeyen sakatlara baglayarak, sakata bagladigi dili hali yolu kimligi ve kisiligi yerine kanunsuzlugu kabaligi sekilciligi sahteligi sapkinligi kendi hayati yerine bagimli kilan cinnet ve cehennemin dibini boylamaktadir. Bu haysiyet ve hassasiyetle siirin has kalem sahibi ve gönül deliliginin HASBiHAL HARMANCISI`dir Haci Ibrahim SAGIR.
„Allah petrol vermiş arap kardeşe,
Kıymet bilmez satar üç beş kuruşa,
Sahipsiz mal mı? Coniler kırışa,
Geçinir sırtından hep müslümanın. „…Emerler Hep Kanini Müslümanin`dan
„Kötü kaderine ağlar,
Hergün karaları bağlar,
Feryat yanık yürek dağlar,
Bir ses gelir derinlerden.“……..Bir Ses Gelir Derinden`den
Sağıroğlan varma harama aman,
Narı çetindir cezası pek yaman,
Yarın hesap günü geldiği zaman,
Mizan terasizi dolan dolana,
Solan solana………… Calan Calana`dan
„Felek kuraklık oyunu
Kurar Yemen'e Yemen'e
Garip mazlumun boynunu
Burar Yemen'e Yemen'e „…….Yemen`den
„Sanki ardını kemiriyor kene,
Bizimki fırıl fırıl dönüyor gene,
Bir gün sözün ardında dur be adam,
Bir yere varamazsın döne döne.“……..Dönme Dönme`den
Onun gönül derinliklerindeki tükenmez cevherleri hayata uyandirirken sanki dokunup incitecegini sandigi siire bile mütevazilik incesi gösterir Haci Ibrahim Sagir. Siir ve Edebiyat dünyamizin süse ve sekilcilige düskün havailik gösterimlerinde bogulup bataklasmak yerine zaman zaman kendini bdahi sorgulayip irdeleyen yürek mahkemesinin akil fikir insan dillliligini önemseyip öncelikli tutar Haci Ibrahim Sagir. Cünkü aidiyetliligin insan ahlaki özgüven iradesi ve toplumsal bilincini olusturan tüm karincalarini ormanlarini cekirgelerini caliliklarini cörtenlerini göllerini kayaliklarini günden güne azaltip eksilten hal yol ve dil yoksunlugu, tasinmaz ve sürdürülemez bir enkazin gayri menkulleri gibi yasamdan özünden ilgisinden itibarindan keserek hir gür catisma dalaslarinin basibozuk tabutlasmis müptelasiyla hasir nesir eder. Burasi insanin varip gidebilecegi dünyadan ve insanliktan sökülerek uzaklasmanin dipbucagi bozgun devresidir. Agriyip sanciyan yakin yüreklilikle bu cürüyüp cöken her bir seyi kaleminin diliyle Siir konusur Haci Ibrahim Sagir.
„ Zamanı öldürdüm girdim hapise,
Ben de anlamadım bu da ne ise,
Sil gitsin geçmişi; hem çek temize,
Dostlarım geçen zamana ağlayın,
Boşa geçtiyse karalar bağlayın.“…….Bos Zamani Doldur`dan
„Sağıroğlan varma harama aman,
Narı çetindir cezası pek yaman,
Yarın hesap günü geldiği zaman,
Mizan terasizi dolan dolana,
Solan solana „……………..Cark-i Hayat`tan
„Kaçış yolu arıyorum kendimden,
Göz göze gelmeye cesaretim yok.
Bırakıp dünde ne varsa dünden,
Bir sünger çekmeye cesaretim yok
Gençliğim dünde kaldı diye yanma,
Ne günler gördüm unuttum sanma,
Bir kara kız aşkına tutuştum amma,
Gözüne bakmaya cesaretim yok.“………Cesaretim Yok`tan
„Bir vurdumduymazlık kaplar içimi,
Sanki ahiretlik hesabım tamam.
İşim gücüm şu boğazın geçimi,
Gözüm açıp bir türlü uyanamam.“…….Ne Bu Hal`den
Zaman zaman Usta ve Üstad sayilanlarinca siirin basina bela edilen politik tarafliligin tek sesliligi ilgi cekimine hatir-gönül yelpaze yaklasimlari her ne kadar onun kalemini örseleyip yormaya dönük ricaci oluyor olsa da, tasavvuftan türkü yanikligina, anne sevgililiginden köyüne dagina kurdun kusun ortak yurduna, insan sevgisiyle, yanip tutusan bagir sinelerden insanlik yazip siir söylüyor Haci Ibrahim Sagir.
„Rahmet ile geldi yağmur,
Toprak sevince boğuldu.
Kavruk yüzü oldu çamur,
Damla derince kayboldu.
Bahçe yeşermeyi bekler,
Toprak üzgün, hüzün dolu.
Açacak bütün çiçekler,
Yaza doğru giden yolu.“……Yagmur`dan
„Nasip işte kaşık kaşık,
Kursaklara yavan yaşık,
Gönül aşkla coşar, taşık,
Dola dola gidiyoruz.“….Gidiyoruz `dan
„Belki yamula balcanı közlenen,
Belki bir çaman dürümü gözlenen,
İşte hep küçük şeylerdir özlenen,
Gönüller bir olsun, köyüm var olsun.“…….Köyüm Var Olsun`dan
„Ey gözümün nuru baş tacım kadın,
Rızanla nar-ı ateşe perdemsin.
Koruyan bu canı, kolun kanadın,
Yârsın... Hasretimsin... Canım Annemsin.
Ey gözlerinde inci besleyen kadın,
Yüreğimi süsleyen nur tanemsin,
Tatlı dilinle gönlüme kurdun tahtın,
Cansın... Cananımsın... Canım Annemsin.“……..Canim Annemsin`den
„Bir sevgi dalgası gelse,
Yumuşak ipeksi.
Okşasa,
Silse,
Süpürse,
Yüreğimin nasırlarını.
Bir sevgi rüzgarı esse,
Küfül küfül.
Kini,
Nefreti,
Önüne katsa gazelce.“………..Sevgi`den
„ Ne dert sardı, kaçımızı,
Kimse bilmez acımızı,
Aklar düşen saçımızı,
Yola yola gidiyoruz „…………Gidiyoruz`dan
„Tomurcuk bir gül idim yâr yolunda,
Koptum bileklik oldum yâr kolunda.
Öyle sarıldım ki; kanlar akıyor,
Nasıl sevda diye eller bakıyor.
Razıyım n'olursa olsun cezamda,
İster asın beni beyaz gerdanda.“……….Gülüm`den
„Görünce bir mehlika, gelmişsen birden aşka,
Dur hele evlenmeler beş boşanmalar bir dakika.“…….Ev-li –lik`ten
„ Cüzdan ya da bir reçete taşıdı bu çente,
Anam arada bir köyden giderdi ya kente.
Hastalıkta olsa bir zamanlar pek diriydi,
Yanakları al, zarif ve ihtiyatlı biriydi.“ …..Duvarda Asili Kalanlar`dan
„Kendine saygı duymayan, adam yerine koymayan,
Boyundurukla yaşayan, bedende kol olur gider.“…..Insanlik`tan
„Asıl yüzünü görebilirsen riyakârın;
Asil yüzün servetin; gördüğün riya kârın.“……..Cinaslim 4
Yürek sancilarindaki kaygisini güdüp derdine yandigi hayati, toplumu, dünyayi, insanligi ve köklü kaynakli insanlik degerlerini akil fikir ilgi düsünce harmaninda eken bicen eleyen savuran yakinlik ve samimiyetiyle, yola koyup dile getiren aitliligini en yalin en anlasilir en gercekci en dogal en duygusal coskunluktan ören yoran paylasimlarin sohbet ehli ve muhabbet erbabi Haci Ibrahim Sagir, gittikce yilgin yorgun hali vakti kopmus baglari insana ve topluma sagiltip tasiyan söz ve yazi ehlidir. Insana dokunan ve insanla hemhal olan his ve duygu inceliklerini her yazdigi siirle daha cok yorgunluklari yüklenip götürebilecegine ve daha cok söylesip dertlesmelere katiksiz ve karsiliksiz gönül sofrasi serebilecegine kivilcimlar tutusturup siir yazan yüregini yangin etmektedir. Bu yüzdendir ki onun icin siir, ancak sökün olup gelenleri yazdikca huzur buldugu yasam sevincidir.
„Hastane duvarları kara boyalı,
Yürekler daralır, çığlık duyalı,
Zalım felek sizi derde koyalı,
Hayırlı dualar sizinle gardaş.
Hastane kapısın ayaz çalsa da ,
Yürekten dilekler yalnız kalsa da,
Gündüzler geceye esir olsa da,
Dost ışığı size yansıyan gardaş.“…….Hastahane`den
„Seher vakti selam geldi,
Demek esen kuru yeldi,
Sağıroğlan yaşın sildi,
Gelmez oldu gözlenenler.“………..Gözlenenler`den
„Gece olur herkes evine çekilir,
Ören olmus evler, içim burkulur,
Baba ocaklari bir bir kaybolur,
Neyleyim yalnizim ben burda gayri.“…..Yalniz Mentesem`den
„Ana yüreği; elinde bir resim,
Gösteriyor caddede her geçene,
Bir bilseniz ne çok geldi göresim,
Yağmur gibi döküyor, bir genç anne.“……..Bir Genc Anne`den
„Gönül bahçene sevgi tohumlarını ek,
Arada bir temizle ayrıklarını tek tek,
Muhabbet ve sevgiyle sula ölünceye dek,
Beslesin herkesi; yeşersin hayat karığı.“….. Bag Bozumu`ndan
„On üç yılda geçti gitti,
Kalpte yara açtı gitti,
Hayalini saçtı gitti,
Hasreti öze serdiler.“………Baba`dan
„Söze başla selam ile,
Gönül fethet kelam ile,
Bağın kesme alem ile,
Anlayana güzel sözler.“….Anlayana Güzel Sözler`den
Cogu zaman uzun öyküleri ve kissadan hissesi hazine kiymetlisi uzun uzadiya anlatimlari siirin diliyle süzüp demleyen Haci Ibrahim Sagir,kendi hayat hikaye anlatimiyla 10 şubat 1967 yılında Felahiyenin Menteşe Köyünde doğar,. Baba üşüğün Mustafa, anne diremin Şerife'dir. Beş kardeşin ailedeki en küçükleridir..İlkokula gitme zamanı geldiğinde 1972 yılında Kayseriye göçerler. Yurt ici ve yurt disi birden fazla Yüksek Elektronik Mühendisligi dalinda Üniversite okur ve diploma sahipligiyle mezun olur.. Evli ve iki kiz cocugu babasidir. Edindigi meslek alaninda calisarak Hollanda`da yasamaktadir. Hayatinin vazgecilmezi siir günleri de orada baslamistir.
„Bir medrese Şam ilinde,
İleri imiş ilimde.
Bir Molla Ahmet var imiş,
İlim tahsil eder imiş.
Birgün biri gelmiş köyden,
Haber getirmiş anneden.
Rahmetlik olmuş babası,
Hem yalnız kalmış anası.“……….Ilm-i Siyaset`ten
„Saymış nefesimi yaradan,
Bir tek daha desem fazladan,
Vermez emir alan yukardan,
Nasıl tükettin derse ne derim? „……….Ne derim`den
„Birgün bir tilki yavaş yavaş yolda giderken,
"Dur hele nere gidersin? " der yılan arkadan.
"Öte tarafa akrabaları ziyarete"
Der tilki acele ile "Göresim geldi de"
Yılan der ”Ben de öte tarafa gidiyorum",
"Artık buraların tadı yok, göç ediyorum".“………..Dosdogru Ol Dosdogru`dan
Bugünlerde altmis besincisini coktan yazdigi `YEGENE MEKTUPLAR ` baslikli siir silsilesi, günden güne evini barkini izini yolunu yönünü aklini mutluluk hissesini ve sosyal siyasal her türlü toplumsal deger ve kaynaklarini gecmisin biraktigi tüm emek ve birikimlerden terkolarak kendini tasimakta zorlanan ; halde dilde yolda vakittte konusmaya hic özü itibari kalmamisliga dair hayatin hic bitmeyen yakinlik yarasi ve sahiplilik cigligidir. Bazan bilhassa kendi yöresi veya hayatin tanitip taniklik ettirdigi sairler yahut ozanlarla hos dilli, bol hicivli, heceli vezinli atismalara katilip gönül hoslugu sergileyen, bazan SAGIROGLAN veya NAFi mahlasli dizelerin zarif ve ince yürekli siir sahibidir Haci Ibrahim Sagir. Yine bugünlerde yaklasik dörtyüzü bulan siir birikimiyle, kaynagina dokundukca derinligi, icerigi ve ufku yüregindeki cevher damarindan yazilmayi bekleyen siir sarrafidir Haci Ibrahim SAGIR. Yükü Kültür kadar agir degerleri topragindan alip insana tasidigi ve kiymet- paha bicilmez yorgunluklara kalemini ve yüregini nöbet tuttugu bu tutkuda ona taniklik etmenin onur ve gururunu yasarken, tüm yazip paylastigi INSAN yürekli gin nice nicelerine sonsuz sinirsiz sevgiyle.
„Ey gözümün nuru, avucumda gözyaşım,
Sen çiçeğin özü, özden ballanmış aşım,
Kuru ekmeğe katığım, oluşumun sebebi,
Anam; gönülde sevdamsın, ailemde başım.“ …..Anam Egilir Basim`dan
„Höyük’ten aşınca akşam güneşi,
Kevenle tutuşur ocak ateşi,
Gilamada, tezek saçmanın başı,
Küllüğe atılan küller nerdeler.
Sabahtan yakılır örtmede tandır,
Çölmaşı vururlur öğle yakındır,
Yufkayı banakla, tepsiye bandır,
“Ağa buyur” diyen, döller nerdeler.“………Nerdeler`den
„Sağıroğlan dünya yalan,
Amellerin baki kalan,
Selam veren ya da alan,
Ol derim kendi kendime…..“ Kendi Kendime`den
„Her köşe tutulmuş otelle dolu,
Tesisler yaptırmış bilmem ne oğlu,
Sucuk ekmek yiyip tutuk biz yolu,
Kimseler de yoktu şaştık be yeğen.
Ziyaret bitipte geri inişte,
Bir çeşmeden su doldurduk dönüşte,
Buz gibiydi "Tekir Yaylası" düşte,
Yavaş içmeye çalıştık be yeğen.“……….Yegene Mektuplar-65`ten
Son olarak :
Büyük bir özveriyle kurdugu` Mentese Köyü ` sitesinde yine elinden geleni ardina koymayan emek , caba, destek, yol, yordam ve hassasiyetlerle yillar yili sosyal iletisime ekmek su kadar ihtiyac duyulan mümkün olabileceklerin en yasam gercekligi olanini saglamakla beraber; saglam, kalici, özgün, kendi degerliligiyle özdes basta Pilav Senlikleri olmak üzere icinde dogup büyüdügü toplumun bulusup bir araya gelmelerine gayret yoranlarin basinda gelmektedir.
Orada sürekli ve korkunc bir hisimla tahribata ugrayip, bir daha geri dönüsü veya yeniden olusum veya onarimi kolay kolay mümkün olmayan bag bahce ibibik tandir köprü dirgen sedir yol kapsalik cörten tokuc borac cali dag kertenkele cardak höyük sevgi saygi akil fikir dilinden konusup dertesen duygu düsünce hasret ve özlemlere dönük … insani yasadigi toplumsal dünyasina ait kilan algilama kavrama özümseme öz degerliligini her türlü köksüz ve kimliksizlestirme saldirilaiyla cöküp cullanan yüklenislere karsin, gecmisinden devraldigi toplumsal bilinc ve kültürel miras üzeri dayanip tutunarak yarina devreden klavuzluga bulusup konusup danisip söylesen her türlü yasanmis veya yasamaktaki paylasimlara dair derleyen toparlayan düzenleyen ve bizzat katki sunan yilmaz yorulmaz insan yürekliligiyle halen gönül seferberligi etmektedir Haci Ibrahim SAGIR.
Seyfi Karaca
Seyfi KaracaKayıt Tarihi : 17.7.2019 15:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!