Aşk mı? Senin dilinde aşk, sadece bir oyun,
Yalanla dokunmuş bir tuzak, içi boş bir kurum.
Sevmek dediğin şey, bir kadını esir almak,
Ama bilemedin, benim gibi biri ateşle oynar.
Sana verdiğim her an, ziyan olmuş bir ömür,
Ellerimle açtığım yolda, sen bir köstebek gibi gömülür.
Sevda değil bu, bir aldatmaca, bir rezalet,
Ve sen, o rezaletin baş kahramanı, ey sefalet!
Neyin vardı ki? Bir avuç gurursuz cesaret,
Yüreğin yoktu, sadece çıkarınla gömlek.
Kalbin dedikleri taş mıydı, yoksa boş bir mezar?
Her şeyini verdim ama sen sadece almasını bilen o hırsız!
Şimdi otur ve düşün, bir kadının nefretini,
Unutma, sevgi unutulur ama kin bitmez, bilirsin.
Her adımında ayak izlerim olacak senin,
Gölgen bile korkacak, bu kin benim yeminim.
Aşk dediğin şey bir yük, bir düğüm,
Ama ben çözdüm artık, sen sadece bir ölüm.
Bana bıraktığın hiçbir şey kalmadı geriye,
Sadece zehir, acı ve adının kirli hediye.
Artık sana dair ne varsa nefretle yanar,
Her tebessümün içinde bir ihanet saklanır.
Seninle geçen zaman, bir mezar taşı gibi ağır,
Ve ben, o taşın altında değil, üzerindeyim, artık sen bağır.
Şimdi git, kendi çöplüğünde bir köle ol,
Sana dair tüm hikâye, bir çürümüş rol.
Adını bile söylemek ziyan, dudaklarımda haram,
Ve bil ki, bir kadının nefreti aşk kadar tamamdır tamam.
Kayıt Tarihi : 20.1.2025 19:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!