Varılmaz bir vuslattır , gecemin sabahı , ellerimde reyhanlar kokar , yüreğimde heyelanlar.
Dağılmış kül tanesiyim esrarında hanuman , o yanardağ geçmişimden hatıra.
Minberler üzerinde kirli bir hatip dilinde ne söylerse yüreğinden onu sakınır.
Dönülmez yolların şakağından vurulmuş belliki…
Kızıl goncalara sus payı vermiş mor kelebekler , üç günlük ömre denk vazgeçmeler.
Kusur arıyorsa seven yeise dayanmış adımları , ben ne söylesem yük kendinden geçene.
Var git , yoluna kızgın kum taneleri , kıyıda esaret var , bu ne firak köprüleri yıkıyor..
Çalıyor yine zaman aşısı tamburlar , kim kandı bu nağmelere , kim inandı reçetesiz hastalara..
Ağlamayın pervaneler garipler utanıyor.Yamalı kalpler sığ bakışlar altında serzeniyor.
Oy o benmiydim mahzenlerde haykıran , karanlığa satıldı tenim tuzum , semada yıldızlar üşüyor.
Gürhan YaltıKayıt Tarihi : 25.2.2024 22:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!