Sıcaktır suları gülleri derttir
Yağan bir avuç kardır bu gece
Gülüyle dert çeken aşığı merttir
Ateşler korukla hardır bu gece
Gözümden bin damla aksa ne yaza
Neden böyle dertli dertli ötersin
Kimler deşti de yaranı bülbül
Sapan ile yüreğinden vurmuşlar
Açmışlar yar ile aranı bülbül
Derdin aç bu kul bir derman bula
Dedi güzel kırmızı ne
Dedim bilmem gülüne sor
Dedi şerbet tadı nedir
Dedim dilde balına sor
Dedi senin kaşın kalem
Şu dünyaya geldi isem
Yatıp kalkıp diyem Allah
Şu dervişlik hırkasını
Ben sırtıma giyem Allah
Nefsim aramızda kunduz
Kul idim kederle koşturup durdum
Üstünde dört nala atın var dünya
İlimde onlarca mertebe gördüm
Senin kaç tane katın var dünya
Havada uçmadın felek uçurdu
Uçur beni bu dünyada
Günden gayrı dostun eyle
Zorluk ile sınav etme
Kolayları yazgın eyle
Nefis ister kolayını
Ya Râb benim bu dünyada
Her işimi güzel eyle
Dudağımı haramların
Her birine büzer eyle
İlim ehli eyle uçur
Anlatamadım kendimi insanlara
Dil dökmeyi suç eyledim giderim
Bindim koyu cilali bir sandala
Derviş olup göç eyledim giderim
Taş yağdı başıma mahşer katından
Şu dünyaya geldi isem
Her işimi hoş eyliyem
Aşk yolunda ter akıtıp
Malı mülkü boş eyliyem
Ben unutmuşum aslımı
Kurtulmaz asla beladan bir gün
Dert ile doludur başı garibin
Herkesin mermeri altın kaplıdır
Bir tuğladır mezar taşı garibin
Doğruyu konuşur kimse dinlemez
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!