Küfür yasak anladık, peki gülmek neden yasak tı?
İlk iki bölümde güçlülerin zayıfları, örgütsüzleri nasıl ezdiklerini, onurlarını nasıl hiçe saydıklarını, insan yerine koymadıklarını gördük. Güçlülerin, daha doğrusu güçlerini örgütlenmelerinden alanların, kitlesel ölümlerle sonuçlandırdıkları davranışları bile değişik kılıflarla haklı görülürken, gösterilirken, bütün bunlara karşı ezilenlerin horlananların doğal boşalma isteği, gerimi atma isteği olan küfür, ahlaksızlık olarak gösterilmekte, suç sayılmakta, yerine göre cezalandırılmakta… Oysa sistemin yedek gücü olarak sağda solda, meyhanelerde, tavernalarda, işçilere, emekçilere,, yani sisteme karşı baş kaldıranlara hakaretin bini bir paradır, ama suç sayılmadığı gibi onlar körüklenir…
Esas olan ahlak meselesi değildir. Ezenler ve ezilenler, yönetenler ve yönetilenler arasındaki soğuk savaşta, yönetenleri küçülten aşağılayan davranışların önüne geçmektir. Karşıtının onurunu kırarak, kitleler karşısında onu rencide ederek diğer yandaşlarından soyutlamaya çalışan egemen güçler, bu etkili silahın kendilerine karşı kullanılmasına izin vermek istemezler.
Bunun çok basit izahı, hiç küfür olmayan nice yazılar sansüre uğramış, nice yazarlar ağır cezalara çarptırılmışlardır. Yazılar, yasalarla sıkı denetim altındadır. Küfür sadece toplum nezdinde ahlaksal tabu haline getirilen ‘’ahlak kuralları’’ndan yararlanmak, yazarı suçlamak, itibarını sarsmak için kullanılan saldırının parçalarından biridir. Bu uğurda insan organlarını adıyla çağırmaktan bile men edilmiştir.
Diyelim ki ben haksızım, o halde gülmek neden suç oluyor? Tarihteki gülmek üzerindeki baskıya bir bakalım.
Biz nelere güleriz?
Yaşam makineleştikçe, gülmeden duramayız…
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta