yangın
kıvılcımlar her tarafa sirayet ediyor
yakıyor alevleniyor
kabuslar içinde geçiyor zaman
birbirine girift hisler, garip ihtimaller
sabahı bekliyorum, güneşi bekliyorum.
hem ortalık aydınlanacak hem de ruhum…
enkaz
evleri yakıyor, ocakları söndürüyor, ortalığı kül ediyor
yeryüzü bir enkaz yığını
yeni güneşler doğuruyor vakit…
enkazın tam ortasından
doğuyor kurtuluş parıltıları nemrut dağının tepelerinden
altın sırmalı tellerini yeryüzüne yaymak üzere
yolculuk
hala çok uzun bir yol üzerindeyim
yeni ufuklara doğru yürüyorum mütamadiyen
yüreğimdekiler alt üst olmuş
hiç bitmeyen, sürekli bir heyecan içinde
kutlu zamanlara davetliyim
tutku
öyle heybetli bir tutku ki
kanatlanmış
bir sırrı keşfetmek üzere
ruhum yüce bir kuvvetin tesirinde
tepeden tırnağa kadar
eriyorum , harap oluyorum...
yağmur
gözlerim özlemlere kilitlenmiş,
yüreğim gayrı ihtiyari ateşler içinde
kesif bir hüzün anı bu
istisnasız herkesin yaşadığı
yağmur yağıyor çisil çisil
fırtına
tövbe etmeliyim…
ruhumda fırtınalar kopuyor
istifhamlara düğümlü
hangi tahsil, hangi bilgi, hangi görgü ile bunları çözeceğim
acizim, acziyet içinde
bir hakikat nuruna, bir hakikat ışığına o kadar muhtacım ki
davet
rutubetli, küflü , sefil saatler...
bir yanda uykusuzluk, bir yandan keyifsizlik,
ölü gibiyim
kutlu sevdalara davetliyim
bakalım gün doğmadan neler doğacak...
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 30.7.2018 20:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!