Sevdalıydı denize;
Bir zamanlar çiçek.
Açardı yelkeni limandan filizlenerek
Kırk beş bahar geldi geçti,
Martı gagalarıyla delerek.....
Suya hasret;
Buğusu gelir buram buram tüterek,
Bir damla içse dirilecek...
Yılmadı;
Sahile çekildi bir zaman,
Sabır ipiyle yamandı elek.
Tekrar tekrar denedi,
Taa ki gücü tükenen dek.
Tekne kırık,ip kopuk,
Yok tutunacak bir mendirek....
Küflü maviye takıldı kürek!
Çek babam çek....
Sanırdı;
Bu kara yazgı bir gün bitecek
Yanılmış,
Kumlu tuza karışmış,
Yok yüzünde meymenet!
Güneş de durmadan hüzünden ateş atar,
Kürek kürek......
Ha yanar ha donar
Dibe vurdu yürek!
Anladı;
Yürümeyen tekneyi yakmak gerek.
Semaya çevirdi yüzünü çekinerek,
Ufuktan bir dere indi....
Şirince gülümseyerek.
Damla damla süzüldü cana,
Yeniden doğdu çiçek!
Dedi:
Ay tutulsun! sevdamıza gizlenerek.....
Kayıt Tarihi : 6.3.2009 19:06:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bugün; Martılar kadar özgürdük Yelken açtık, halatları keserek!
![Nurhayat Nalçacı](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/03/06/kuflu-maviye-takildi-kurek-2.jpg)
Ufuktan bir dere indi....
Şirince gülümseyerek.
Damla damla süzüldü cana,
Yeniden doğdu çiçek!
Dedi:
Ay tutulsun! sevdamıza gizlenerek.....
Şiirdeki anlatım zenginliği ve anlam derinliği zevkle okunmasına neden oluyor.
Kutlarım.
Ufuktan bir dere indi....
Şirince gülümseyerek.
Damla damla süzüldü cana,
Yeniden doğdu çiçek!
Dedi:
Ay tutulsun! sevdamıza gizlenerek
yüreğinize sağlık.kutlarım...
Anladı;
Yürümeyen tekneyi yakmak gerek.
Semaya çevirdi yüzünü çekinerek,
Ufuktan bir dere indi....
Şirince gülümseyerek.
Damla damla süzüldü cana,
Yeniden doğdu çiçek!
Dedi:
Ay tutulsun! sevdamıza gizlenerek.....
Yine yüreğinden dökülen duygu damlaları alıp götürüverdi beni yasaklı duman ülkesine... yarısım ruhuma, yarısı ciğerime dolarken dumanı sigaramın
Bir yanardağ patlayıverdi aniden... önümdeki beyaz kâğıda aşağıdaki lav püskürmeleri düşüvermiş.... belki bir hoş seda kalır, yanan yüreğimin küllerinden.
MERHABA YALNIZLIĞIM
Yine efkarım dönüştü küle
Kaybolurken başımın üstünde hafif bir duman
İsim bulamadım henüz gözümdeki bu tüle
Kanamalı hastayım, hatıralardan şifa uman
Murat dağı zirvesinde beyazlığın
Bulutlarla sarmaş dolaş, utanmaz...
Gediz'in avucunda kâr etmiyor aymazlığım
Uzaklarda diğer yarım, gamsız yaşanmaz.
Kalabalık osada okul, takılsalarda ara sıra
Yılgın Yağmur'u duyarım; 'Bitmez Adana'sızlığım'
Bir sigara, bir kadeh karanlığıma harlı çıra
Merhaba sessiz gece Merhaba Yalnızlığım.
Adanasız, 09.03.09 Yılgın Yağmur
TÜM YORUMLAR (46)