Küflü Maviye Takıldı Kürek 1

ERENLER SOHPETİNDEN: TÜTÜN Zamanın Alimleri biri birlerine nazire ve latifelerle bulunur, biri birlerini ziyarete giderlemiş. İşte bu alimlerden, şıh güzeli süpürgeyi binek yapar, şeyhmuz sultan ise aslanı binek yapar iadei ziyarette bulunurlarmış.Bir gün şıh güzeli habersiz İlk defa Şeyhmuz efendinin dergahına gelir mevsim sonbahardır. Müritleri efendini kulağına eğilir, efendi yiyecek bir şey yok misafirlerimize ne ikram edeceğiz deyince efendi gidin bostana ne bulursanız alın getirin der, müritler bahçeden üzülerek eli boş döndüklerinde ne oldu bir şey bulamadınız mı der.Evet efendi cevabını alınca şeyhmus sultan gidin iyi bakın bir şeyler bulursunuz. Müritler bostana girdiğinde gözlerine inanamazlar bu havada bu mevsimde dallarında domates, salatalık biber vs.görünce şaşkın şakın taze meyvaları çıkın çıkın toplar dergâha dönerler. Yemek, namaz, sohbet derken vakit epeyce ilerleyince yatma vakti gelir ve yatılır. Yalnız şıh güzele ilk defa geldiği için Şeyhmuz efendinin parmakları, dişleri, sakal ve bıyıklarının sapsarı ve kirli olduğunu görünce; bu nasıl Alim dir ki bu meredi içer vesvesesiyle içinden geçirir ama bir şey söylemez. İşte uyku halinde iken bir rüya görür bakar ki kâinatta ne kadar canlı cansız varlık varsa Allah'ı zikrediyor sadece bir bitki zikretmiyor. Uyanıyor, uyuyor derken 3 kez aynı rüyayı görmesi üzerine bir abdest alıp namaz kılmak için dergahın mescidine gider. Bakarki Şeyhmuz efendi tek başına ibadetle meşguldur. Derken sabah namazı vakti gelindiğinde namazlar kılınır ve kahvaltı için sofraya oturulur. Ev sahibi şıh güzeline dönerek efendi gurban gecen nasıl geçti? Uyuya bildin mi? sorması üzerine şıyh güzel gurban hiç uyuyamadım, Bu gece 3 kez üst üste bir rüya gördüm. Rüyamda baktım ki Kainatta ne varsa Allah'ı zikrediyor fakat bir ot denilen bitki Zikrini ifa etmiyor efendi gurban bu hikmet ne ola ki deyince... Şayhmuz sultan aynen şu cavabı verir. Gurban işte senin gördüğün o rüyayı ben yıllar önce gördüm. O gördüğün ota tütün derler. Buraya gelirken vesvese edipte bana söyleyemediğin; elimin, dişimin, sakal ve bıyıklarımın sarartısı ve kirliliği bundandır. İşte biz bu tütünü kapalı bir kutuya kor kurutur, kâğıda sarar, ateşte yakar dumanını da havaya üfleriz. Allah'ı zikretmeyen bu ot dünya döndükçe yanasın diye Hak Taaladan beddualıdır. Zannetme ki keyfimizden bu tütünü ciğerlerimize çekeriz.Madem sana anlattığım bu sır, sır olmaktan çıktı öyleyse bu saatten sonra bu zıkkımı içmeyeceğim.der ve ellerini kaldırıp kıbleye yönelerek şükrünü ve duasını yaptıktan sonra orada vefat ederek son nefesini verir. Evet dostlar; Tütün denilen bu zehirin ateşte yanması bundandır..... Hüseyin Salman. Dost Yüreklerden Nağmeler; Okudum sigaralı nameni gülümsiyerek Dışarı çıkıp afiyetle bir sigara çek babam çek Yazamadıklarımı yazmış, şair bacım diyerek Lan sigara bırakmazsam, bırakmazsın tek gerçek. YILGIN YAĞMUR ******************************************************** Ateşimi çakarım, sigaramı yakarım Her çekişte tabuta, çivi diye çakarım Sigaramın paketi, sanki mezar maketi Her pakete iki gün, düş hesapla adeti Çivilerim bol olsun, tabutum sağlam olsun Ne kadar çok içersem, kestirmeden yol olsun. Yanıkkerem **************************************************** Yazamadım ben bu şiir'e yorum Şiir'de kırkbeş yıllık hayatı okudum Kim Bilir Güneş kaç santgrat sıcak? Bakınca Güneş'e O'nu donmuş gördüm. Hayal Denizi