O sarih bir yüzle gelmiş belli ki
Her sahih sözün ebcedini biliyordu.
Nitekim çok geçmedi aradan
Selam ve sena ile girdi söze.
— Siz ruşeni bir gözde dem alırken
Nasılda kayarsınız başka yıldıza!
— Siz heceyi dilde harman ederken
Nasılda yazarsınız başka gönüle.
Bak işte! Şimdi bu destursuz haddin
Fizanına cümle kurulur, cümle bozulur!
Alamıma dokunan pir olsa, ne din
Ne ihlâsına, şet-i ne her perdeden
Ya tiz, ya basla dokunulur!
O yüzde o ağız bala yatmış gari derken
Adam ladin çıktı tamda kerestelik.
Meramıma binaen gelmiş hududa
Mayınlı bölgede avare gezer.
Sonra:
Nicedir sözüm var zamanda kayıp
Evvelce söylesem hüznün de ayıp
Desem de olamazdı zat-ı âlinde
Değişmez bilirim huyundan dolayı, demez mi?
Böylece değdi o taş baltaya
Ortalık ateş duman götürdü.
Söze ne hacet, hakkıyla köteği
Küfeyle dayağı alıp götürdü.
Kayıt Tarihi : 3.12.2013 21:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!