Mekânlar köhne,
Meydanlar harap,
Kudüs viran…
Takılı kalmış mazide,
Akmıyor artık,
Durmuş Kudüs’te zaman.
Zaman dünde mi kaldı
Yoksa bugün müydü?
Muğlak…
Görebilen gözler için
Nefisler bast-i zaman,
Ruhlar bast-i zaman,
Vücutlar bast-i zaman.
Silinmeye yüz tutmuş hatıralar,
Mazi hafızalarda hayal meyal.
Kadehler dolusu sabır içmiş
Tahammül sarhoşluğunda,
Beklenen’i beklemekte insanlar.
Takılı kalmış mazide,
Akmıyor artık,
Durmuş Kudüs’te zaman.
Tamirat üstüne tamirat görmüş
Tek katlı, iki katlı binalar,
Kimi kerpiçten kimi taştan.
Kim bilir kaç insan geldi geçti
Çok eskilerden kalma,
Bu daracık sokaklardan?
Görebilen gözler için
Nefisler tayyi mekân,
Ruhlar tayyi mekân,
Vücutlar tayyi mekân.
Bir nida yayılır Mescid-i Aksa’dan
Şarka, garba, şimale ve cenuba;
Yükselir ta Arş-ı Âlâ’ya:
“Hayye ale’s-salâh, Hayye ale’s-salâh
Hayye ale’l felâh, Hayye ale’l felâh...
” Sel olur akar insanlar Mescid-i Aksa’ya doğru
Kıvrım kıvrım, daracık sokaklardan.
Ey ümmeti Muhammed,
Kalk kıyama!
Zaman, İşte bu zaman!
İşitirim doğar doğmaz
Kulağıma fısıldanan
O alışıldık nameyi:
“Allahü ekber, Allahü ekber”
Kulak aşina,
Kalp aşina,
Ruh aşina.
Ey ümmeti Muhammed!
Kalk kıyama!
Zaman, İşte bu zaman!
Kayıt Tarihi : 2.12.2018 14:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kudüs ziyaretinden hafızalarda kalan izler.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!