KUDÜS Gözlerinden Öperim
Her şey bir serçenin kanatlarını kaybetmesiyle başlamıştı. Bir çobanın kuzularını kapmıştı kurtlar. Mesele kuzu ve kurt değildi. Mesele çobanın incinmişliğiydi. İpil ipil süzülen yağmur taneleri gibi, Kudüs’ün gözlerinden düşüyorduk. İnciniyordu haliyle bütün Rasuller, Enbiyalar. Musa, İsa ve Ahmed.. Adem’den 124 bin peygambere idi bu çağrı.. Salat ve selam onlaradır elbet. Salatlar tüm incinmiş halklara, tüm tutsak çocuklara ve sınırları kanla çevrilen topraklara.. Allah’ın yardımı bütün incinmiş kullara. Her bir düşüş bir yıkılışı, yozlaşmayı, asimile olmayı beraberinde getiriyordu. Kudüs’ün gözleri öpülmeliydi. Kudüs böyle anılmamalıydı. Kenanda kuzularımızı parçalamıştı kurtlar. Kenanda dumura uğramıştı Tevhid muştusu. Kudüs’ün gözyaşlarını taşıyoruz yırtık kesemizde.
Kudüs Müslümanların ebesiydi, öz annesinden öte süt annesiydi.. Her Müslüman onun ellerinde doğardı, onun elleriyle tokatlanır ve ıngaa demeden önce Bi'r-ruh bi'd-dem nefdik ya Aksa, derdi (Canımız kanımız feda olsun Ey Aksa) ve gözler gökte sapanlardan, taşlardan hürriyet çadırları kurardı. Onun sütüyle canlanırdı ufukları Mekke’nin, Medine’nin, Şam’ın ve İslam’ın.
Her genç kız, Kudüs’ün göğünde nişanlanır ve Kudüs’ün gölgesinde kadın olurdu. Gelinliklere Kudüs’ün rengine boyanırdı. Ve çeyizler Kudüs kokardı. Kızlar Kudüs’ü izler ve erkekler Kudüslü işlere koşardı. Damat kızı Kudüs’ten ister, Kudüs’ün kahvesini içerdi. Kudüs’ün elleri öpülürdü. Yeni doğan çocuklara Kudüs ismi verilirdi. Her çocuk Kudüs’e baba, Mescid-i Aksaya Anne derdi. Ve gündüz Kudüs’te çalışır, gece Aksada dinlenirdi. Kudüs’ün gözleri öpülmeliydi, Kudüs böyle anılmamalıydı. Kudüs’ün gözyaşlarını taşıyoruz yırttık kesemizde, korkak yüreklerimizde..
Bir de Kudüs’ü bizden çalanlar var, kardeş katilleri. Her bir Kudüs aşığı hazır olda bekleyen asker gibi değil, Ebrehe’nin fillerini ezilmiş ekin gibi yerle yeksan eden Ebabil gibi beklemeliydi.
Ah Kudüs! Ürkek yüreğimin korkusuz ve cesur aşkı..
Ne de çok yorgunsun? Her mücadelende yalnız, öksüz ve üvey.. Tek yaşıyor, tek savaşıyor ve tek ölüyor gibisin. Dirilişinde bana da yer ver..
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta