elimde resmin
özlemin yüreğimde
sen babanın meleği
annenin kar çiçeğisin
saçların altın sarmaşığı
gözlerin umut ışığı pırıl pırıl
dudaklarında kızıl bir gülücük
senden uzakta gülüm
geçmiyor yıllarım
dört duvar arasında
özlem yağmurları dinmiyor
resmini
tekrar tekrar öpüyorum
çiçekli mektuplarını
hep gözlüyorum
sana gelemiyorum ama
kucak dolusu sevgi
ve
on yüz milyon öpücük yolluyorum
duydum ki
baban gelmiyor diye
gözlerinden öpemiyor diye
üzülüp ağlıyorsun
ağlama tatlı çiçek
üzülme küçük melek
koş
oyna, gül
neşelen
elbet bir gün baban dönecek
sana bebek ve şeker getirecek
Kayıt Tarihi : 8.10.2007 12:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Her şiirin bir öyküsü vardır. Ancak şiir öykü değildir. Çünkü öykü düşünceleri, şiir duyguları yansıtır. Şiirin estetik kurgusu, öyküleme tekniğinden yararlanmakla birlikte, öyküden çok farklı bir anlatım türü oluşturur. Şiir, öyküye yaklaştıkça kendinden uzaklaşır. Ancak yine de her şiirde biraz öykü, her öyküde biraz şiir vardır. Tüm bunlara karşın, her iki yazı türü, gerek anlatım sanatı, gerek biçim gerek içerik, gerekse amaç yönünden farklı özellikler yansıtırlar. Şiirlerin öyküsü, onların yazılış nedenlerini, oluşum serüvenlerini, estetik üreten doğum sancılarını gizli bir barınakta barındırır. Ancak şiirin oluşum serüvenini okuyucu bilemez. Şiirin görünmeyen varlığını bilemez. Okuyucu, şiirin yalnızca görünen yanını kendince yorumlar. Şiirin görünmeyen yanı, okyanusta yüzen, gizemli bir buz dağı gibi sessiz ve derinden gider. Öyküsünü büyük ölçüde bağrında taşıyan aşağıdaki mektup-şiir, hapishaneye düşmüş bir babanın duygularını yansıtmaktadır. Bu şiir, aynı zamanda, yaşadığımız toplumsal gerçeğin acıklı bir izdüşümüdür... Ahmet İNCE/www.ozanahmetince.blogcu.com
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!