Çokta büyük olmayan kasabaya güneş yeniden merhaba dedi o sabah. Mayıs ayının verdiği kıpırtı kasabaya cıvıltıları ve taze çiçek kokularını yayıyordu havaya. İnsanları sıcak ve sevecendi, herkes birbirini tanır güvenirdi.
Fadime de o kasabanın kızıydı, 15 inde taze gonca gibiydi. Kendinden küçük 3 kardeşi ve anne babası vardı. Fakirdi baba, yakındaki büyük şehire ameleliğe gider, haftada bir gün gelirdi evine.Anne eline geçenle geçinmeye çalışır evde çeyiz işi yapardı kasabanın zenginlerine.
Uzun siyah saçları, yanık teni ve kocaman siyah gözleriyle göze batar olmuştu artık Fadime. Kasabanın gençleri, dar ve çıkmaz sokaktaki evlerinin yolunu arşınlar dururlardı. Bakmazdı Fadime’cik hiç birine. sevda ateşi düşmemişti, tanışmamıştı daha o yaman duyguyla.Bu sabah daha bir hevesle uyandı Fadime, akşama düğüne gidecek ve babasının yeni aldığı elbisesini giyecekti. Can arkadaşı Gamze ona ayakkabılarından birini de verecekti, tam yaşıydı Fadime’nin giyimine düşkün olması için. Ahh Gamze sen ne iyi bir arkadaş ve dosttun. Zengindin ama gönlünde zengindi işte…
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
çok duyarlı bir konuyu harika işlemişsiniz,,,tebrikler
Yürekten kopup gelen,içtenlikle yazılmış anlamlı ve
akıcı dizelerinizi haz alarak okudum.
Emek vererek ve göz nuru dökerek yazmış olduğunuz
bu harikulade yazınızı ve sizi tam puan artı
ant diyerek yürekten kutluyorum.
Kaleminiz bir ömür boyu yazsın ve
ilhamınız bol olsun.Tebrikler.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta