Bir nevi daha medeni Yıldırım’a konuşan topal Lenk:
“Bir darbe aldım ayağıma,
koşa koşa gelmezden önce bu ermeydanına,
Kozlarımızı kapışmaa”
“'şaşıyorum şu allahın işine.****
'dünyayı senin gibi bir körle
benim gibi bir topala bırakmış'
Ortalığı dağıttıktan sonra Yıldırım’a
mı demişti bunu Moğol kırması?
Geçiyor dünya karmaşık süreçlerden;
Yaşanmayan tarih inadı, geçiyor inadına…
Ottoman Interregnum, **
kısa dönem-şişman fare-Fetret hemen öncesi -
sonrasında; 3 kıtaya hükümran
-, gelecekti Pax Ottomana! ! ***
Çubuk 1402, Merdane döndü.
Esenboğa Timur'un filleri;
ve o devirlerde günahça sayılan onun sözleri;
daha boş karısından olmaması yönünde,
Yıldırım'ı savaşa davet laf sataşmaları.
Sonra iyi davrandı, yediremedi ama Beyazıt gururuna;
halk da yağmalandı,
içti gitti zehri.
Yeryüzü iki Türk kumandana dar mı gelmişti?
Toparlan Çankaya,
Bir Victoria'ya bak bir Mozart'a;
biri kaçırdı Ankara tiftikleri,
diğeri saraydan kız kaçırdı, Türk Marşı öttürdü
Mozart'ın gaip olacak mezarı'ndaki gizli hayat enerjisi
ortaya çıkartmadı mı sonradan sağır deha Ludwig'i,
diyerek: 'Gel, gel! ..
büyük umut var sende'
Requiem'den ortaya çıkmışsa ‘2. hareketlenme 7. sonata’
*
Çözülen bir kundak,
anlamsız kederlerinde kendini bulabiliyor
Plath'in yaşamının.
Var kabuk bağlaması engellenmiş yaralar...
İntihar edenlerini saklayan, açıklamayan amerikan:
Batı tarzı bu mu ola:
bir 'yeniden doğuşlar, ve..
ya da hiçbir zaman bir yok oluş kabul etmeyen'
Doğu inanç felsefesine mi yakın ola ki
yoksa, bunlar ne çeşit derinkör, nankör düzmeceler! ...
Aynı, etik dışı etnik kaos yaratmak amaçları! ...
Nippur Zigguratı İ.Ö. 2000 Irak sağlam tasarım,
Mahabharata ve Dante’den Kitabı Mukaddes
Çıkrık, çıkrık, çık/rık,
En’lil....... Cair Sidi….
Tufandan önce ve sonra, Aşurbanipal,
Sümer, Inanna, Enlil ve
çobandan ulaşılası gök, en yüksek kat Anu,
Mezopotaya’dan Mısır’a ve Sami …
İntiharları açıklamaz gizlerken amerikan;
Batı'nın, ve ‘Babil'deki Etana Masalı'ndaki
acınası biçimde göçüş gidiş
melankoli halleri’ne ters düşüyor.
Ateistsen tam ol ya da tam Hristiyan ol!
Öyle ki Katastrofi:
'Kata' 'aşağı' ve 'strophein' de 'dönmek'
anlamlarını taşımaktadır ve Yunancadır:
Tanrı Güneş Şamaş'tan;
geri gelmesi İçin kuzu ve koyunlarının doğurganlığın’
çoban Etana’nın,
getirilen bir öneri-emir kipi, Ki ‘
ihanetiyle yılana, Şamaş tarafından
daha önceden cezalandırılma kuş-kartal’ın
dağa sırtında çıkılarak Etana için,
çabalamak ama ulaşamamak...
:Bu dibe vuruş ampirik kişilik trajedilerini
amerikan, unutuyor olmalı,
Antik Batı Yunan'ın derinliklerinden aktarısı...
Sevgililer Günü yaklaşıyor, hoplayalım hayde!
Bazı Nazi bayan metreslerden
izin alabilecek kusursuz Amerikan erkekleri,
geçirebilmek için eşleriyle evde
kaygısız kuygusuz yılda bir günlük ortamı!
Ve, kapalı otoparklar yapacakmış
bizim başbakan, hani şu keloğlan keleşoğlan,
ama yüreği de iyi değil ki,
kurutmak için okul bahçelerini;
Dini kullanan şehvet arsızı şirk cambazı! .......
Bazı bazı sünnetliler sarıklı kondüktör.
Taşnaklara Osmanlıdan teslim-teklif
Türk yurdunu gene
geri çeviren olmadı mı Taşnaklar?
Müslüman göçebe nüfusunu katmayan hesaba;
bazı yerlerdeyse Doğumuzun,
fazladan nüfusa sayan azınlıkları –pati pati-patrikler...
Fransız kaynaklarında;
ikmal kaynaklarını yoll kesip
telgraf tellerini de telef eden
5, 10 bin kişilik çetelenmeler...
Yunan’ın lafı,”Hayde, 3 yumurta bir tavuk, çabuk! ”
Ne tuhaf mantaliteler sürüp gidiyor! ...
Parasıyla köle olmaktan daha fazlasına
ihtiyacı var tüm bu dünyanın!
haysiyetiyle bu uğurda
ölebilmeyi alabilmek göze gibi.
Kim inanabilir şu haliyle,
samimiyetine sassiz sakin Brüksel polisinin...
Arnavutlar da müslüman ama,
her insan işine gelmeyen yılana
dokunmamak konusunda çok başarılı denebilir:
Türkler'in Osmanlı'dan sonra, burada
apayrı bir biçimde sürdürmek zorunda kalışı
hayat mücadelelerini;
sancağını götürmesine Türklerin
Müslümanlığın benzetilebilir pekala...
Camiyle kiliseler yan yana, Mardin gibi.
Priştine'nin kahve-gri ağaçları, ay! nen burası
gibi beyaza renk vurulmuş onların kökleri..
böcekler çıkmasın diye...
Yalvaç hububat tanecikleri gibi zerreler
birleşmiş ağaca kireç,
küçük yusufçuk çıkamasın diyye …….
Hasankeyf'e dadananlar kadar ciddi kötülüktür
diğer, ağızlardan su akıtanlar;
suyun adını müpheme, çıkaramazlar ya,
çıkarsa bu adamlar çıkarır.
*
Tutkal gitti bıcırıklar çözüldü
Nerdesin Tito,
xv. yüzyıldan kötü zıpkın Vlade Teeps
-Tepes yani-
Gazıklı Voyvoda mıdır, yakıştırılan; Dünyadaki
bir yere,
Sırbistan özerki Voyvodina’ya=?
Kireçburnu oralarından, kıyıdan,
denize atlayan cıbıldak ulemalar donlusu
..gibi artık Neretva Irmağı üzeri
suya balık-atlayıveri gençler
Mostar’ın Osmanlı inşaası köprüsünden…
Hırvatlar, neden yaktınız yıktınız orasy,
ne de güzel halbuki hobbala yaz geldi
top Euro 96’da oynamıştık? ! ...
Ve KFOR Kosova Barış gücü vardı Allahtan,
bir başkent kalkındırmak! ! Priştina.
Şimdi nasılsın? Umarım, daha iyiye …
Bilirim bunları, bilirim, ne zordur
-Ankara’da yaşıyorum …
Dönemin Savunma Bakanı
Zoran Stankoviç’in aynen, ağzından:
“suşsuz ise Lahey'e teslim olmalıdır,
suçlu ise intihar etmelidir”
:Yine de garip, garip bir laf çok.
Ben olsam kesin idam ederdim:
2010’a hazırmış prosedürün,
yaşadın, kaldı 3 senen, Radko!
İşte BM, işte Hollandalı,
işte tavşanlar, ama tavşan insanlar -
çünkü tavşan hayvanı suçsuz günahsızdır
- bırakıp böyle silahı kaçarlar!
Yazıklar olsun. O ölen Bosnalılar
silahlarını bırakmışlardı …….
Aynı şeyler dönüyor,
İncecik cızırtı-Türkçe konuşabilen
yaşlı İsveçli O: Pamuk’a
Ki şu Nobel’i sunan adam.. da
biliyordu elbet edilmese de takdir,
ses çıkarılmasa karşı taraftan,
onun için pek yeterliydi.
İşte Hollandalı da yaptı Tayip
Erdoğan gibi aynı şeyi; ,
Bush da,
Bush bir gömlek daha üstün
teslim etmek gerekir hakkını:
Hollanda hükümeti istifa etmiş kaç yazar! ! !
Orda artık işte onlarca toplu mezar! ! !
Emilia Pragha Voyvodina Mostar Priştine
Kan deşenlerin vahşi hörgüç yüzü -
Transilv. t Erzsébet Bathor Mount Dracul Vlad
Cesej Castle Cséjthe,Cachtice
Fortress of the Blod Countess Báthory
- insaniyet namına bir şey taşımıyor
ki bekleyebilecektir affedilmeyi...
İçler acısı Bosna,
Sırplar Belgrad desteğinde
Sessizce gitti on binler
etnik temizlik adı altında.
Hollandalı,teslim et bakalım
gözetimindeki Müslümanları Radko Mladiç'e!
-aynı, Danimarka Başbakanı:
susar büyük suçlar böyle de işlenir, susmakla...
Akıllanılmamıştır Hamlet’ler-yaşamlar’a son vermekle…
Birazı kurtuldu Ankara'nın desteğinde.
Bir Kasımpaşalı * gibidir aynı bunlar, sessizdir o
ama tüm yanlışları gözler önünde yapar ki
kötülük yaparsa hesap sorulmasını dilemiştir
-ola ki halk enayi ya-
ki bu da dilenciliğin daniskasıdır
da ne var, hesap artık sorsan nedir...
Sessizliğe karşı halklardan da sessizlik gelirse,
obir halk için gelecek olmayacaktır.
Bak işte tutkal, ayrıldı bile
Sörbia Monte/negro/cristo
Kültürel barışlar olmalı
Kosova'da slav sırplarla Arnavutlar arası.
Suçsuz sırplar da var
ki acı çekecekler artık
engel olamadıkları bu döngü
onları töhmet altında bıraktı.
Nasıl ki amerikalılar engelleyemedi yaşında azmış Bush CANİSİNİ.
Bir ülkenin geleceğini ülkenin yaşayanları eder tayin.
Pek birbirine benziyor bir Boşnak,
bir Gagavuz hristiyanı, bir Uygur Özerk
ile bir KKTC’li ve bir Rumelili sanki…
Ama giriyorum şimdi ya..sislerden;
bulutların daha içlerinde.. ki bıçkı,
olmaması gereken bazı hançer-baroklar
bulunuyor:Gent, Genk olmalı, ya da Prag’da,
taa Anadolu’nun içlerine-tren …..
Yugoslavya diye, Çekoslovakya diye bir yer vardı.
Kafka-devcileyin kasveti’nde,
Rimbaud’un kaosyen tavan arası-Prag-köprüler şehri
ve Bruxelles veya Brussels,
ha Sveridge ha Switzr..
Bir cenin çıkacak gibi, kör;
number 12 daireden Zagor’ Tenay Darkwood’dan
nan/kör bir Hellingen 6. macerasından,
bir Frankenstein Mary Shelley’den …..
Bir şövalye,
cep delik cepken delik;
gene de parasını saymada Cérvantes
direk gibi sivri, barok, yel değirmenlerine karşı
Pek de bir Avusturyalı Baron Munchausen..
Şövalye, bir köprünün kenarında cüce;
elinde kılıcı, altından Arthur’un …
Göllerin Leydi’si Lady Shallot’muydu Alfred Tenyyson’un,
bir ölçüde,
öngördüğü …
Yoksa Merlin’in Nimue’si miydi ha
sana o kılıcı veren ve alan sonra da-su…
St. David 2000’lerin maskeli balosunda,
Bir gece techno, bir gece Orta Çağ…
Bir gece Orta Dünya, bir gece Rave
Bir de Californialısı var bunun; Plajda Dave, kaykayda Jason …
Bir at arabası geçiyor Versay,
Akşamüstü olmalı -Marie Antoinette zaman kaibini …
:Bir adam asılmış aha orda,
bridge silouhettes like the odd word bureaucracy
, lamba! kafes lamba parka! ...
Dirsek lambası onlar dirsek, eklem yerleri unufak ama yaşayacak
Issız parkta bir gay lamba direğine, kırt, boğaz, kös:
Oto bir sansür bu; Japon Heike’nin (samurai yengecin)
dip-pike dalışı-kamikazeliği,
ötenazileri Avrıpalı’nın harakirileri…
Bu tür Balkan Kasabı Slobodan milliyetçiliği,
tam tersi terkibidir onurlu tavırlı TSK'nin.
Cézanne’nin tüyü yuvarlanan palto üstü,
Dağılmasıdır sevincin
Bir kuzunun melemesinde yüreklere! ! ...
Hollanda askerlerinin kaçışı,
kahraman ödülü sonradan olmalarıdır alacak
onların hükümetlerinden.
Böyle korkaklıklar,
yüzkarası olacaktır tarihin.
Kanayan Karpatlar,
elbet hesap soracaktır,
Kerkük Türkmenleri sessiz...
Barış güzeldir,
savaş ise çirkin.
2.
Ahh, ezoterik bir atmosfer
yayılıyor duvarından seçici
bir en başarılı politikacı
hücre’nin bürokrasisinden
finansçı geçinen kitlelere! ......
Arka plandan bir yerlerden
‘When You Were Yooung’ şarkısı
The Killers’tan
Ne nedir ya da ne değildir;
biz küçükken, ‘bu-her zaman’ ….
Âfaîk bir USS Eldridge gibi bazen HAARP Tesla;
Bathory’nin Karpatları değil çünkü Carpathia.
Kim bu heykeller, katedraller?
kalaylı mı,
aliminyum uzay oyuncağı mı Houston’un Ay’a
Jules Verne’in
800’ler biterken öngörüsüyle! ! …
bakırdan mı bronz mu …
Parlak,
hafif ama dayanıklıdır kendisi, alüminyum yani.
Aynı örümcek ipi, insanoğlu Ay’a gerçekten inmişti;
hile hurda kesindi Hitler’in Nazi Ufolarında:
Çelikten kat be kat yük kaldırabilir esnek ipi örümceğin.
Konser Salonu’na mı gidiyoruz Prag’da,
Plaza’ya mı….
astronomik saat’in az ilerisinde
uppuzuuun bir kule var fazlasıyla gotik-mızrak,
belki (ova) orasıdır, belki
3. Plaza’dır;
New York’un, eski, Laurel ve Hardy
Ve buz pateni salonunda kayıyor
Chaplin zamanları,
küçük dudaklılaştırılmış ama geyşa değil, düzgözlü rujlu kadınlar
Aynı eski, zamane Türk ……. …………
Mezarlık taşlarına girdik.
Park gibi bir yerde sırt sırta ter içinde telaş-taşlar var
Henüz Kelt gibi0 sona bitmemiş;
İbrani abecesi gibi, quarter Jewish quarter, takıntılı bir patriğin …
Kimbilir, belki de Kardinali’nden tiyoyu aldı gene güzel Copernicus
Ve açıklamaya karar verdi gerçekleri din adamı,bilim uğruna;
Bir şamar! Gibi Luther’in ve diğer papanın yüzüne! .......
Çok özel gibiler ama çok da sessiz, taşlar, sırt sırta taşıyor tenceree ölüler…
Huzursuz …
Mezarlık kuzgunu ‘Raven-Edgar Poe’nun’
imamın elinde teneşir hastane koridorunda ve
azrael’in eline bir orak tutuşturuldu karı karıp
çıkartmak bembeyazıistiyor karın içinden ama
O görev onun bir kere, mi yoksa o o mu? ? ? ?
Val Kimler ve Sam Elliott’un Tombstone’u …
Bir şanlı zafere gitmei gerek dürüstün…….
Şimdi de; ama………
:Okumuş etmiş Michigan’lı R.E.M. kurtları
Elbet Michael Stipes, B52’s ‘Love Shake’ babyy:
ne postmodernite maskeli banyosu balo-gondol Viyana’da,
ne de Fas’ta bir döner lunapark Balerin’i….
Büyük duvarlar çekiliyor önümüze, büyük,
büyük duvarlar, gerçekten büyük …
Ama hepsini kıracağız, yapmak zorundayız! ! ! ! ! ! ......
..
Son bir resme bakıyorum,
‘ana cadde dar Malta sokaklarından kaçkını’
İçi boş bir şövalye askısı süsleme boyna, bileğe,
Vatikan.
Ama sonunda sis görüyorum. İs değil.
Bir bina var orada. Hicven hiciv hicivden örgüler içinde
bağdaş…
İçinde ne …..
Başım döndü başım, aşk sarhoşuyum …
St David, St. Charles, St David, St. Charles,
St David, St. Charles,
St David, St. Charles,
Eğilmiş ensesinden, tacı ucu değişik renkli boncuklu St. Charles,
Sanırım pekala çıkabilir Papa gibi guguk kuşu pencereden.
Acele et, halk beklemede seni! ..
Ve şimdi, miden bulandı sevgilin;
pardon midem, sevgilim …
Şiş ve armut piş/ kapakları zonkluyor
Ve //kki..kahkahaalarla;
limonatayla içilen turşu suyu
Açın küveti sanırım kusacağım …
Büyü! Büyü büyü! Büyü büyü…
Büyü’nün büyümesi,
olamaz gibi umudun zaten
her zaman bulunmaması …..
*bir kişiye yönelik kullanıldı
trt int' açıktı b.sayarda. öyle gelişen bi ilham
**İki kral arasında
***Osmanlı barışı
****”şaşıyorum”la başlayan cümle Timurlenk’in Beyazıt’a bir lafı alıntısı
Basit başlayıp geliştikçe artırdı kendini, sonrasında biraz zahmetlice gelişti serpildi.
Bazı yerlerde imla yanlışı falan olursa kusura bakmayın. Bazense bilerek kısaltma ve/ya da değişik kullanımlar yaptım.
İçimden geldiği gibi yazdım ama uzatmadım bu sefer, yoksa sonu gelmeyecek gibiydi..
Gene elden geçirilecek…
Sevgiler
Bu şiir aslında daha çok Bosna v e sonra Yugoslavya düşünülerek başlanmıştı normal olarakama kapsadı ve tabi Çekoslovakya da..
Akın AkçaKayıt Tarihi : 14.2.2007 08:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!