Yorgunsun biliyorum.
Ama biraz daha dinleyebilir miyim seni?
İzleyebilir miyim gözlerini?
Simana düşen her damlayı
Silebilir miyim ellerimle?
Durmaksızın anlat, konuşsun gözlerin!
Ay doğmaya korkar sen bakarken
Sen bakarken bir kış rüyasından
Bahar seremez yeşilini
Senin gözlerin ışıldarken
Sen ki her mevsimin firarisi
Doğmayı bekleyen her gün gibi
Baharı bekleyen kış tohumu gibi
Kağıda hasret her kalem gibi
Gönül muhabbetim bekler seni
Tutsak dilime ses olur şu kalemim
Çıktık bir yola, arayışa
Önce sessiz sessiz ama yontula yontula
Suyumuza kattık kötüyü
Fıtratımıza aldık hiç olmazı
Şimdi bu haldeyiz, sevmiyoruz kimseyi
Tersine dönüyorken dünya
Neden bu kadar kızgınsın?
Hani en iyi sırdaştı ****
Ama biz olmamıştık ki hiç arkadaş.
Aklımın hatırlanmayan yerinde
Belki bir su birikintisinde
Ya da o küçük küvetimizde
Bir melodi gibi namelerinde gezindiğim
Kelimeleri hiç seçmediğim, sadece yazdığım
Yazıyorum.
Çünkü yazmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum.
Ağlamayı belki gard zannediyorum.
Gözyaşları hep benimmiş gibi
Pencerem bir deryaya bakar.
Gece yıldızların öptüğü
Annem gökten beni izler
Ay, yüzüne nur sermiş.
Derya bana beni gösterir.
Soğuktur şimdi
Üşürsün belki
Ruhun hissetmez belki ama
Ağrımıyordur dizlerin.
Uzağız.
Ama gün gün yaklaşıyorum sana.
Sadece bir saatin tıkırtısı gezinir kulaklarda
Bir de içten çekilen nefeslerin hışırtısı
Bir ömrün soluğu karşısında hayat cabası
Ve kalan ömürlerin yaşam çabası
Adımlarla büyüdü insan
Her basamakta yıprattı kendini
Anılar kazandı, yordu yüreğini
Yedisinden yetmişine hak etti dinlenmeyi
Bir umuda koşar gibi çıktı merdivenleri.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!