Ne telefonun çalar, ne biri arayıp sorar
Paran yok ise kayboluverir dostlar
Şanın, şöhretin, paran, pulun yerindeyse eğer
Hayat, sen ne kahpeymişsin meğer
Sormaz hatırını Anan, Baban, Kardeşin
Gençler:
Gıybet hala, baksana buraya
Yaşlandın artık, gezme orda, burda
Takılır ayağın sonra taşa
Kapaklanırsın, bela olursun başa
Gök kubbe yine kana, kana içmiştir günü
Gam’ı, kederi, aşkı, mutluluğu, geri tükürür
Tertemiz zannederler, yeni günün tümünü
Maalesef bir doğru, bir yanlışı götürür
Gece açar aniden siyah kanatlarını
İhtişam ile açılırken Dünyanın altın kapısı
Her nedense, girerken ağlarız
Gökleri aydınlatırken parıltısı
Sanki başımıza gelecekleri anlarız
Sonra, bir girdaba kapılırız
Gül Yaprakları
Satırların arasında,ara beni
Her an fırlayacakmışım gibi
Özenli,bir o kadar dağınık duygularda
Haydi,ara da bul beni
Dünyada değilim,zaten olmak istemem
Mavnalar,umut yüklü geçer
Galata köprüsünün altından
Balıkçıların tuttuğu balıkların parıltısına
Gözlerinin ışıltısı karışır oltalarından
Vapurların çığlığı,martıların çığlığına karışır
Minareler,ihtişamla yükselir sislerin arasından
Tadını çıkartmalı her günün
Tekrarı yok, o gün gördüğün
Gün’ü ağartıyoruz biz her gün
Gün’de ağartacak saçlarımızı bir gün
Sular seller gibi akıyor saatler
Ne, o
Batıyormusun?
Farkındamısın?
Ömürlerden,bir gün daha götürüyorsun
Bir gün de batmadan,duramazmısın?
Sarmaş,dolmaş sevgililer seyrediyorlar
Avucunda Kayboldu,Verdikleri Bir Fincan Çay
Yanlızdı
Kendisinden Başka,Gidecek Yeri Yoktu
Çay,Ne Güzel
Sıcak
Özlediği Bakışlar Gibi
Pembe Olsun İsterdi,Kimliği
Hayalleri Gibi,Pembe
Sevilsin İstiyordu,Hiç Sevilmemişti
Yaşantısı Olsun İstiyordu,Bulutlarının Renginde
Öteki Ne Demekti? Hele Aşşağılanmak
Onunda Hakkı,İnsanca Yaşamak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!