Davete gönül açar kündekâri kapısı,
Ruhuma cemre düşer, tarih kokar yapısı.
Kibirsiz Hacı Kılıç, Hunat, Cami-i Kebir, Huzurun davetine koşar bedenler bir bir.
Kurşunlu, Lale, Gülük gözümün bebekleri, Ruhumun mevsiminde baharın çiçekleri.
Asırların büyüsü taşlara vurmuş mühür,
İnancın gölgesinde kubbe hür, minare hür.
Nasırlı elleriyle sanatın zirvesine,
Nakışlar boyun bükmüş ustanın hevesine.
Bezenmiş sütunlara, kubbeye zarif hatlar, Gözlerime dokunur, yanık ruhum rahatlar.
Varlık; diz üzerinde, ruh; sınırsız âlemin,
Kirini temizliyor kalbe düşen elemin.
Loş ışıkta bir kaç kul, kendini dinlemekte, Bedeni sessiz hâlde, yüreği inlemekte.
Beyni kemiren nefse şuursuzca dalmak mı? O'nun şu mekânında boynu bükük kalmak mı?
Çilenin kolcuları çökerken ensesine,
Rahle, ağır yüklerin sevinir gölgesine.
Kubbenin altındayım, yağı bitmiş kandilim, Ruhu, kanadı kırık, kalbi de dilim dilim.
Aydınlığa koşarken kire karşı bu yarış?
Yeter arzın göğsünde ilerlemek bir karış.
Duvarlar omuz verir, kalbimdeki kubbeye,
Ta oraya yolculuk eğilirken secdeye.
Hüsrev hocadan seda, İnci'de* inlemekte, Huşu deryasındayım kalbim serinlemekte.
*Ahmet İnci Camii, Kayseri-Zümrüt Mahallesi
Gönül Sürgünde şiir kitabımdan
Kayıt Tarihi : 30.3.2023 22:55:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!