Kozbeyli sırtlarında akşam oldu mu
Buram buram yayılır çam kokusu
Denizden genç kız gibi salınır gelir meltem
Değişiverir köyümüzün yorgun dokusu
Akşamında,sokak lambaları yandığında
Parke taşlarına yansır sarı aydınlık
Kızlar evlerindedir pencere önünde
Gençlik sokaklarda çığlık çığlık
Birden belirirsin Fula Dağı'nın eteğinde
Vermişsin sırtını dağa,durmuşsun yağmur duasına
Yağmur başlamıştır çoktan gözlerinde
Yüreğin bir başka ağlar gurbet türkülerinde
Başlar yağmur,yeşerir umutların,yeşerir ot
Hazırdır sepetin,çapan,yüreğin bir tutam umut
Durduramaz seni ne yağmur,ne kar,ne fırtına
Ortaklar'a ilk cuval otla selâmını yolla
Gezersin hendek hendek,tarla tarla
Bilirsin otun iyisini,hasını,para edenini
Toplarsın çuval çuval,indirirsin şehre
Leyli mektepteki çocuklarına harçlık olsun diye
Kozbeyli sırtlarında akşam oldu mu
Buram buram yayılırken çam kokusu
Denizden genç kız gibi salınıp gelirken meltem
Seni özlüyor,anıyorum hep seni annem.
Kayıt Tarihi : 28.3.2007 11:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!