Benim biçare köylüm çocuk okutacaktı
Kim bilir çocuğunu belki kurtaracaktı.
Birdenbire on on beş aileden çocuklar
Saymadım da kaç tane belki daha da çoklar,
Meyli olana okul, olmayana sanayi,
Bari adam olsunlar olamamalı enayi!
Dediler konuştular çokça köy odasında
Veyahut cami önü sokağın ortasında.
Oğlunu alan geldi kiralık ev tuttular
Ceketlerini satıp zorlukla okuttular.
Tabi odun da gerek Karaman sert iklimli
Sergisi yastık, yatak, çatma çullu, kilimli...
Her biri bahçesine sınır için diktiği,
Gölgesinde azığın çıkısını çezdiği,
Bademlere vurdular odun için baltayı;
Bunlarla atlatıldı her kış zemheri ayı.
Tabidir, tatlı bademler kıyımdan kurtuldu,
Olanlar tozlayıcı acıbademe oldu.
Her sene olan badem olmayıverdi birden
Mühendis ve teknisyen getirildi şehirden.
Teşhis koymak kolaydı, kanser olmuş "bayam"lar,
Bir çaresi yok deyip çekti gitti adamlar...
Çocuklar bitirmeden tatlı badem de bitti
Köyümüz bademciydi artık bu ünvan gitti! ..
Hala rüyalarımı köyümde gördüğümden,
Otuz beş sene sonra bir yer aldık köyümden,
Ne yapalım boş olmaz bari bir şey dikelim,
Bize külfet olmasın kendi bitsin yiyelim.
Badem dedik, dediler, badem olmaz ki burda!
Boşuna uğraşmayın aman kanser olur da!
Yine de dinlemedik badem getirdik diktik
Anam babam usülu kendi büyüsün dedik.
Nasılsa "Hök Bayam"ın sulayanı mı vardı,
İlaç, gübre atanı, budayanı mı vardı.
Ve diktik büyüdüler, iki yıl sulandılar,
Her biri göğe doğru büyüdü uzandılar;
Yedi de bir, onda bir, bir kısmı acı çıktı,
Tabi ki doğal hali tozlayan olacaktı.
Badem de verir oldu belki birkaç çuvalla,
Soğuk vurmadı ise bakımsız olan dalla,
Köyümde köşe bucak kalan bademler vardı,
Belki de gölge için orda bırakılmışlardı;
Şimdi her biri az çok badem verir oldular,
Sahipleri bunca yıl sonra badem buldular...
Bizden uzaklaştıkça badem azalıyordu,
Demek ki bizden tozlar ki ancak varıyordu.
Anlattığımda bunu pek inanan olmadı
Getirdiğimiz acı bademlerden bulmadı.
Yok yağış iyi oldu, yok bahar olmadı don,
Bizi mi bekliyordu da orda vurmadı don! ?
Desem de, anlayan yok, başka sebep buldular,
Ama hep ümitliler bundan memnun oldular.
Hatta bademciliğe başlayan bile oldu,
Eski ünvanımız için bende ümit doğdu.
Kırk yıl sonra yeniden bademci oluyorduk,
Köyümün her yanını beyaza boyuyorduk;
Ki her yeri bembeyaz uzaklardan görünsün,
Yine bademci densin, mahsülüyle övünsün!
Çocuklar mı? Onların hepsi yabanda şimdi,
Her biri farklı bir yer farklı br anda şimdi.
Bademimiz bitse de belki geri gelecek
Ama insanlarımız sanmam geri gelecek,
Varsın bademsiz olsun onlar kurtulsunlar da,
HayatınI kurtaraN bir yolu bulsunlar da,
Şimdi köyümüzden çok yabanda insanımız;
Belki de bu yüzden çok okuyan insanımız.
Kayıt Tarihi : 8.4.2016 22:28:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kazım Karagöz](https://www.antoloji.com/i/siir/2016/04/08/koyumuz-bademciydi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!