20 Temmuz 1961- (SEVGİ-SAYGI-SAĞLIK)
Yıllardır gurbette hasretin çektim,
Haberin bir bildir, köyüm Gaffarlı.
Özlemle ufkuma umutlar ektim,
Yanına bir erdir, köyüm Gaffarlı.
Pülürge deresi hep nazlı akar,
Çocuklar yüzerken türküler yakar,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Şiiriniz çok güzel olmuş
Soyadınız Güvel olduğuna göre aradığım akrabalarımdan olabilirsin.istersen büyüklerinden sor Sivas tarafına göç edenlerin olup olmadığı öğrenirseniz bana mail ile bildirirseniz sevinirim.Teşekkür ederim
[email protected]
Selamün aleykum ben Sivas-Şarkışladan yazıyorum.Dedemin anlattığına göre dedeleri Kadirliden gelmişler şu anda Sumbas ilçesi ve Güvel(Gaffarlı) köyü ve çevresinde Güveloğulları diye tanınırlarmış.milletvekili ve Sumbas belediye başkanı akrabalarımızdandır.ben küçük iken hatırladığım kadarı ile Kayseriye dayımın oraya Kadirliden akrabalarımızdan Sayım Güvel diye biri gelmişti.O sıradada dayımın bir oğlu olmuştu adını Sayım koydu ondan sonrada dedem bir kaç defa gidip gelmişti. aradan zaman geçti dedemin vefatından sonrada gençler unuttu.Şimdi bende araştırıp akrabalarımla irtibat kurup tanışmak istiyorum
hayırlı günler dilerim
Harika bir çalışma olmuş anlamlı ve güzel
bir şiir hörmet ve taktirlerimle
Gönül gözünüzden gidip görmüş kadar olduk efendim Gaffarlıyı.Kutluyorum inş.bir gün yolumuz düşerde bir balık yeriz.selam ve saygılarımla.
İnsanın doğduğu yerleri hatırlaması unutmaması ne güzel.
yüreğinizi kutluyorum.
Gönlünüzdeki sevgi ışığı sönmesin.
Pülürge deresi hep nazlı akar,
Çocuklar yüzerken türküler yakar,
Yemyeşil tepeler baraja bakar,
Dört mevsim güzeldir, köyüm Gaffarlı.
Asırlık Taşköprü, kıvırır belin,
Üstünden geçerken tatlıdır yelin,
Altında Kesik su, sanki bir gelin,
Gönlümde özeldir, köyüm Gaffarlı.
benzetmeler ve anlatım çok güzel,Tebrikler Gürsel abi,selamlar...
HARİKA TÜRKÜ GİBİ ÇALINIR SÖYLENİR
BİRDE GÜZEL ANLATMIŞSINIZ ..BU KADAR OLUR..ENGELLENEMEZ YÜKSELİŞİNİZİ
İZLİYORUM...ŞAİR ARKADAŞIMA BAŞARILAR DİLİYORUM...SELAMLARIMLA
KÖYÜNÜZÜ O KADAR GÜZEL ANLATMIŞSINIZ Kİ ÜSTADIM GÖRMEYEN BİLE GÖRMÜŞ KADAR OLUYOR. USTALIĞINIZIN KANITI HARİKA BİR ŞİİR. TÜM KALBİMLE KUTLUYOR AYRICA KONSERLERİNİZDE BAŞARILAR DİLİYORUM. SELAM VE SAYGILARIMLA...
Çok güzel methetmişsiniz köyünüzü, ellerinize sağlık.
Selamlarımla.
İşte köy,işte şair. Kutluyorum.
Bu şiir ile ilgili 29 tane yorum bulunmakta