Köylüleri Niçin Öldürmeli?

uzamış yeşil tırnaklarında başakların şarkısı
odun parmaklarıyla okşarlar güneşi
avuçlarında
adını duymadıkları devrim haritaları
yarılmış toprakların süt kardeşi
yel ve bulut okurlar
çoban çökerten ve kertiyen dikenleri
ve dahi kerpiç diliyle konuşurlar
ayrılıklar kök salmış göçük suratlarında
gün batarken yıanır geniş alınlarında terle
bir kez yoldaş kılınmış ömürleri kederle
zulum iplik iplik çile örer yüzlerinde
acı ve sabır dokurlar
tarlaları uzanır şakaklarında
hamayıl niyetine taşırlar ölümlerini

niyedir gülüşleri
uçurumlarda heyelan göçmesi
amansız dağlardan çığ inmesidir
niyedir
susuşları
dehşetle illegal
kurt düşmüş bir sistemin ölüm habercisi
şiddetle çürüme kokarlar
olmadık zamanlarda
dünyadan bilmem kaç kilometre uzak
allahın kızıl darıdan çoktur günleri
nasıl geçer
hava kış
çuval boş
gün karasaban
gece karabasan
ar damarı çatlamış gülüşlerinde
dökülmüş sarı dişli ağızlarından
masmavi bir ırmak akar
umulmadık derecede bulut
akılalmaz pür
ne yokluk ne açlık ne gurbet yıkmaz adamı
ama bunların dışında bir felaket var
yalnızca sevdada diz çökülür
sorgusuz sualsiz ölünür

ak dersin karadır
yeşilleri kan
mübalağa bir sabır ki
ne kılıç keser ne kurşun işler
öküz gönünden kalın
aşılmaz dağlardan sarp
yüreği yok sanırsın ne ses ne seda
ah bir de geceleri
kaval sesleri olmasa
ah bir de kilimler
kuşkusuz ki
olası bir ihtilalin şifresi
yürekleri silme kordur
bu en tehlikelisi
çünkü yarsan ateş akar damarlarından

ecinnilerle konuşurlar tekinsiz coğrafyalarda
sırları arı sırından kavi
rüyaları gerçektir
karışmış birbirine geceyle gündüzleri
korkuçtur
çünkü
şikayetsiz geçerler cehennem hayatlardan
şikayetsiz ölürler
nedense gözleri hep açık gider…
ADNAN DURMAZ
16 Ekim 2013