Önlükler tezeksi kokar,
yaylamsı kokar,
kınak bulaşmıştır.
Odun eylerken
kolunu bir budak yırtmıştır,
yosun tutmuştur
soluklanmaya yaslanılan bir kayadan.
Önlükler tütünsü kokar,
tütünsü sararır
demet yapar
yaşanmamış çocuklukların gömüldüğü
tahta sarnıçlarda
çuvaldızlarla kaleme titreyen eller.
Manilere girmiş nikotin,
ciğerlere, derilere işlemiş
defter kitap olmaya.
Çocukların selamlayan seslerinde
sevginin sıcaklığını,
sımsıcaklığını duyarsınız kulaklarınızda.
Bir o kadar da soğuk,
hem de buz gibi
yoksulluğun ayak seslerini şakaklarınızda.
Beliklerin,sararan yüzlerin nah ortasında
incilerce parlayan gözlerin
umut ışıkları güler yüzünüze.
Işıklar pırıl pırıldır
'ana sütünce ak, ana sütünce berrak'
bir altın yüreğin el değmemiş umudunda.
Susuzdurlar,açtırlar ellerindeki hünere,
hamur gibi dökülürler önüne,
şekil veresin diye.
Öğretmeniniz de çocuklarım
uzak değil size
uçarken kanat
yürürken ayak olmak,
görmeyene göz,işitmeyene kulak
sevda dolu yüreği size açık kucak kucak.
Öğretmeniniz
prangalı mahkum başarınıza,
güneşi avuçlarınıza,gözlerinizi yüreğine taşır.
Korkusu,kaygısı,sevincisiniz,
Dünyalar onun olur
başarı haberinizi
ona armağan ederseniz.
Kayıt Tarihi : 22.3.2011 14:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!