ışıltılı ahşap evlerin pencereleri
güneşten aydınlık
ömürden bir nafaka
timsali cennet
köy görüntüleri
ahşap evlerle sıralanmış taş sokak
köyün meydanına inen ana yola açılır
yoldan gelen her ses bir haber gibidir
yaşmaklarını ağızlarına kadar çeken yaşlı nineler
ağır aksak sese doğru yürür,
sokağın başında beklerler haberi
zaman elma ağacının altında durmuş acelesi yok
hayatın gailesine ağyar öylece bekler
elindeki kahverengi tespihiyle hakkı dede
tespihten aldığı her taşta yol buğulanır
başka başka zamanlara
başka başka mekanlara götürür onu
bir hüznün gelip geçmesidir
belki zaman
damlayan suyun sesidir
eriyen kar sularıdır belki
koca bir nehir kadar muammalı
akıp giden
köy bazen davullu zurnalı bir düğün alayına çıkar
önde asker gibi sıralanmış erkekler
arkada gelini almanın mağrurluğu yüzlerinden okunan kadınlar
gelin yürür
etrafındaki kalabalığa inat yalnızlığıyla yürür
her bir adımı hayaldir
her bir adımı gerçek
bir adımı annedir, bir adımı genç kız…
köy bazen dut ağaçlarıyla dolu büyük
mutlu bir bahçeye çıkar
bahçenin kenarındaki arktan akan suyun sesidir
ahalinin konuşmalarına karışan
bir fısıltıya dönüşür akşamın son demleri
el değmemiş pak bir saflığı saklar
ne kıpırdar
ne iç çeker
ne de alıp verir nefes
kuytu köşelerde
köy bazen
müjdeli bir doğum haberini bekleyen tedirgin bir kalabalıktır
bakışlar endişe dolu
bir oturup bir kalkan
durduğu yerde duramayan
volta atan bir kalabalık…
uzun yol yorgunu
efsunlu alemin sırlarının kokusu üzerinde
mucizevi bir yolcu beklenir
ve sessizliği delen bir bebek çığlığı
rahat bir nefes alır bekleşen kalabalık
konuşmaya gülüşmeye başlar
kimileri sevinçten birbirine sarılır
gökyüzünde pamuk gibi dolaşan birkaç bulut da eğilir
selamlar ahaliyi
yeniden dirilme gününde yükünü atan yeryüzü gibi
atmıştır anne yükünü
canına candaş, yoluna yoldaş gönderilmiştir
Yüce Yaradan’dan
ve bebek ağlar yeniden
sıcak anne kucağına gömülür
bu vakitten sonra artık o da bir köylüdür
köy bazen ıslak ve serin bir sonbahar sabahına uyanır
sessizdir etraf
bir hızlanan bir yavaşlayan
yağmurun çıtırtısından başka ses işitilmez
yer ve gök sabah ezanıyla inler
akşam ezanıyla kendine kapanır
köy bir bayram sabahıdır
gülen yüzlerde hoş bir selamdır
üşengeç kelimelere sığınmış
bir cenaze evidir bazen
köy insanların az ağaçların çok olduğu
sözlerin kısa, susmaların uzun olduğu yerdir
varlığın kıymetinin iç huzuruyla idrak edildiği zamanlardır
hasretler gerçek
özlemler gerçek
insanlar gerçektir
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 28.3.2022 00:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!