KÖTÜLÜK ŞİİRLERİ

KÖTÜLÜK ŞİİRLERİ

Ali Kemal Alagöz

Mavi gözlerinle bak hayata
Sevgi dolu sözler söyle
Yık bütün kötülük zindanlarını
Açsın her tarafta dostluğumuzun çiçekleri
Bahar gelsin ömrümüze
Ve, hiç bitmesin öykümüz
Güzel çocuklar yetiştirelim
..

Devamını Oku
Seyyid Ali Özçelik

“Veysel’i gören gözleri gördüm! ”, ne muhteşem bir iltifattır aşkla yanan bir garip Veysel için. Veysel’i gören gözlerdeki görmüşlüğü tatmak, Veysel’de olan aşkın ateşini, onu gören gözlerde görmek. Sevgiliye âşık gözleri gören gözleri görmüşlükle mutmain olmak ve bunu dillendirmek ne hoş.

Sevgili! Senin sevgi ile baktığın gözlere sahip olamamak ne kötü. Senin sevgi ile bahsettiğin gözlere sahip olamamak ne kötü. Sevgi ile bahsettiğin gözlerde görülen olamamak ne kötü. Seni hakkıyla sevmeye güç yetiremeyen bu kör gönle sahip olmak ne kötü…

Ey Sevgili! Bırakma bizi bu kötülük halinde. Seni sevenlerden, senin sevdiklerinden, senin sevdiklerini sevenlerden eyle bizleri, senin sevdiklerinin sevdiklerinden eyle, şu gönlümüzü kurtar göremeyişlerin karanlığından. Bizleri görenlerden, görünenlerden eyle Ey Sevgili! …


..

Devamını Oku
Hakan Rodop

Bir araya gelen
canlı bir masanın
ayağında çözülen
dantelin ve etekleri kısa bir kadın
aldı eline tüfeği
kim yaparsa bir daha ona kötülük
isimleri çağırıyor birer birer
..

Devamını Oku
Kemal Berk

Kim bilir, zaman mı eskidi,
Yoksa bir zamanlar yeni olan mı?
En güzeli, sev güzel geçen günleri
Hayat böyle işte, boş ver gerisini
Bilsen ki, bir gün güllerinde sararıp solacağını

Sadece hisset kalbindeki güzellikleri
..

Devamını Oku
Mustafa Özkan Karatay

Geçmişte yaşadıklarını düşün ve hisset
Bir tek kötülük kalmış mı? İyi bak
Ne kadar unutkansın
Bana yaptıklarını düşün
Bir Pazar sabahı çarpmıştın bana
Sen meyane dönüşü ben iş
Mesaiye kalmış sabahlamıştım
..

Devamını Oku
Ersen Binicier

Sevgisizlik öfke doğurur
Herkese zarar verir
Her yere sevgi götür
Mutluluk sonsuz olur

Kötülük öfkeden çıkar
Sen onu sustur
..

Devamını Oku
Bekir Hozan Katre

Tut ellerimi anne… Bırakma beni bu lanet dünyanın acımasız kucağına,üstü okyanus altı bataklık olan hayat,beni içine çekiyor günden güne.Yolumu kaybettim ben anne,tüm ışıklarım söndü karanlık sokaklarımda.Köpeklere yem etme beni,çakallar dolu çöplüklerde. Arkama bakamıyorum anne,biliyorum ki arkama bakmak için döndüğümde,kuduz bir köpek ısıracak beni.Peşimde Azrail,tutsa borcunu alacak benden.Her yanım çıkmaz sokaklarla dolu, nereye baksam bir zindan,kapıları açılmış sonuna kadar bekliyor beni.Ve tepemde bir mezarlık, ölülere hoş geldin diyor. Kadere oyuncak etme beni anne,oltada yem… Kurtar beni
Sensiz hayat bomboş… Kimse beni sen gibi anlamıyor ve kimse yalansız safça sevmiyor anne.Masum her cümleme bin bir anlam yüklüyorlar, hayat ne acımasızmış keşke hep çocuk kalsaydım,parklarda bahçelerde oynasaydım,kötülük nedir bilmeseydim.Küçücük dünyam vardı, mutluydum. Ne olurdu büyümeseydim, şimdi büyüdüm de ne oldu anne? Dertlerim milyon kere arttı,acılar beni boğmaya kalktı,umut denen masum türkü benden çok uzak kaldı.Kaderime boyun eysem bir cellat boynumu kesip atacak,dirensem ölüm kapımı anında çalacak. Ne yapacağım bilmiyorum anne.Senin gözündeki kıymetimi çakallar ayaklar altına aldı,binlerce kez yerin dibine soktular,tutamadım bir el çıkamadım anne. Sen uzaklarda oğlunu görmezken,ben her gece hayalini öptüm anne. Kaç pranga eskittim,kaç sürgün yedim bilemezsin. Uzaklarda mutlu bilirken beni,ben ıstıraptan her gece yakıyordum kendimi.
Evlen diyordun bana ya anne,kelepçeler nişan yüzüğüm oldu.Yazamazsam eğer bir daha mektup sana, bil ki oğlun artık çok uzaklarda. Bir gün karşılaşacak olursak eğer, sırat köprüsün başında bekleyeceğim anne. Sırtımda geçireceğim karşıya seni, ben düşsem bile aşağı sen düşmeyeceksin anne. Cennette bekle beni belki gelirim,gelemesem de selam gönderirim meleklerle. Artık karşılaşmak haram oldu annem bize,ne bu dünya nede ahiret çıkar yol değil. Zindanlarda geçen ömrüm,ölünce yine hapislerde geçecek anne. Beni düşünme artık… Biliyorum düşünme desem de aklın hep bende. Hayat neden böyle kahpe anne? Sıcaktan yanarken birileri, biz neden soğuktan donuyoruz anne? Aydınlığa boğulurken birileri,biz neden karanlıkta kayboluyoruz? Yarını bile düşünmezken birileri,biz neden hep hayal kuruyoruz? Ölümü akıllarına bile getirmezken birileri, biz neden her gün ölüyoruz anne? biz neden her gün ölüp ölüp diriliyoruz? …
Ah benim güzel annem,isterdim ki umut dolu bir mektup yazayım sana.Gözyaşlarımın suladığı mısraları değil,masum gülücüklerimin uçuştuğu bembeyaz kağıtları göndereyim.Olmuyor güzel annem olmuyor,hayat bize hiç gülmüyor.İsyanla sitemle sövüyorum kadere…İsyankar olma yavrum diyordun ya bana,ben değil hayata aldığım nefese bile isyan eder oldum.Olmadı anne olmadı yapamadım,ben hiç düzgün yaşayamadım.Daha üç yaşında öğrendim kavgayı,tokat yedim belki,çocuktum ama vermedim pamuk şekerimi.İşte böyle anne,elimden hayallerimi almaya kalktılar,umutlarımı çalmaya,beni yerden yere vurmaya kalktılar anne.Ama beceremediler biliyormusun? Evet belki hayallerimi yok ettiler,ama onlarda hayallerimle birlikte yandı.
Ben evlenemedim anne,torun sevgisi yaşatamadım sana.Affet beni…Bir gelinin olamadı örneğin,sana destek olacak.Sen hep kendi yemeğini kendin yaptın anne,hasta olduğunda bir çorba yapacak oğlun yoktu,yada beraber uyuyabileceğin bir torunun…Sen bunları düşünme anne ne olur,bunlar beni zaten yeterince kahrediyor.Birde senin ağlamanı kaldıramam ben anne.
Sana yazdığım her satırı birde gardiyan okuyor anne,doyasıya içimi dökemiyorum,acizliğimi hissettirmemek için.Elim kolum bağlı anne,güneşi görmeyeli ne kadar oldu saymadım,denizin o tuzlu kokusunda bir sigara içmeyeli,hatta karda kaymayalı,ya da bir salıncakta sallanmayalı,sayamadım anne…Nasıl olsa ben hep buradayım,artık rüyalarımda özgürce koşuyorum,dağlarda,ovalarda,kayalıklarda..Ve rüyamda sarılıyorum doya doya,yüzünü bile görmediğim sevgiliye.Ellerinden binlerce kez öpüyorum senin…Bedenim burada esir belki ama ruhum özgür bir kuş,her gece kanatlanıyor,uçuyor mutluluklara,özlemlere,hasretlere….
..

Devamını Oku
Kerem Ulukır

Allah her zaman birdir
İnsanlar Allah'ı sevmelidir
Hiçbir zaman gurur yapma
Şeytan gibi kötülük yapma

Allah sevgisi çok güzeldir.
Yeryüzünü yaratmadımı Allah
..

Devamını Oku
Turgay Kantürk

I.
Saat dursa da akar zaman. Görmenin tek yolu vardır; kötülüğe yakın durmak. Bu, kötülüğün gerçeğini değiştirmez, onun yaratacağı sonuçlara ve ona karşı yürütülecek savaşlara engel oluşturmaz. Kötülüğün rengi koyudur. Karanlık; karanlık, karanlık, karanlık, karanlık, karanlık, karanlık, karanlık, karanlık, karanlık, karanlık, karanlık, karanlık, karanlık ve karanlık! Sürekliliğin ve yaşamsal olanın nefes aldığı yer. Yani ışığı belirlemeye yarayan, karşı gerçek. Karanlığın içinde yaratılan, üretilen (ve yaşanan) her şey aydınlık bir çağrıdır.
Ve böyle bilinmelidir!.

2.
Saat dursa da akar zaman. Tüm gerçek şeyÕler karanlıktan aydınlığa bir yolculuktur. Karanlık habercisi değildir kötülüğün (hele yaratıcılar hiç değil). Kötüye tutulan ışık, kendinden önce kötüyü, kötülüğü aydınlatır. (Yalnızca kendini aydınlatan iyilikten kuşku duymak gerekir; gerçek kötülük o aydınlıkta gizli.) Hepimiz için ve her zaman! Zamanın azarladığı bu çocuklar, gördüğü düşleri bile hayra yorarlar. Aydınlık düş olmadığını anımsa! Bu karanlık dehlizden geçmek gerek. Geçmek gerek başkalarının hayatlarından ve tüketmek gerek hiçkimseyi...
Herkes hiçkimse aslında.
..

Devamını Oku