KÖTÜLÜK ŞİİRLERİ

KÖTÜLÜK ŞİİRLERİ

Ayhan Bozkurt

yaralı kuş ellerinin arasında can çekişirken
boynunu kırdı gözünü kırpmadan
bu bir yaşam düşmanıydı yaşını başını almış
işte her kötülük ondan gelir
düşmanlıklar karanlıklar her yerde o var
korkunç bir yaratık insan demeye bin şahit ister
sevgisizliğin hoşgörüsüzlüğün kanın gözyaşının aktığı yerde
..

Devamını Oku
Erdal Alga

İnler ve cinler top oynuyordu metafizik sahada
Cirit atıyorlardı mistik olimpiyatlarda
Anlaşılan, kıran kırana bir mücadele bekliyor bizi
Öte tarafta hayrola!

İnsansa ruhsuzlaşıyor modern yolda gitgide
Aç karnına aşkı yiyor, kötülük geniriyor tok karnına
..

Devamını Oku
Doğan Ümit Aksel

Yaşam boyu gül sana acılar ulaşmasın
Çiçek çiçek umutlar kötülük bulaşmasın
Gül ve bülbül kıskansın sendeki mutluluğu
Aydı bir dünyan olsun sevgiyle kucaklasın

Saçlarını okşasın sıcak batı rüzgarı
Söylesinler martılar güzel aşk şarkıları
..

Devamını Oku
Selim Temiz

Mutlak olana bizler taparız
Tehlikeli işleri hep yaparız
Yapılan kötülük ve iyilik tartılır
Cehennemle cennet bile katılır.

Toprak ekileni verir geri
Katliam yaparlar var seri
..

Devamını Oku
Fahrettin Kassap

Atın tekmesiyle yere savrulan meczup asaya benzettiği sopasını eline alarak doğruldu. Sinirinden rüzgara kapılmış yaprak gibi tir tir titriyordu. Bu zalime kan çanağına dönmüş gözlerle keskin keskin baktı. Adeta asasıyla firavunun karşısına dikilmiş Musa gibiydi ki öyleydi. İyilik ve kötülük sadece şekil değiştirerek karşımıza tekrar tekrar çıkmaktaydı. Sadece zulmün senaryosu ve şahısların isimleri değişmekteydi. Musa'nın ismi Tuğba, Nicole, Ahmet, Gabriel yahut Deli Rıfat olurveriyordu. Konuşmamak için dudaklarını kanatırcasına ısırdı. Onun için Allah'a havale etmek en güzeliydi. Hüküm verenlerin en güzeli Allah'tı. Zalime ve etrafındaki soytarı takımının mağrur bakışlarına dayanamadı.
"Mazlumların Rabbi olan Allah'a and olsun ki! " diye haykırdı. Etraftakilerin yüreklerini bir sessizlik ve ürperti kapladı. Rıfat'ın yüreğinden Harunca bir hitabet yükseliyordu şimdi!
"Ey zalim! Sen beni sahipsiz sanma, sahipsizlerin sahibi Allah'tır! Seni bu saltanattan düşürecek olan bir ahtır! Beni nefsin için oyuncak mı sandın oynar durursun! Sende elbet bir gün bir zalimin elinde köpek olursun! Senin gibi zalim olup saltanatım olacağına beni meczup yaratana şükürler olsun! Ettiğin ne ise yanına kar kalmayacak, eden ettiğini bulacak! Unutma efendi! Mazlumun ahı indirir şahı! "
Bu kükreyişi duyanlar hayretler içerisindeydi, bu meczubun dilinden bunlar nasıl oldu da dökülüverdi.
Deli Rıfat yine, yeniden gülmeye başladı!
Ve sonra...
..

Devamını Oku
Selim Temiz

Herkes çok masumdur
Bitiş noktasına kadar
Yürek bile oraya kadar atar
Toprak olacaktır fani beden.

Kanıt ister, insanı suçlamak
Yıkılmasın temiz olan kaleler
..

Devamını Oku
Mahmut Balci

ne kotuluk gordun benden
bana zalim diyorsun
her$eyden cok seni
sevdigimi biliyorsun

sanma ki bu dunyada
kimse baki kalacak
..

Devamını Oku
Kenan Çarboğa

Gönlümün hırsızı, ey nazlı güzel
Bunca çektirdiğin çile yetmez mi?
Ne istersin benden ay yüzlü güzel?
Kul oldum kapına, köle yetmez mi?

Öyle bir köle ki masumca gayet
Bir hata işlese canıdır diyet
..

Devamını Oku
Nergis Demet

her gece bir sabaha,
her kış bir bahara,
her kuru dal çiçeklere,meyvalara,
her kötülük bir iyiliğe,
her çirkinlik bir güzelliğe,
her umutsuzluk bir umuda,
gebedir.
..

Devamını Oku
Enes Kepil

Onca insan kötülük yuvasında
mutlu bir yaşamı reddeder gibi

Onca insan elini çekmiş sevgiden
Tüm sevgileri yaşamış gibi

Onca insan dalını bırakmış iyiliğin
..

Devamını Oku
Mehmet Macit

(Hikâye)

Kötü haberi aldığımdan beri nerede duracağımı, ne yapacağımı bilemeden dolaşıp durdum. Oğlumun hastalığının ilerlediğini, sayılı günlerinin kaldığını söyleyen doktor, oldukça üzgün bir halde, artık dua etmekten başka bir şey yapılamayacağını, oğlumun son günlerini evinde huzur içinde geçirmesini tavsiye ederek yanımızdan ayrıldı.
Mevsim bahardı. Evimizin çevresindeki ağaçlar çiçeklerini açmış, çimenler yeşermiş, havalar iyice ısınmıştı. Oğlum bazen evin bahçesinde, bazen yatağında yatarak hayatını devam ettirirken, eşi ve çocuğu yanından ayrılmıyordu. Henüz otuz yaşında olan oğlumun üç yaşında bir oğlu ve kendisini çok seven bir eşi vardı. Fakat o yıllarda çok yaygın olan verem oğlumun yakasına yapışmış ve tedaviye cevap veremez hale gelmişti. Doktorun tavsiyesine uyarak bir yandan karısı, bir yandan ben, oğlumun mümkün olduğu kadar rahat etmesini sağlamak için didinip duruyorduk.
Gelinim Fatma, kocasının durumunu biliyor, içindeki fırtınaları bastırmaya çalışarak neşeli görünmek istiyordu. Bahçede yeni dikilen sebzelerle oyalanırken iki göz iki çeşme ağladığını gördükçe içim parçalanıyor, metanetli olmaya çalışıyordum.
Aradan bir ay geçti, geçmedi bir gece fenalaşan oğlum, kendini tüketen hastalığa fazla direnemeden, Hakk’ın rahmetine kavuşmuştu. İşte o an sakladığımız yaşlarımız ağlamalar eşliğinde sel olup akıyordu. Ertesi günü oğlumu yakın bir köydeki aile mezarlığına defnederek evimize dönmüş, başsağlığı için gelenleri karşılamaya çalışıyordum.
Hayat devam ediyor günler bir bir geçip gidiyordu. Nereye gidersem torunumu ve gelinimi yanımdan ayırmıyor hemen her işi beraber yapıyorduk. Buna mukabil, çevremizde ahlaksız, serseri insan çoktu. Ben ellili yaşlarda olsam da gözü pek bir kadındım. Belimdeki kuşakta her zaman bir silah ve kama bulunurdu. Öyle kolay kolay kimse bana yaklaşamazdı, ancak gelinim narin yapılı ve güzel bir kadındı. Öyle kendini serseri tipli insanlardan kolay koruyacak bir yapıda değildi. İçten içe korkuyor, genç ve dul gelinime ilişirler, bir kötülük yaparlar diye endişe ediyordum.
..

Devamını Oku
Mehmet Macit

Hikâyemiz, Osmanlı Devletinin son yıllarında, Doğu Anadolu Bölgesinin Rus işgali sırasında yaşanan acı olaylardan sadece birisidir. Bu olay gerçek olup bizatihi Babamın öz halasının yaşadığı ve kendisi tarafından bizlere naklettiği, yaşanmış gerçek bir olaydır. Büyük halam oldukça uzun, lakin çile dolu bir hayat yaşadı. Kendisini tanıma imkânım oldu.


Kaçış
Hikâye
Rus askerleri kalabalık gruplar halinde köyümüze doğru hızla gelmekteydiler. Taş siperlerin arkasında direnmeye çalışan az miktardaki kendi askerimize, köyümüzün erkekleri mermilerini taşımak sureti ile yardım ediyordu. Henüz karlar tam olarak erimemiş, soğuklar devam ediyordu. Askerimize yardım eden birçok insanın ayağında çarık bile yoktu. Ama kimsenin bunları düşünecek zamanı da yoktu. Rus askerlerinin köyümüze girmelerini engellemekten başka bir şey düşünemiyorlardı. Karşılıklı silah atışları uzun süre devam etti. Üstün düşman kuvvetine dayanamayan Türk askerleri, Bayburt istikametine doğru geri çekilmeye başladı.
Köyümüz, Erzurum ili, Pazaryolu ilçesine bağlı(o zamanlar İspir ilçesine bağlıydı) , hayli yüksekte ve sarp dağların arasına kurulmuş, fakir bir köydü. Arazi dağlık olup, gelirinin hemen tamamı hayvancılığa bağlı, ancak yetersizdi. Ruslar geldiği zaman, hemen her evde yeteri kadar hayvan ve yiyecek bulunuyordu ve Rusların da isteği yiyecekleri elde etmekti.
..

Devamını Oku
Gündüz Şirin

İnsanların kalplerine zincir vurmuş kötülük
Daima gülen gözler; gülmez olmuş hep sönük
Kötülük yapmak için zalim etmiş öncülük
İşte bu karanlıkta ben huzur'u isterim

Her yapılan zulüm hayata gem vuruyor
İyiler ezildikçe,galip zalim oluyor
..

Devamını Oku
Ali Bölükbaşı

İşte...ben her zaman böyleyim,
Kötülük yok içimde mertce söyleyeyim,
Gönlümü çiceklere denizlere vereyim,
Ben kendi yolumu kendim çizeyim.

Gölge etme bir şey istemem senden,
Hayat acımasızca vurdu belimden,
..

Devamını Oku
Hüsniye Yigit

Her insanin bir kusuru var
Ne fark eder,Müslümanlik,Alevilik
Her zihinde bir kötülük var
Cinayaet,hirzislik,hainlik

Neden ayrimcilik yapiyorlar
„En büyük benim“demenin ne yarari var
..

Devamını Oku
Ahmet Ergin

Her zaman insandan kötülük bekle
Kötülük etmezse şansına senin
Dostluk kazanılır bin bir emekle
Bir günde bitmezse şansına senin

Âliyi camide vuranda insan
Yusuf’u kuyuya salanda insan
..

Devamını Oku
Riza Genceli

"Mutluluk yaşadığın an'dır
Yaşam iki yollu devrandır
Sel olup aksan denizlere
Varacağın ulu divandır

Çile çekmeye gelir canlar
Cennete benzer mekanlar
..

Devamını Oku
Nuri Muhammed Alboğa

Can yakanı ben sanırdım beni yakanın ben olduğumu bilmeden..
Neye ihanet etmişim,kimin kiniyle beslenmişim ki,
Beni yakan hep insanlar olmuş..
Dost,arkadaş,sevgi,aşk bir kibrit kutusu kadarmış ateşimi çıkaracak..
Ve yardım ettiklerim aslında kötülük ettiklerimmiş,
Beni değiştireceğini bilmeden
Ve son yangınmış son olay....
..

Devamını Oku
Hüseyin Bacanak

Genetik olurmuş bu insanlarda,
Kötülük onlarda kandan gelirmiş,
İnsanın mayası, kanı bozuksa,
Onlarda bozukluk soydan gelirmiş.

Mayası bozuklar toplumu bozar,
Bulunduğu yere verirler zarar,
..

Devamını Oku
Recep Akıl

Evlatlarımız bizim en değerli varlıklarımızdır. Onları koruyup kollamak, beslemek ve yetiştirip, büyütmek, hayata hazırlamak en önemli görevidir annelerin ve babaların.

Ama hepsi bu kadar…

Daha fazlasına karışmaya kalkışmak onların bireysel hak ve özgürlüklerinin alanına tecavüz etmek olur ki bu da onlara yapılacak en büyük haksızlık ve bekli de kötülük olur.

Zaten bir süre sonra görülecektir ki bu da beyhude bir çabadır. Memleketimizde çocukları üzerinden bir dizi beklenti içine girmesi, ebeveynlerin iflah olmaz bir hastalığıdır.
..

Devamını Oku