Onları anlayan varsa,
Elbiseler de konuşur.
Küçücük, başını önüne eğince
İyice küçülen adamın sırtında,
Yaşını unutmuş bir kot ceketti.
Giyen adamın umutları kadar solgun.
Çaresizliğe urba olmaktan,
Omuzları öne doğru çökkün.
Belli ki küçük adam
Kalıbının adamı değildi.
Koca yüreği, küçük bedenine dar geldikçe,
Kot ceketini alıp omzuna giderdi,
Uzak yakın düşünmeden.
Adımlarken sokakları
Sigarasını, çakmağını,
Elemini, kederini ve
Ona ağır gelen ne varsa
Kot ceketinin dar ceplerine pay etmişti...
Ne yapsındı...
Adamın yalnızlığını sarmayıpta ne yapsındı.
Sarmıştı...
Küçük adamın yere bakan başını kaldırıp
Gözlerine bakan o kadının,
Adamın yüreğini ısıttığı güne kadar.
O gün yirmi yaş gençleşmiş ceket,
Adam yakalarını dikmiş, omuzlarını germiş,
Kol manşetlerini de dirseklerine çekmişti.
Kadın cekete sarılmıştı içine katarcasına,
Ceket yılların yükünü boşaltıvermişti kaldırımlara.
Solgun ve yıpranmış olsa da
O günden beri,
Giyildiği ilk gün kadar neşeli...
01:01
04-03-2017 Şule Akşit
Kayıt Tarihi : 4.3.2017 02:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Teşekkür ederim,sevgiler saygılar..
Nasıl güzel bir şiir bu böyle...Kırk yıl
düşünsem aklıma gelmezdi bir cekete yazılmış
şiir okumak, hele yazmak ise hiç. Teşhis sanatı
O denli güzel kullanılmış ki. Şiir bitmese demek
geldi içimden.
Gönülden kutluyorum Sayın Şule Akşit.
Teşekkür ederim,Sevgiler saygılar...
TÜM YORUMLAR (2)