Artık boğuluyorum; ağustosun sıcağıdan mı yoksa bu çaresizlik silsilesinin boğazımda takılı kalmasından mı bilmiyorum. Artık dayanılmaz bir hal aldı. Ben gözlerinin içine bakıp sana yalvarırken artık halimden anlaman için sen gülümsüyorsun. Gül, senin gülüşün benim ömrüme verilen en naif değerdir. Ama anla. Anla artık nasıl bir hiçliğin ortasında sağa sola koşuşturarak çıkış yolu bulmaya çalışmamı, koştukça daha fazla hiçliğe gömüldüğümü. Ben sana yalvarıyorum artık bir karar vermen için, ya al beni diyorum ya bırak; ya sev beni diyorum ya canımı yak. Sen uzak gönüllerden de uzaksın, kolların açık ama sarılmama izin yok. Ruhumun kollarında yükselebileceğini sanarken sadece nefeslenebiliyorum; daha sonra tekrar koşuşturmam lazım. Zaten yorulmuş bu gönül yığılmak üzere yere. Büyük boşluklar içersinde kendinden geçip boşlukla bir olması an meselesi artık. Kelamlar bu gönülden büyük umutlarla çıkarken senin gönlünün kapısı kitlenmiş görmezden gelinmelerle. Ne yapacağımı bilemiyorum artık. Var mıyım sende yoksa yok muyum? Biz ne zaman varız ve yok olacak mıyız?
Nur AcarKayıt Tarihi : 5.8.2022 23:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!