Kesin gayr’dan ümidi, ne var ise onda var!
Ondan başka her kapı; muhtaçlara bir duvar!
Yalnız bab-ur Rahmanda; tüm dertlerin dermanı;
Şu alemde o yazar, ancak geçer fermanı!
Ona koşan boş dönmez, asla kat’a biline;
Ondan olur merhamet; her muztarın haline!
Zira odur tek Şafi ve de odur tek Rahman;
Yalnız onda bulunur; bol, bol şifa ve gufran!
Ve bilhassa da bu günü; kılmış affa vesile;
Koşun bab-ur Rahmana, insi, Cinni nas ile!
Şu gecenin sonunda, öyle çok ki hasene;
Seksen yıllık semere, girer birden kesene!
Bu ay bire bin iken, defterine geçen kar;
Şu gecede her kula, bire otuz artış var!
Yani; bire otuz bin, sevap yazar melekler;
Gıpta eder Mü’mine, dağlar, taşlar felekler.
Uzak kalman sofradan, ey hesapta mahirler;
Ne yazık ki gaflette; bu hususta kahirler!
Bin geceden hayırlı, bir gecede bu ne gaf?
Gaflet ile yatana; olmaz elbet Hak’tan af!
Az zahmete çok rahmet, lütfederken yaratan;
Ellerini açmazsan; affedilmez bil hatan!
Kesme sakın ümidi; ye’s-i mutlak kebire!
Uğramadan şu bab’a; girme asla kabir’e!
Belki bugün son günün ve şu gece son gecen?
Aç elini Rabbine; niyaz olsun her hecen!
Bil kadrini şu leylin, zira yoktur bir eşi;
Yap tövbeni samimi ve sonra da kıl beşi!
Al aklını başına, milat eyle bugünü;
Mazhar olup affına; yaşa bayram düğünü!
Abdullah Toroslu
26.08.2011-Türkiye
Tüm ehl-i iman ve ehl-i İslam’ın leyle-i Kadirleri ruh-u candan tebrik eder bu gecenin misilsiz mükâfatlarına nailiyet’ler dilerim.
Abdullah TorosluKayıt Tarihi : 26.8.2011 11:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!