Halım perişandır yüreğim tutuk;
Gayrı bu devranı hayra da yorsam
Ne hayra yorsam?!...
Sanmayın ki derdim bir kuru nutuk;
Irmak olsam taşsam, deryaya varsam
Gönüller sarsam...
Ne güzeller gördüm yüksek tepeden...
Demen, bu ne sözdür düşme tepeden...
Derdine yanalı şöyle körpeden;
Kül olmuşum dostlar kıpkızıl korsam
Kül oldum korsam...
Kelle koltuğumda yirmibir yaştır,
İki gözüm naçâr, ne bilsin taştır;
Zincir vuran bir çift göz ilen kaştır...
Behey deli gönül yakanı sorsam
Ya cânı sorsam?!...
Canıma katık bir, daha nesi mi?!
Cihana duyurdu yanık sesimi...
Dalga sesleri mi aşk nefesi mi?!
Ne fark eder canlar işte ya 'parsa'm
Beş dörtlük parsam...
Kul Edip der yıllar yüzüme çöktü;
Ne çok iyi her şey ne de çok kötü...
Sen yine de dostum boş koma köşkü,
Bu ki kahpe devran kanma diyorsam
Yanma diyorsam?!...
Samsun, 1995
Hakan Pomakoğlu
Kayıt Tarihi : 8.9.2019 17:14:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hakan Pomakoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/09/08/kosma-sorsam.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!