Bir yolculuktu iç çekmeler
yolu ıssızlıktan ve demir düdüklerden geçen,
kızılca batmalarında güneşin
bir yolculuk,
derin yüzlerden ayrılıp çıkılan,
saatlerin içinde rastlanılmadan huzurlu bir yüze
Binarlar vardır yolculuklarda
köy içlerinde avluları bataklı ve çamurlu
avlularında uydu antenleri
binarlar ki yeşil ve peşi sıra, ama artık soğuk buz parçaları
ve bir bina hatta kulube
uçsuz bucaksız tarlaların ortasında sade ve kendince
kendini tek başına bırakmış, kendini terk etmiş
Bir bina daha
soğuk floresan ışığında görünen
sarı sokak lambalarına can veren uzun kabloları kucağında,
ağılı bir ıssızlıkta korkuyu keşfeden.
Uzaktan şehirleri gördüğün, şehirlerin ışıklarını
ama karanlık kompartımanda yalnız, pencereyle kapı arasında
iki ayna arasında kendini gördüğün
İki ters bir düz, la'lar, sol'ler, re'ler ve do'lar
en çok da onlar, kalın re'ler
öyle bir gider ki tren
ritminde sessizlik, ritminde sesler
gidiyor mu duruyor mu bilemezsin sesinden,
arada arkaya dönüp bakarmış gibi
silermiş gibi ağladıktan sonra gözlerini.
duyamazsın, göremezsin bir zaman sonra,
bir parçadır çünki artık kendinden
Kayıt Tarihi : 2.1.2005 01:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)