KÖRMÜSÜN NESİN
Bir dağdan al aşağı bırakılan kaya kütlesi gibiyim.yaklaştıkça zirveden yere doğru parçalanıyorum her çarpışımda biyerlere,ufalıyorum,eriyorum,
yavaş yavaş yok oluyorum.
tıpkı senin yüreğindeki gibi büyüyemedim kaya gibi kocamanken ufaldım ufaldım şimdi ise göz bebeklerindende daha küçüldüm,sen kör müsün be kızım,
körnüsünki göremiyorsun senin için bittiğimi,yok olduğumu anlamayacak kadar kör müsün be kızım kör müsün.
koskoca bir bahçedeyim ucu bucağı belirsiz bir bağdayım.her yanımı yediverenler donatmış,çevrelemiş asma güller dikenlerini bir bir geçirmişler bedenime,
kan fışkırıyor ellerimden koparırken bana asılan güllerin dikenlerini çıkarırken yüreğimden bir bir içimdeki öfkeme yenik düşüyorum,yeniliyorum be kızım kör müsün yeniliyorum sensizliklere.
Değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
Islak saclarını güneşte kurut:
olgun meyvelerin baygınlığıyla pırıldasın
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta