Abdurrahim Karakoç'a itaf
Sap samana karıştı yaba dirgen çıldırdı
Harmanda gözümüze bakandan korkuyoruz
Kalkancı kalkanına kafa hapı doldurdu
Şöhretin üst katına çıkandan korkuyoruz
Korkuyu koruyarak aklımızı çeldiler
Kapıyı kilitledik bacalardan geldiler
Fakiri fukarayı varoş diye böldüler
Parfüm losyon kolonya kokandan korkuyoruz
Kurtlar koloni kurdu ciğer böbrek dalak da
Dalkavuk ağalığı kök salıyor salak da
Kel karganın sesinden uğulduyor kulak da
Bol yalanlı palavra sıkandan korkuyoruz
Adaylar kürsülerde seçmenlerse meydanda
Küflenmiş konulara çözüm yağar bir anda
Her türlü israf haram deniliyor Kur’an da
Gündüz gözü bal mumu yakandan korkuyoruz
Şakşakçı aveneler konuşmadan alkışlar
Menfaate endeksli riyakârca bakışlar
Tozlu yola çevrilir sarp kayalı yokuşlar
Ayak yalın baş açık dikenden korkuyoruz
Gösteri pirim yaptı şapkadan fil çıkınca
Utanmayı unuttuk rafa kalktı çekince
At hırsızı gibiydi dikkatlice bakınca
Mandaları çangalla yıkandan korkuyoruz
Rüşvete aracılık eden konar parsaya
Ruhsatsız bina yaptık kamu malı arsaya
Serbest piyasa dedik Gözükara borsaya
Çomağını her yere sokandan korkuyoruz
Seyr ü Sefer (sh. 147)
Mehmet GözükaraKayıt Tarihi : 8.3.2009 12:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
(*) Hece Şiirinin unutulmaz Üstatları arasında ilklerden olan Değerli büyüğümüz Sayın Abdurrahim Karakoç'un 'Korkulu Günler Yaşıyoruz' isimli Şiirine 'KORKULARIMIZIN KAYNAĞI' isimli şiir nazire olarak yazılmıştır. Korkulu Günler Yaşıyoruz Soru sormayın dostlar, cevap müşkül şu sıra Giden korkuttu bizi, gelenden korkuyoruz. Hırsızdan çok bekçiler hakkımızı çaldı ya Bizler şimdi bağlama çalandan korkuyoruz. Güvendiğimiz bizi yoldu çevirdi kuşa Tarlasında otları yolandan korkuyoruz. Ne gibi pislik saçar, ne der-ne demez medya Bayramlardan, düğünden, şölenden korkuyoruz. Daha neler gelecek bilmeyiz başımıza Karanlık tasarıdan, plandan korkuyoruz. Rüşvet rutin dışına çıktı yukarı katta Verenden korkuyoruz, alandan korkuyoruz. Dokunulmaz kepçeler dalar nafakamıza Biz artık bölüşenden-bölenden korkuyoruz. Aklımızı yitirdik ahmaklar ortasında Bilmediği şeyleri bilenden (!) korkuyoruz. Kurtlar kuzuya döndü, şahinler güvercine Vallahi üzengiden, palandan korkuyoruz. Bir bozulma başladı inançta ve ahlakta Doğandan, doğacaktan, ölenden korkuyoruz. Çiçeksiz ve meyvesiz ağaçların altında Alerjik endişeyle polenden korkuyoruz. Nerede bir büyük baş konuşmaya başlasa Üstümüze yağacak yalandan korkuyoruz. Hüzünlenen de sahte, kahkahalar atan da Sebepsiz ağlayandan, gülenden korkuyoruz. Solucanlar büyüyüp oluyorlar ejderha Yumurtadan çıkmamış yılandan korkuyoruz. Çifte çifte kilitler taktırdık kapımıza Tasalluttan, yağmadan, talandan korkuyoruz. Arı musallat oldu topuğu kıllı ata Kırılacak yulardan, kolandan korkuyoruz. Arttı itimatsızlık, işledi ruhumuza Eğilip terimizi silenden korkuyoruz. Baskısı var diyorlar siyasetin hukuka Demokrasi zırhını delenden korkuyoruz. Oyuncular köledir, zorba hakem sahada “Muhterem”den, “sayın”dan, “ulan”dan korkuyoruz. İhtiyaç duymaktayız istikrara, huzura Şıp demeden huzuru bulandan korkuyoruz. İnsan, ağaç, sarmaşık, yosun, mantar, papatya Her toprağa kökünü salandan korkuyoruz. Yetmez mi bunca korku? Alın bir miktar daha Ünlü-ünsüz falandan-filandan korkuyoruz. İkinci hayatında çete kuran erkânla Karanlıkta boşalıp dolandan korkuyoruz. Gayrimeşru bir fırsat yakalayıp bulunca Dipsiz derinliklere dalandan korkuyoruz. Abdurrahim Karakoç
Saygılar.
MUHTEŞEM bir nazire olmuş. Zevkle okudum. Kutlarım ALKIŞLARLA gönülden. Tam puan gönül bahçemden.
Gösteri pirim yaptı şapkadan fil çıkınca
Utanmayı unuttuk rafa kalktı çekince
At hırsızı gibiydi dikkatlice bakınca
Mandaları çangala yıkandan korkuyoruz
Rüşvete aracılık eden konar parsaya
Ruhsatsız bina yaptık kamu malı arsaya
Serbest piyasa dedik Gözükara borsaya
Çomağını her yere sokandan korkuyoruz
Tebessüm kokulu bitimsiz sevgilerimle...
_____________Âlimoğlu___________
TÜM YORUMLAR (20)