Korkularımın Darağacısın
Aydınlık yarınlara hep örtük pencerelerden baktık.Elimizde o önümüzü kapatan perdeyi aralamaktan, içimizdeki karanlık odaları aydınlatmaktan hep korktuk.Hep buruk şarkılar döküldü dilimizden. İstediğimiz şarkıyı ezberleyemedik ve dilediğimizce haykıramadık hayatımızın geçtiği bu sokaklarda.Çünkü sokaklardan korkuyorduk hep,İçimizdeki sokaklara ise hep hüzün bağdaş kuruyordu.O hüzünleri bitirmeye içimizdeki o sokaklarda sevgi ve mutluluk kokan rüzgarlar estirmeye gücümüz hiç yetmedi.O gücü alacak cesarete hiç sahip olamadık.Kendimizi hep korkularımızın darağacında bulduk.Her şeyden korkuyorduk.Düşlerimizden,hissettiklerimizden, duygularımızdan ve arzularımızdan bile.Çünkü bize korkmayı öğretmişlerdi.Bir sigara içimi uzağında olduğumuz mutluluklara uzanıp tutunmayı öğretmemişlerdi.
Bizi yalnız bıraktılar.Bazen yalnızlığımızı bile aldılar bizden.Onu bile çok gördüler bize.Çünkü yalnızlık insana bir şeyler öğretiyordu.Bize öğrenmekten korkmayı öğretmişlerdi.
Asıl neyi istediğimizi ve bunu hemen elde etmemizin neyin engellediğini hiç sormadılar.Çünkü bize verilecek bir ödündü bu..Bizi cesaretlendirecekti.Korkularımızı yenmeye yardımcı olacaktı.Oysa onlar bunu istemiyorlardı.Çünkü bizi hep korkutmuşlardı,bize hep korkuyu öğretmişlerdi.
İşte bu maskelerle dolu,bu ikiyüzlülüklerle dolu, o korku sokağında çıkmıştın karşıma.O dev yüreğindeki iradenle,mavi gözlerinin ardında sakladığın o sevginle,dünyanın sıcaklığını taşıyan avuçlarınla dikilmiştin karşıma.Sanki özbenliğimdin, sanki o an çocukluğumu gençliğimi hatırlatmıştın bana. Ama seni hatırlamam, hatıra raflarımı karıştırarak ve üstündeki tozları silerek seni orda bulmam, beni bir harabede acımasız hayatla ve maskelerle dolu korkulu sokaklarla baş başa bırakıp gitmeni hatırlamam,yüreğimdeki o gizli ve ne yaptıysam iyileştiremediğim yaramı görmem çok sürmemişti.Ve senin beni bırakıp giderken gözlerimin içine bakarak, hiç acımadan, gözlerimin içinde sana doğru akan kör sevdamı hiç görmeden söylediğin o son sözünü hatırladım; “ hiçbir şey ele geçince hayal edildiği kadar güzel değildir.” Evet.Yine geçmişimle, o nasır tutmuş yüreğimdeki yaramla buluşturdun beni.Nerden çıktın diye sormayacağım,Çünkü elbet bir gün bir sokağın köşesinde karşılaşacaktık
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
DUYGU SELIYDI OKUDUGUM GÖNÜL SESİN SUSMASIN ARKADAŞIM SAYGILAR.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta