KORKU ŞİİRLERİ

KORKU ŞİİRLERİ

Fang Vei Teh

Senin yanındayken
Bir şeyler akıyor içimden,
Çağlayanlar gibi...
Tutku mu desem, çoşku mu desem.

Eve dönerken
Bir şeyler sönüyor içimde,
..

Devamını Oku
Yaşar Karaman

Ne bir korku, ne sevinç gözlerinde
Dağlara akşam indiğinde
Rüzgârı, rüzgârı, rüzgârı dinle
Ürperirken ruhun, ısınır çoban ateşinde.

Bir gün senin de ümitlerin olur, senin de
Aydınlık şafaklarda, yıldızlı gecelerde
..

Devamını Oku
Hamza Çobanoğlu

Tanımazdım önceleri şöhretini şanını,
Bir silleyle verir idim hak ettiği payını,
Açar ağzım, yumar gözüm sakınmazdım lafımı,
Şimdi ise tenhalarda, ruhum ile inzivaya çekildim.

Korku nedir, keder nedir bilmeden dolaşırdım,
Ne bir kalbe ne bir ruha delice sarılırdım,
..

Devamını Oku
Sinan Azbay

bekliyorum gecenin en derinlerinde
ayın aydınlattığı loş ışıklı kimsesiz ve yanlız sokaklarda
bekliyorum aklımda hep aynı korku beklenenin gelmemesi
bekliyorum gözüm uzaklarda
bekliyorum sokak lambalarının bana göz kırparcasına beklenen yarin geleceğini müjdeler gibi
gözüm uzaklarda bir karartı belirir
yaklaşıyorum benim gibi umutsuz ve efkarlı
..

Devamını Oku
Yunus Ali Sinanoğlu

Aldı bir düşünce alabildiğince
En derin karanlık hüküm sürdü sür sürebildiğince
Ve bir el kurşun daha patladı
Damla Damla kan daha
Kınında kılıç gibi kıpırdamadı
Biri daha düşünce

..

Devamını Oku
Durmuş Güner

Özümde terslik,
sözümde rezillik,
gözümde korku yok ki benim.
Ben sana koşarak gelirim,
yeter ki sen gel beri,
dışarıdan efendiyim,lakin;
benim gönlüm serseri.
..

Devamını Oku
Hayrullah Kocasakal

Beynin en mahremine bulaşmış, serzenişlerin boşluğunda bir patika yolda kaybolmuş, ölümden öte bir çığlık.
Çiği tanelerinin hüznünde, balçıklı yola bata çıka karanlığı adımlayışlar,
Yürekten gelen, ta derinlerden soluksuz ıslık sesleri,
Geceyi boğan ıslıklı gülümsemeler… Kısa özeti yaşanılanın… Bir türkü…

Bir türkü çığırdaşıyor, derinlerde, bir türkü, mahremi mekân eylemiş, avutuşların gölgesinde ıslık ıslık doğuyor gönlüme. Acı bir uzun hava ıslığımla birleştiğince.
Umut desen umut değil, korku desen korku değil, nedeni belirsiz bir özlem türküsü işte. Sebepsiz, çınlayıp duruyor en köşelerde…
..

Devamını Oku
Salman Cigdem

Camları kırık odamdan seyrederken dünyayı
Çocukca bakışlarla sessiz ve ürkekce
Dilime lal kelepçesi vurulmuş sanki suspus.
Yüreğim çekilmiş oturmuş köşesine
Bedenim kıvrılmış emin bildiği döşeğine
İnan ağlamadım içimden gelmedi.
Çünkü gecenin gölgesi düştü üzerime.
..

Devamını Oku
Mahmut Kumru

Bildiğim ne varsa geçmişten bu güne, arsız çıktı bildiklerim
Bitirdiğin o söz neydi öyle, kocaman
Esrikliğim yüzüme bakıp güldü, dedi nesin
Yalayıp yuttum sustum, susmasam geberecektim
Yaralıyım idare eder vaziyette
Ayaklarım taşıyor hala gereksiz bedenimi
Kafamda duruyor yerinde şükür, olsa da beyinsiz
..

Devamını Oku
Kazım Yapıcı

Gece zillerini çalmaya başlıyor gizleri aydınlatma çabasıyla.Davetkar, korku verecek kadar tahrik edici bir dans yapıyor benliğimle.Oysa zifir gecelerde kendimi güvenli hissederdim.Ürperiyorum tasalanıyorum yamalı benlerime dair.Arhavili İsmail’in kürekleri kırılınca kapandığı gibi kutsal emaneti üzerine, hemen kapandım kendime emanetim olan kutsal emanetimin üzerine.
Kimse görmesin diye benlerimi................
Pencereden baktım zifire, hala zifir ve dansı devam ediyor benlerimi yoldan çıkarmak için.Kendi üzerimde durmaktan da yoruldum zifirin geç saatlerine ek.Zifirin tek tanığı da benim tek sanığı da fakat bu böyle olmayacak gizlemek gerekli benlerimi, korumalı, sevmeli, kırdırılmamalı, suslarım sus tadında kalmalı dillenmemeli.Dillenirse sus olmaz sus olmazsa benim olmaz, benim olsa bile kırılır, incinir, örselenir suslarım.
En önemlisi suslarım, sevdaları doğuran ve kaygılarla kapıkomşu bir o kadar da benden olan sevdalısı olduğum adamakıllı.
Telaşla üstüm başımdaki, çantamdaki, ceplerimdeki benlerimi, suslarımı soyunup, toparlayıp Üsküdarlı Şöför Ahmet misali beni kurtaracak ve direnç verecek 3 numaralı kamyonun patlak dış lastiğinin içine dolduruyorum.Ben olarak kalacağım, benlerimle, serpilip büyüyeceğim, zengin olacağım 3 numaralı kamyonun içinde kalsam da çırılçıplak. Bir an düşünüyorum, aranıyorum başka bir çözümü umarsız..bulamıyorum. Bütün kendiliklerimi (benlerimi ve suslarımı) dış lastiğine doldurarak! ! 3 numaralı kamyonun, gecenin ayazında kendimi çırılçıplak bırakarak benlerimle ayazda içimi ısıtıyorum.

Kazım YAPICI – 14.10.2002
..

Devamını Oku
Deniz Tınarlı

Ne inançlarım var,
Ne sıgınmalarım artık,
Korku yollarınıda tükettim,
Islıkta çalmıyorum,
Kulaklarımı tıkamadan,
Sessizce türkü yakmaktayım,
Mabedim, aglama duvarım yıkıldı,
..

Devamını Oku
Akgül Bekir

sana sesleniyorum; sana(!)
hayallerimi korku senaryosuna dönüştüren kız; sana..
kalk artık oturduğun koltuktan
ben hep seni görmek zorunda mıyım(?) ,
senli hayaller mi edicem yoksa bundan sonra da..
seni her seferinde en güzel yerlere koyduğum hayallerime hayret ediyorum bazen
ciddi manada sorguluyorum kendimi şu aralar,
..

Devamını Oku
Berzan

Küçük bir çocukken, hayatım tamamen deneyimlemiş olduğum şeyi hissetmeme sebep olan hararetli bir zevkle ve canlı bir enerjiyle doluydu. Bu olağanüstü ve neşeli varoluşun merkezindeydim ve kendimi tatmin etmek için başka bir şeye değil kendi yaşam deneyimime gereksinim duydum.

Yoğun bir şekilde hissettim ve deneyimledim, yaşamım tutkunun ve zevkin bir festivaliydi. Hayal kırıklıklarım ve kederlerim de yoğundu. Evcilleşmeye dayanan toplumun ortasında özgür ve vahşi bir yaratık olarak doğdum. Kendimi evcilleştirmekten kurtarabileceğim hiçbir yol yoktu. Uygarlık ortasındaki vahşiye göz yummayacaktır. Ama yaşamın ulaşabileceği yoğunluğu asla unutmadım. İçimden yükselen dirimsel enerjiyi asla unutmayacağım. Bu canlılığın tüketilmiş olduğunun ilk defa farkına varmaya başladığımdan bu yana varlığım, uygar hayatta kalma ihtiyaçları ile yaşamın tam yoğunluğunu deneyimleme ve kaçıp kurtulma ihtiyacı arasında bir mücadele olmuştur.

Bu canlı enerjiyi yeniden deneyimlemek istiyorum. Onları neşeli oyunda anladığım bastırılmamış arzularımın özgür ruhlu vahşiliğini bilmek istiyorum. İstediğim uysallaşmamış özgürlüğün yoğun ve aşırı tutkulu bir yaşam ve benim aramda duran her duvarı parçalamak istiyorum. Bu duvarların toplamını biz vahşi dünyanın doğrudan katılımcı deneyimi ve bizim aramıza giren her şey, yani uygarlık olarak tanımlıyoruz. Çevremizde makbul üretim ve tüketimin sınırlarını tanımlayan tahakküm ağı-deneyimimizi kısıtlayan temsiliyet ağı- gelişmiştir.

Evcilleştiren otorite bazılarının tanınması zor olsa da bir çok biçim alır. Devlet, sermaye ve din otoritenin en açık yüzlerinden bazılarıdır. Ama teknoloji, çalışma, kavramsal sınırlamalarıyla birlikte dil, görgü kurallarının ve uygunluğun kökleşmiş alışkanlıkları – bunlar da bizi vahşi, neşeli, kuralsız hayvanlardan uysal, sıkıcı, mutsuz üretici ve tüketicilere dönüştüren evcilleştirici otoritelerdir. Bu şeyler, hayal gücümüzü sınırlayarak, arzularımızı gasp ederek, yaşanmış deneyimlerimizi bastırarak içimizde sinsice işlemektedir. Ve bu içinde yaşadığımız uygar dünya ve bu otoriteler tarafından yaratılmış bir dünyadır. Şayet yoğun zevk ve vahşi macera ile dolu olan bir yaşam hayalim gerçekleşirse, dünya radikal bir şekilde dönüştürülmek, uygarlık vahşilik genişlemeden önce düşmek, otorite vahşi özgürlük enerjimizden önce düşmek zorundadır. Bir devrim –daha iyi bir dünya isteğiyle- olmak zorundadır.
..

Devamını Oku
Süleyman Özbaş

Işığını arıyorum kaybettiğim nehirde
Sular üstüme geliyor boğuluyorum
Seni yutuyorum yarim seni
Ölüm bile korku vemiyor artık
Çırpındıkça batmıyorum biliyor musun
Sana yaklaşıyorum nefesini hissediyorum
Senin için ölmek bile güzel...
..

Devamını Oku
Gizem Bilgin

Bir acı geçiyor şehrimden
Kendi gidip gölgesi kalıyor insanlara yalnızlığın
Kim daha çok kanatıyor içini ki akmıyor bu gözyaşları Halice
Bu korku ve bu bıçak darbeleri hergün vurulan sırtımıza
Ve büyüdükçe büyüyen yoksulluğu içimizdeki
Neden kimse bakmıyor birbirlerinin gözlerine
Bir çocuk gülerken tüm bunlara...
..

Devamını Oku
Mustafa Evci

Kayıp bir sevinci, silahlar gölgesinde diriltmeye çabalayan Filistin'in asil ve korkusuz direnişçilerine selam olsun! ...

Teslimiyeti reddedişleri, isyan bayrağına dokudukları onurları, yaşam denen mücadelemize bir yol olsun...

Dünyanın dört yanından sesleniyoruz sana ey mazlum Filistin! Kazanman için o toprakların sahibi olman yetecektir. Bu zulüm nereye ulaşabilir ki, senin içinde gittikçe kora dönüşen bu isyan varken bu işgal nerede sonuçlanabilir ki?

Sen ey gözyaşlarının altına gülümseyi eklemeyi ihmal etmeyen Filistin!
..

Devamını Oku
Ali İnal

Saatler geçiyor bir bir ardına
ne bir tekleme ne bir yavaşlama,

hayatsa geçmez öyle tekdüze
ya geçiyor su gibi,
elini tutarken sevgilinin
ya bitmiyor çile anları
..

Devamını Oku
Şaban Uluca

el oldu sevdiklerim değer verdiklerim
ellerin oldu şimdi hep canım dediklerim

loşluk yüreğimdeki bir yoldur sana gider
limansın gönül kuşlarına hep sana göçerler

isli bir sonbahar akşamının zifiri karanlığında
..

Devamını Oku
Hakan Yıldız 2

Tarif edilmesi zor bu sevdanın ne sen bilebilirsin ne de ben
Ufkumuzda belki mutluluk var belki de hüsran
Tanımlanması zor gerçektende
Korkmadan sarılmalı mıyım sana bunu bile bilmiyorum
Unutulmuş bir resim gibi kalmak korkutan beni belki
Neden sanki bu korku neden seviyorum seni diyemiyorum
Umrumda değilken hiç bişey neden mutlu olamıyorum
..

Devamını Oku
Yavuz Turhan

Alnına kondurduğum
öpüşlerim olmayacak.
Ya da; senin korku ve sevgiyi aynı anda taşıyan gözlerin...
Gidiyordun...Gittin...
Seninle yaşadığımın farkındaydım.
Şimdi; birbirinden ayıklanamayan
zaman dilimlerinin çarkında.
..

Devamını Oku