Vakit geçmek bilmiyor, nerde kaldı bu tren?
Çamda bir baykuş sesi, yok hiç kendini gören,
İçimde bir korku var, ya bu sefer de yoksan,
Şu zavallı yüreğim, olacak hepten viran.
27 Temmuz 1986 - Pazar / Ödemiş
..
korku battaniyesidir
primat ninemizin dokuyup
örttüğü üzerimize
her yeni masalla büyür
kara çürümüş köklerini
salar benliğimize
..
Korku belası gizler iç burkan elemini;
Geçim endişesiyle paralar kalemini;
Doğruyu savunsa da bedeline katlanmaz,
Eylemle sınamaktan kaçınır söylemini…
..
Ruy-i zemin etti kıyam katre yi nur rahme düştü
Buy-i güli kıldı tamam teri berg-i zahme düştü
Nar-ı küfrü aldı raşe mülk-i şahı sardı korku
Ol ki sülb-i İbrahimdir teberi saneme düştü
Vasf-ı yare yetmedi dil kelam sükut etti Melal
..
Zevk Alabilirsin Hayattan Ama
'Zevk almamalı mıyım hayattan, hep acı, keder ve ızdırap içinde mi
yaşamalıyım' diye soruyorsun.
Zevk alabilirsin yaşamdan, ama onu sefa üzerine değil, korku ve
ümit üzerine kurmalısın.
..
Eskien koyu kara Yoro-amerikan karsitiydilar ….simdiyse tam feristahi fedailigin en has haline sirilsiklam hayran ve üptel, bizzat koruyucusu kollayicisi izcisi yükleyicisi malzemecisi tasiyicisi bayicisi bültencisi ambarcisi savunucusu ikmalcisi avancsisi avantacisi ücretlisi kadrolusu gözetleyici bakicisi yaygaracisi hizmetcisi görevlisi yedekcisi yardakcisi sipariscisi onarimcisi tamircisi davacisi borazancisi nöbetcisi ve `ESBASKANLIK ` Bop bünyesine bagli kaliplari birbirinden kopyalanip yazilmis yikim yagma soygun sömürü vesair programlarina yerlestirilip yuvalandirilmis KÜRESEL yazilimli cikar ortaklari ve nami diger yerel isbirlikcisidirler…
Gösterisi bol, asli esasi hep INSAN DEGERLiLiGINDEN yiyip kemirip soyan sömüren tükenislere yiyip yuttukca azgin -sapkinligini bir türlü doyuramayan duyu, his, vicdan, özgürlük,özgünlük, aidiyet, sevgi, sorumluluk, katilim, paylasim,kültür, fikir, felsefe, hayal, düs, onur, sevinci olmayan ve sadece bellegine bilincine indirilmis yüklenmis yagmaya soyguna sömürüye kiyima yikima sekilsellige yüzeysellige soyutlasmaya körelmeye yozlasmaya korkuya karanliga boyaya bulasiga sosyeteye bagnazliga bencillige bunalima abartiya azmis kudurtulmus istah kabartilarinin iceriginde ve isleyisinde insan olmamanin bütün bozulmuslularini tasiyan kimyasal MAKINA düzenegi kodlariyla kendini kulluk kurbanlik cürügüne cikaran TOPLUMSAL enkaz yiginaginda PATRONTANRISAL boy gösterip BOP cellat cinayetliliginden peydahli palazli ciritlr atarak….
Ilgisini inancini iliskisini itibarini kapildiklari korku kabus sefalet soygun vurgun talan yagma dayatma kusatma zorlu zorbaliklarinin kurup kodladiklari caresizliklerle örürlü ve örgütlü mahrum mahkumiyeti ablukasina yitirmisligiyle, gidasi öyünü kökü kaynagi hukuksuz huzursuz dirliksiz özgüvensizlik zehirleyicilerinin alistirip güdümlendirdiginin kendilerine ne sartlanirsa yalnizca onu yiyen, oynayan, yilen, yorulan, soyulan, ezilen, bozulan, beslenen, kuduran, dönen, azan, siddetlenen, hiddetlenen, ayrisan, üzülen, catisan, kinlenen, gerilen, bölünen, köpüren, kabaran zaafiyetler ve eksiklikler izan nizaminda yokluk yolsuzluk yoksullukla birbirini bogazlayip bogusa bogusa…
NATO yogunluklu….
Bop agirlikli
Yuro-amerikan kurgu ve kurulumlu
Cia-mossad ve diger kanli katilligin kiskirtan kandiran ve kazziklayan azgin, sapkin, ajan, piyon, kahpelik,züppelik, zibidilik, kiralik ve yerel-küresel etkinseckin katillikleri ayarlayip uyarlayan ölüm-zulüm makina düzenekli kapsam kusatmasiyla…
..
Akıl cesareti aşılamışsa
Çelikten yeleli bir kısrak doğar
Korku yoktan gayri göze vurmuşsa
Fare aslan olur kediyi boğar! ..
(Haziran 1991)
..
Pencere...El...Perde...
Rüya...Korku...Kabus...
Kargaşa...İhtiras...Umut...
İşte bütün zamanın denizin sulayışlarına hasret
Ağaç gölgesi ya da
Sevgisine susamış gülkız
..
Acıdığında elin, battığında bir diken,
Ağrıdığında dişin, beden sağlıklı iken,
Sebepsiz yere olmaz ne gelirse başına,
Kusuru sende ara, düşün Allah aşkına.
Aziz Dostlar!
..
Derin uykudaki korku,
Namlunun ucundaki ben.
Elleri tir tir titreyen.
Oluverdim bir cengaver,
Tüm korkulara
Direnen.
..
Rüzgâr çılgın eser dalları kırar
Savurur etrafa toprağı tozar
Verir zarar ziyan düzeni bozar
Bu öfke günlerce hiç unutulmaz...
Deniz dalgalanır hiddet köpürür
Dalgalar can alır korku büyüktür
..
Horozların sesiyle kalkıyoruz gene,
Yabancı değiliz, alıştığımız bir veda.
Kardeşlerim, ablam, annem ve ben,
İşe uğurluyoruz babamızı.
Bilmiyoruz, babamız dönecek mi geri.?
Bildiğiniz vedalardan değil bu, ya da işlerden.
Çok zor bu veda, amansız ve imansız.
..
İstanbul'da haylaz haylaz kaçışan suratlar,en güzel çerçevelerde bir fısıltı gibi çizilir kağıtlara.Geri gelmez güzel yıllar,hayatımı ele geçiren kaypaklık kişisel yaranışların imaresine dikkat çekiyor.Hayatımı nasıl olurda kovboy magandalığından darmadağın ettiğimi soracak olursan,adını belirsiz bir irdeleyiş olarak tanımlamaya çalışırım.Sonunda dünya azgın yaralarımı bir sülük gibi daha da kanatarak,kanımı içerek,yorulan kalbimi daha hızlı çarpıtır.Acılarımı bir kadının terli vücuduna,onu uyandırmadan yüzüne vurduğum nefretlik sözlerimi,alkolden sonraki rahatlamaya bıraktım.Ayyaşlığım rollerle beraber,en iyi senaryo ödülünü alamaz belki ama yaşamdaki adilik,hayırsız evlatların yaptığı başkaldırış sanılan asilik,asillik yolunda büyük bir zedeleme yapacak hayatında.
Konuşacağım kendimle kimi zaman yaptığım gibi.Anlatacağım tek bir kelimede işlediğim günahları.Duymasamda biterken birgün hayatım,giderken bir dünyadan başka bilinmedik kaynar dünyalara,sevdiğim ve sevmediğim bu rüyaların,orada kabusa dönüşmemesi için,aralanmış vicdanımızdan,yaralanmış kalbimizden ve yok olmamış aklımızdan hiç çıkmayacak hikayelerin sonu acaba kötü mü bitecek.Ağlıyorsun dün geceden beri.Makyajın yeni değiştirdiğin yastık yüzünü ne hale getirdi.Yatağın içinde dönüp dolaştığın,uyuyamadığın belli.Yorganı da maf etti günahların.
Artık hiç üzmüyor beni bu yalnızlık ve yalnız kalma korku tripleri.Eğer beni gizlice ağlatacaksa,kapıyı gerçekten yüzüne kapatıp hayatının en bilinmedik köşelerinde mezemi hazırlayıp,rakımı yudumlarken esas yalnızlığın sen değilde, başka bir yalnızlık olduğunu anlarken ve gözyaşlarımın ay ışığında parlamasını bilmezdim ki...Ona ilk aşık olduğumda ruhumun sanki bütün dünyanın en güzel yerlerini gezip gelmiş,en hoş kokuları koklamış,en bilinmedik yerlerin bir haritasını çıkarmış gibi mutluluktan ne kadar mutlu olduğunu anımsamak bile beni çok heyecanlandırır hep.İşte beni sevenler sonunda unuttular beni mutlu eden o halleri...
..
Seni sevmemeyi öğrendim
Geceleri rüya görmemeyi de
Korku dolu senlerin
Bu kadar değersiz gözümde, olabileceğini de
Ve sensiz nefes almayı öğrendim...
(Burhaniye,9 Mart 2001)
..
Kurtuluş sandık postalların sokaklarda
Uygun adımlarla geçmesini
Binlerce genç zindanlarda
Halk olarak biz bu oyunu alkışladık
Bizi dipçikleyen 12 eylül darbesini
Ne olduda sustu, kan kusan bütün silahlar
Sağcısı solcusu
..
O ZAMANLAR
Ondört yaşlarımın baharı nerde
eniş yokuş vız geldiği o zaman
ne korku varıdı ne gözde perde
tepemden çıkardı gençlikte duman
..
O ZAMANLAR
Ondört yaşlarımın baharı nerde
eniş yokuş vız geldiği o zaman
ne korku varıdı ne gözde perde
tepemden çıkardı gençlikte duman
..
Hayat dibi ve sahili bulunmayan bir denize benzer.
Ömür denilen kıyısında gezinenleri derinliklerine red edilemeyecek rahat ve lezzet cazibeleri ile davet etmekte ve çekmektedir.
Derin nefese, güçlü kollara,
iyi bir yüzme tekniğine sahip olmayanlar,
kıyıdan ayrıldıklarında azgın dalgalar arasında
can vermekten kurtulamazlar.
..
Korkusuzca açtık gözlerimizi dünyaya
Korku sindi gözlerimize
Kısacıktı
İki kapak arasıydı hayat
Kapattık ve bitti...
20/12/2009
..
Büyü sürüyor…
Büyü sarıyor…
Büyü yarıyor duvarlarımı…
Giriyor dünyama küçücük bir kuş
Küçücük bir temas, masum dokunuş
İşte bu yaşamın özü, varoluş
..