KORKU ŞİİRLERİ

KORKU ŞİİRLERİ

Ali Taşkıran

Kökleri barış, gövdesi ve dalları sevgi, meyvesi de huzur olan bir yaşam isteriz; ama bir taraftan da korku, nefret, acı ve savaş yaratarak bu hayat ağacımızı yok etmeye çalışırız. Davranışlarımız, inançlarımıza niye ihanet eder ki böyle! İnsan insana bunu neden yapar, bin yıllardır.Bu dünyayı cehenneme çevirmeye ne hakkımız var ki, insanca yaşamak varken. Düşmanlıkla ne kazandık öldürmekten, zülum etmekten başka birbirimize. Geliniz, birbirimize sevgi ve saygı ile emek verelim. 'Çünkü insan sevdiğine emek verir, emek verdiğini de sever.' sözüne anlam kazandıralım. Bu dünyayı nasıl biz böyle yaptıksa, yine biz değiştireceğiz. Yeniden yaşanır bir dünya yaratmak haktır, biz insan olana. Önyargılarımızı kıralım artık. Biz istersek tek bir kıvılcım yeter ilk adımı atmaya. Vakit şimdi birlik beraberlik zamanı. İkiler bir olsun, tek vücut; bunun adı TÜRKİYE. Bizi bizden ayırmak isteyene dersini verelim.. Biz zaten etle tırnak gibiyiz, asla kopamayız birbirimizden. Daha var mı ötesi.. Bilge sevgisiyle el ele, birlikte aşacağız bu sorunlarımızı. İnsan olmanın yolu ancak burdan geçer. İnsana yaraşır bir dünya istiyoruz: Yurtta Barış, Dünyada Barış.

02 kasım 2007
..

Devamını Oku
Ateş Han

Kaosun krallığı yüzyılları sarsan büyük savaşlar
Korku ve gözyaşı zafer ve kan
Mekanın tarihin hazin yıkılışı durmadan üstüste binişi
Geçmişten günümüze akan nehrin etten ve kandan köprüsü artık dur yeter!
..

Devamını Oku
Hüseyin Evcil

Güneş; çok güzeldi meleklerin arasında. Güzelliğini kaybetmek gibi bir kaygı taşımıyordu. Okşadığında ne kadar da berraklaşıyordu her şey. Anında fark ediliyordu dağların doğru sularda yüzmesi... Kendime geldim, kırmızı fenerlerin buluştuğu noktada. Ormanlar soğuktu, ölülerse unutkan... Yağmurlu içkiler içiliyordu, inanılmaz acıklı kıvrımlarında yaşamın. İlkel deniz üstü silahlar tıkanıyor, düş demetleri uçuşuyordu siyah beyaz kentlerde. Gittikçe daha sık yüz yüze geliyordum akıl dışı yol girintileriyle. Cehennemde ciddi bir toprak çatlamasıydı bu, boş dünyaları eğlenceye çağıran. Bir gün demirli ekmek, bir gün kömürlü ekmek, bir gün kırılmış ekmek... Anlayamıyordum şiddetli çalmayan tehlike çanlarını ve bilinçli toz bulutlarındaki kan izlerini. Büyük ağaçların gölgelerinde sigaralar söndürüp yalnızca gökyüzüne haykırmak, ardından da pencereleri genişletmek yetmiyordu artık, yetmiyordu. Bulup sorgulamak gerekiyordu duvar ustalarını. Nasıl unuturum, yoksul beyaz kelebeklerin çukurlar yumağında süründükleri zamanları? Doyumsuz, vahşi rüzgarlar alçaktan geçerek hızla içimi tutuşturuyorlardı. Gün beklerken, dün çıkıyordu bütün yumurtalardan... Parçalandım, işe yaramadı. Öldüm, işe yaramadı. Yıldızlarım doğdu, kara deliklerden habersiz. İşkencelerde mavi mutluluk bitkileri... Koşarken uçmak, yaşarken sevmek... Loş ışıklarda çocukluğumla kucaklaştım, sabahlar sıkıştırılıp soyulmadan. İzin verdim kaçmasına. Kalın giysi gibi taşıyamazdı kirli havaları. Taşıyamaz, başı dönerdi. Sergi açılışlarında anımsayacaktım saflığını. Tanrı’nın günlüğüne kısa yorumlarımı yazacaktım korku duymadan. Tablolar başıma saplansa da, ağlamayacaktım.
..

Devamını Oku
Adem Armağan

Gönül sana aşık,gözler ağlıyor,
Seven sevgiliyi,daim özlüyor,
Mecnun gibi oldum,seni ararım,
Korku,ümit ile,yarin bekliyor.
..

Devamını Oku
Fatih Bilgin

Yavrularına sarılmış korku dolu sessizliğin
Farkında mı hiç kimse düştüğün çaresizliğin
Ya pala ile bir kasabın elinde can vereceksin
Ya yalçın dağların kuraklığında tükeneceksin
..

Devamını Oku
Mustafa İmamoğlu

Korku nedir bilmez yirmi dört boy olan ulu soyumuz
Altaylardan çıkıp akınlarla yayılarak kıtalara gelmişiz
Tek tanrılıyken çoğumuz İslam’ı benimsemiş sevmişiz
Bu ülküde yürüyen Türkoğlu Türk’üz elhamdülillah
..

Devamını Oku
Murat Aksoy

Ölüm ne garip şeydir annem
Düşününce korku sarar içimi,
Ayrılık ne garip şeydir annem
Keşke ölsem dedirttirir kalbimi!
..

Devamını Oku
Necdet Erem

İnsanlık kayboldu beton yığınları arasında.
Ahlak can çekişiyor korku saçan klavye tuşlarında.

Her şey sanal denen yalandan ibaret,
Beşerin umut vaat etmeyen istikbalini hayal et ve seyret.
..

Devamını Oku
Uzak Tan

SUÇ VE CEZA
siz suç ve cezayı okudunuz mu? . hani kahramının işlediği cinayet sonrası vicdanıyla hesaplaşmalarının, uykusuz gecelerinin, sıtma nöbetlerinin olduğu romanı. sonrasında hep cinayet mahallinin etrafında dolaşıp polisle beraber katili aradığı romanı. ve en sonunda işlediği suçun vicdan azabına dayanamayarak kendini ihbar ettiği ve 8 yıl kürek cezasına çarptırıldığı romanı. ben okudum. yıl 1997. gençtim, hayat doluydum. anlamadım insanın nasıl kendini ele verebileceğini. şimdi anlıyorum. kendimi ele verdim. tüm savunmalarımı yıktım. savunmasız kaldığım anda ilk darbeyi aldım önce bana en yakın olan benden sonra kalbe en yakın olan tenden. ama gariptir şu an o kadar huzurluyum ki ve asıl şimdi o kadar dünyalıyım ki artık korku yok içimde. tek korkumu yendim yakalanma korkusu. penceremin camından izlediğim o kamaşan ışıkları şimdi kollarımı açarak karşılıyorum. çünki biliyorum ki ben ne kadar kavuştursamda kollarımı göğsümde kalbimi korumak için sırtımdan alabilirim darbeyi.
..

Devamını Oku
Reyhan Tataroğlu

el-Mü'min

Var iken Sen,yoktur korku
Ölüm,gülbahçesinde bir koku
..

Devamını Oku
Nuri Ulufer

Çığlıklarım kurdu kuşu susturdu,
Feryadım dağları deldi gelmedin
Hasretliğin bana, kanlar kusturdu,
Ellerim koynumda kaldı gelmedin

Al yazmamı gözyaşıma batırdım
Hayalini başucuma…... yatırdım
..

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Yetki
Yetki verilmeden sorumluluk da istenmez.
Orjin insan Ademe verilen yetki neydi, sorumluluğu nedir?
Ademe eşyanın ismini yani hakikatini öğretmek ve meleklerin yani mevcudatın ona secde (itaat) etmesi yetki olarak değerlendirilmeli. Sorumluluk ise bu yetkinin esmanın açığa çıkarılmasında, esmanın Adem soyu ile yansıtılmasıdır.
İnsanlar kendi aralarında yetki ve sorumluluk açısından eşit mesafedeler! Bu yetki ve sorumlluğun kullanılması bakımından ise Allaha karşı eşit mesafedeler. Takva ile olan özel durum ise sadece Allah ile kul arasında özel bir haldir. Kimse Ben takvalıyım, bana itaat edin diyemez. Peygamberlerin durumu özel bir durum.Zaten peygamberlik sona erdi. Yenisi gelmeyecek. İsa konusu misyonun tamamlanması için açılır. Yani İsa görevini tamamlamak için gelir! Yeni din getirmez. Hatta hiç bir dine uymaz! İslam ile adlandırılan tek din olan evrensel dini yani evrensel kuralları ders verir. Yani İsevi, Musevi, Muhammedi, Davudi olarak adlandırılamaz onun ders verdiği din. O İslamdır sadece İslam!

Günümüzde bazıları küstahlığa varan bir üslupla, korku ve tehdit savurarak insanların kendi öğretilerine İslam adına Mecburi istikamet çağırmaları Doğru bir davranış mıdır?
..

Devamını Oku
F Hakan Yıldırım

Ellerimde yara izi ruhumsa yanmış.
Savaş tek gerçek sevgi yalanmış.
Korku her çocuğun zihnini sarmış.
Zamansa çok geç aşk dünde kalmış.
..

Devamını Oku
Seyfi Karaca

Kusursuz eksiksiz tami tümüne yozlasmis cürümüs cökmüs erimis yoksun batak bagnaz bunalmis kokusmus alcalmis kücülmüs bencil kindar korkunc karanlik kötümser cekimser cirkef illet zillet kul usak dalkavuk ayakci isbirlikci köle sekil gösteris fiyaka ve özenti bagimlisi beylik-sultalik carmihina varini yogunu harcayip tükenen güdümlülükle, uydurulup icat edildigi tüm beklentilerin bile cok cok üstünde yagmaya talana vurguna körlüge isgale tecavüze kötülüge kirlilige esarete paylasimsizliga sömürüye hukuksuzluga bölünmüslüge kusatmaya tasaronluga katillige ajanliga piyonluga ayrismaya catismaya sinmislige nefrete düsmanlasmaya yoksulluga yolsuzluga ölüme zuluma korku ve caresizlik donatip, özgürlük baris demokrasi esitlik gibi algi-ilgi bulantisi küresel cerrahi müdahalelere kiraladigi katilligi süsleyip püsleyen BOP cehennem batakligi etrafindan azdirilip her cesit yikima körüklenen ve her türlü pustlugu serefsizligi ihaneti ruhunda gizleyip bedeninde barindiran, kiyasiya bir kalkisma var sevgili ülkemiz Türkiye´nin tümüne yönelik, agrlikli ve yogunluklu dogusunda…
Parali Askerlik düzenlemesini tipki bütün yagma talan arsa arazi maden hirsizlik yolsuzluk vurgun soygun sömürü ihanetini isleyip sagladiklari kisiliksiz karaktersiz ahlaksiz inancsiz bozuklugu özel kitapsiz hukuksuz kanunlarla meddelestirip günlük yasamin ayrilmaz vazgecilmezlerine kosullayip yerlesik sorgusuz sualsizlere islerlik kazandirdiklari gibi dayanip dösendiklerinin sonucu, zaten nicedir (bilhassa tüm haram hirsiz yolsuz ipsiz sapsizliklarin Yuro-amerikanlasma sosyeteligine özellikle ve özel heveslendirilerek her cesit insanlik bozulmasini Türkiye´ye yedirip yutturan ellili yillardan buyana günümüze katlayarak sürüklenip geldigi) evvel evvelinden varolagelen birbirini özenerek ülkenin tüm kazanimlarini alttan alta kmirip tüketip calismaz islemezlere körkötürümlestirdikleri DEVLET kurum birim ve kuruluslarini yagmanin talanin hukuksuzlugun acimasizligin sorumsuzlugun ihanetin delaletin kendileri kisilik karakterine ayarli uyarli yerlesik düzen haline getiren medyalar, komedyalar, modalar, holdingler, mafyalar,tefeciler, yariciler, bölücüler, talancilar, tecavüzcüler, soyguncular, sömürücüler, borsalar, bankalar, siyasiler,sanatcilar ve diger renkli isikli fiyakali yanip dönüp sönen azman irisi azgin sapkin ivirzivirlar, buralardaki tüm KÜRESEL KIYIM ve YIKIMLARINA bagli bölme ayrisma parcalanma kalkisma (özellikle KÜRT MARKALI) hainlik hinlik ihanetine karsi verilen can mal özveri gayret ve hayat kayiplarinda, hicbirzaman hic mi hic denecek derecede yoklardi….
Nasil olaydilarki….? Nasil…? !
Bügüne kadar ugradigi can mal ve sinir kayiplarinin tümünü agir ihanet isbirlii ve tüm dünyayi duyup görmeecek kdar kendi servet saltanat saray villa dörtduvarlasma alli pullu süslü püslü karanligina kilitleyip kapatmis irade bilgi beceri duyum paylasim sorumluluk yetki ve yetenek sahipsizliginin hayatin olanca olumsuzlujklarini kisisel keyfi-zevkine giyinmis kusanmisligiyla ÜLKE iDARESiNE ve toplum yönetimine sorgusuz sualsiz örtüp ödeneklestigi sebebiyle, sanki tarihsel yasanmisliklardan hicbir bilinc bellek kiyas akil fikir irade idrak birikimi olmamiscasina bütün yozlasmis cürümüs bitmis kokusmuslar sorasi her yikilisinda büyük kayiplar veren dünümüzü diriltip hortlatarak,özene bezene bugünlere bütün yikim yapili öldürücü bitirici batirici enkazini HAiNLiK maddesinden PEKAKA benzeri tüm üretilmis uydurulmus küresel pust ve piyonluk katilleriyle bölüsüp paylasarak mal mülk servet saltanat güc gösteris yetki ve irade sahibi olanlarin bizzat kendileri degil midir, devlet millet memleket hak hukuk onur huzur kültür sevgi paylasim sorumluluk gibi bütün insan degerli kisiligi ve karakterliligi tezgahini soyguna sömürüye kurduklari kiyim cehenneminde bozguna ugratan ve kendi keyfi cikari ugruna her türlü asagilasma adiligini gösterip sergilemekte had hudut tanimayan Serbest Rekabetci Pazar Piyasasi Yeni Dünya Düzeni kulpunda kuyrukcu yedekcisi tasiyani tasoronu, isgalciler, deyyuslar, tecavüzcüler, bankalar, mafyalar, siyasiler, tarikatlar, holdingler, ayarli sanatcilar, tefeciler, acilimci akademisyenler, modalar, müzzikler, manlenler, diziler, soytsrilar, sosyeteler, reziller, dalkavuklar, kepazeler degiller miydi….? Zaten onlarin dagi ormani köyü denizi türlü türl varllik ve canlilarinin beraber ve birlikteyasayip ortak hayat sürdürdükleri akil fikir duyum vicdan onurhaysiyet hassasiyet yasadikca huzur ve haz duyacaklri kabülünde sevgi müjdeleyip INSANLIK nesli alip devreden bir dünyalari olmadigi gibi, TÜRKIYE gibi bir dert ve kaygilari da yoktu ezel ezelden….
Sevgili ATATÜRK´ün kisiliginde harfiyyen karakterlesip, herkesin ve herseyin kendi yasam hak hukuk özgün ve özgür degerliliginde varlik gösterip hayat sürdürmesi yönünde kimsenin kimseye veyahut hicbirseyin dogal dünyasina karisip kurcalamamasi gerekliligi duyarliligindaki `yurtta sulh cihnda sulh` insan güvenirliligiyle haysiyet ve hassasiyet gösterisi, bugün tüm dünya isgal kiyim yagma talan yikim tasaronluk kurumsallasmasindan baska hicbir sey ifade etmeyen Birlesmis Milletler`den ve Biresmis Milletler Evrensel Beyannamesi`nden evvel insanligin önünde dünya hayatina konulmus sergilenmis yigit, cesur, katilimci, sorumlu, bilincli, ilgili, bilgili akil ve vicdan sahibi tutum dsvranis timsaliydi.
Bu ugurdan…
Yani yasadigi insanligi toplumu ülkeyi ve dünyayi tüm kisisel hirs körlük karanlik ihtiras yalan haram talan gösteris tantana saltanat beylik sultanlik krallik hanedanlik alcalarak yükseldigini sanan kisilik bozuklugu heves veya karaktersizliklerden uzak tutarak varini yogunu ömrünü hayatini akliyla fikriyle özüyle sözüyle bilgisiyle becerisiyle cesaretiyle vicdaniyla sorumluluguyla davranisiyla düsüncesiyle paylasimciligiyla (onurlu itibarli soydan getirip gelecege devreden sevgi-saygi dengesi tutumlu tutarli özgün iradelilikle) insanligini özümsemis kisilik ve karakterliligi TÜRKIYE CUHURIYETi ile sapasaglam güvenceler altina almis olan `Yurtta Sulh, Cihanda Sulh ` ATATÜRK haysiyet ve hassasiyetini, ` böyle zamanda bu devirde bu statüko kafayla hicbir yere varilip hicbirseyin sahibi olunmaz ` BOP toptancisi topyekün küresel isgal yagma talan taciz tecavüz akil ve mantikli servet saltanat kirallik habnedanlik düskünlügünü ÖZAL markali tüm bölgesel savas catisma yikim calkantilarinin hizmette milim kusur etmeyen `bir koyup bes alma ` ham hayal haydut haramiligine medya, mafia, borsa, ihanet, tarikat, hainlik, hinlik,banka, holding, siyaset, zevk, sefa, siddet,ayrisma, bölme, parcalama, yagma, nefret, kin, korku,hukuksuzluk, haksizlik, yolsuzluk, sefalet, ören, veran, yitmislik, yalnizlik, karanlik yapi bozukluguyla sevgili ülkemize keyifleri nasil biliyorsa, (On iki Eylül küresel dikta kanunnamesiyle) öylece sinip, sizip,sinsilesip, özel madolyonlandirilmis her türlü maksat ve kullanima elverisli cesaret yükselti seviyesinden BOP ESBASKANLIGI makamina kendilerini tüm sorgusuz sualsiz kanunsuz yolsuz hukuksuzlugun güc ve gösteris sahipliliginde yapilandilar…
..

Devamını Oku
Sevinç Atan

Benim efem Manisa’nın Gediz boyundan,
Bey kızını almış gelir, Sipil dağından.
Haberi yok, ardı sıra dönen oyundan.
Korku bilmez koç yiğidim, şahin soyundan.

Sipil dağı, sevenlere yaşlar döker mi?
Benim efem zalimlere boyun büker mi?
..

Devamını Oku
Ahmet Bektaş

Köle

Bir eylemin şuurlu olarak tercih edilip, yapılması eylemin niteliğinden çok daha önemlidir. Fiil niyete göre anlam kazanır!

Gül bahçesindeki kızıl gülün gösterdiği bir mana var elbet, daha önemlisi o manayı anlamak. O gül sevgiliye verildiğinde, irade ile manasına mana katılır.

İnsanı gerçek manada İnsan yapan özgür tercihidir! Paket program yükler gibi tüm tercihleri (kutsal veya ideolojik) önceden, bebeklikten belirlenmiş, kodlanmış olan insanların Özgür insan olduğunu sanmak yanılgı olur! Kukla veya robot gibi davranan şuursuz bir varlıktan farkı yoktur bu varlıkların!
..

Devamını Oku
Zafer Bağdaş

Korku evlere sığınmış
Barış rafa kaldırılmış
Sınav diye bir şey kalmamış
Umutlar yarınlara bırakılmış
..

Devamını Oku
Ali Gençay

Dudak ısırmalarında korku gizleyen çocuk
Urbaların yırtılmış,dudakların mor uçuk
Sığındığın damlar,köhne in cin sokaklar
Kelebek misali hayatın bir kanat uçuşluk

Büyüklerin büyüdüler ellerinde tüfekler
Ruh satarlar tanrıya,bedenler çukurlarda
..

Devamını Oku
Gürsoy Solmaz

Üç günlük dünyada şerefimle ben,
Yaşamak isterim ölmek isterim..
Herkesin bir milad öncesi vardır,
Milad sonrasını bilmek isterim...

Yalanı dolanı çalıp çırpmayı
Meziyet eylemiş,meziyetsizler var
..

Devamını Oku
Mustafa Doğan Tokat

Şu fani dünyaya geldim giderim
Elimden tutacak dost bulamadım
Yazan kara yazmış benim kaderim
Yazılan yazıyı silemedim ben

Kırılsın feleğin dümeni çarkı
Kalmadı iyinin kötüden farkı
..

Devamını Oku