Orkide yapraklarina dokundum seni hatirladim sevgili yar,
Allah bilir ne cektigimi, uzuntuler bosuna dersin sana donmeyecegim dersin sanki duyar gibiyim, hayatimin anlamisin sevgili yar, Allah birdir sana olan sevgimin dogrulugu gibi, korku tanimam Allahtan baska, hersey gonlunce olsun daglarda ceylanlar gezer, bakislari senin gozlerine benzer, sevdigim sensin bilirsin, ey yarim.
..
Korku ve yalnızlık
Su kadar olası
Kaç kez geçtin yanımdan
Oradaydın ve bakamadım
Korku, kemirdi kalbimi
Kalmadı geriye cesaretimden
Belkide böyle olması gerekiyordu
..
Veda sözlerin giyotin ağzı gibiydi. Son bakışınla sağır, dilsiz, aşksız, kitapsız bıraktın.
-Kesildim; ama aşk aktı. Ben meğer aşkımızın İsmail’iymişim.Aşkımıza kurban edildiğini düşünmüşüm. Meğer İsmailiyimiş düşlerim.
-Yol boyu bin bir yol döşeniyor düşlerime.
Konuşma , yazma, beni özleme deme.
Her duyum haykırıyorken, gözlerimin feri sönmüşken. Beni sönmüş volkan kılamazsın.
Aşkım y’anar/dağ.
..
İnanmak korkuyu yener.
Eğer inanmıyorsan korkularla yüzleşirsin
Korkunun en büyük besleyicisi hareketsizliktir.
İnanırsan harekete geçersin
..
Bu dünyaya kim mekân kurmuş ki, biz kuralım.?
Hep yarın olsun diye, yarını beklemekler.
Ölüm mutlak, kim karşı durmuş ki biz duralım.?
Korku dağları bekler, boşa geçmiş emekler.!
..
Sımsıcak güneş doğar gözlerinde senin.
En büyülü şarkılar sözlerinde senin.
Kalmazdı yüreğimde.üzüntü,korku,tasa
Yatabilseydim nermin dizlerinde senin.
..
Yaşamın rampası geride kalmış
Hayat uzantısı, başka bir hayat…
Korku, ümit, panik aklımı almış
Sona doğru, zaman sarar, bir saat.
..
Dogrudan düzgünden dogasindan dünyasindan birlikte yasam hukukunun ve birbiriyle hep beraberce yasamak hakkinin tayin oldugu dünya güzelliginde kendine sunulan bütün degerler dogasi zenginligini devraldigi gibi nesillerarasi kopmaz ayrilmaz iliski baglariyla iletip iliskilenerek devretmezse, pürüzsüz yahut takintisiz-engelsiz isleyen herbir düzenini hem dününden hem gününden depremsel kopuslarla acimasizca yitirir; hayatta tutan olanca yasamsal baglantisi kopar; sorumlulugu ilgisi hevesi huzuru bir bir azaldikca azalan öznel nesnel tüm yoksunlugunu kir karanlik kavga kargasa illet zillet gibi mutsuz umutsuzlugun üstünden gelemeyecegi ve altindan kolay kolay kalkamayacagi yerlesik salgin silsilesi sorunlar yigini kaplar ve kusatir, insan denenin berbat bataklasmis dünyasini.
Dogrudan dürüstlükten hukuktan haktan cesaretten duyumdan histen hevesten idrakten iradeden ahlaktan vicdamdan sevgiden merhametten sevkatten ilgiden alakadan yurttan üretimden emekten topraktan özü belli sözüne güvenilir kisilikten karakterden iliskisini bagini cirilciplak siddet ve nefret seckin örneklemeliligine kiskirtip kamcilayan hayatinin bas belasi halini almissa insan, icine düstügü cökmüs cürümüs ve bütün öldürücüleri bedeninde bünyesinde barindirip tasiyan ruhun hic birbiriyle saglikli huzurlu dengelerde ilgi yahut iliskisi kalmayan bütün sistemlerin bozulup devamli birbirine askinti, huzursuzluk, yük, saldiri, siddet, agri, baski, sanci, sizi, dayanilmazlik, katlanilmazlik, musallat, dert, gam, keder.takinti, saplanti, üzüntü, yozuntu, bezginlik, daralma, sogulma, kacak, bikkinlik, eza, eziyet, cefa, azap, gazap, cebir, cile, zulüm, carsizlik, dermansizlik, yorgunluk, halsizlik, hazimsizlik,zor, sindirimsizlik, aptallasma, bilgisizlik,karamsarlik, kayitsizlik….gibi saymakla bitmeyen hayat yoksunu darligi zorlugu yikip yagdirarak dibinde debelendigi kusatilmis mahkumiyetin yalnizi ve yabancisi konumuna zifirleyip zindanlastrir.
Hali birbirinden kopmus uzaklasmis usanmis yasam dokularinin artik hicbir duyarliligi dokunup isleyemeyecek derecede hurdalasmis molozlar bütününü can, ruh ve beden olarak üstünde tasiyan insan, dibinde debelenip `denize düsen yilana sarilir `söz hakliliginin klavuzlugu rehberligini dahi duyup umursayamayacak derecede her önüne gelen ici disi karanlik belirtilerden care dilenir, yol aranir, yöntem sorunur, huy ve karakter danisir….
Kimi neyi hangi ihtiyac dogrultusunda hangi organ yahut doku bakimindan sivriltip ona göre kulp, kanat, kuyruk, huy,boy, boyut, eylem, söylem, gözlem, olay, ilgi, zevk, aliskanlik, beden, kanun, kural, kurgu, bünye, kurulum, tabiat, cevre veya ruh gelistirerek koyun kuzu agac nehir sanat siyaset söz edebiyat din kültür gibi buyurmadikca havlamayan yahut isliklamadikca ötmeyen apartman derinligi donlu tangali süpermarka evcillesmis hayvan ve bitkisellik dünyasi benzeri niteligini yitirip sifatini bozarak vasfini kaybetmisler arasindaki serbest piyasali küresel cinnet cehennem rafinda,elbetteki insane n bas gedikli köseye oturtulup harac mezat edilecekti…
Hayatin olabildiginden ölünebilinecek en son hadsizligine hak hukuk tanimayarak kendini kendisiyle yaristirip katlayan sifir maliyetli ve zulum pahasi paylasimsiz üretimler icin, hayali güdülüp düsünde yatilan dünya güzelliginin adim atilasi tüm nefes alinabilinecek herbir mekanini yahut anini soygun, vurgun, kin, nefret,acimasizlik,sahtekarik,samimiyetsizlik, öcü, korku,kabus, lanet, khir, kakic, diyet, sömürü, isgal, talan, yolsuzluk,kusku,karanlik endise dolusu aracarla kolayca tepkisiz teslimiyete götürücü ablukada kendine göre herseyi ÖZELLESTIREN gasptan bütün insanlik disi kanunsuzluga devlet yetkisiyle kendini kurup kiliflayan servet saltanat sahipliligi, ` önüne hangi yilan gelirse ona hic cekinge koymadan tutunma ` imdadinin nabzina göre serbet surupicirecektir. Önüne gelene, yani issiz geleceksiz sosyal siyasal ekonomik veya kültürel tüm insani degerliligini hepten VASFi SIFATI YITENLER arasinda caresiz halsiz kimsiz kimsesiz sorunlu bunalimli dein diplerde göre göre yasamin onca bütün öldürücü kahrecidi zikkimlariyla zehirleserek cirpinip debelenen durumdan her bir talana, hurafeye, karanliga, kiskirtmaya, catismaya, siddete, ayrismaya, bölünmeye, illete, engele,suskuna, küskünlüge, kötümserlige, karamsarliga, yozlastirmaya, haksizliga, hukuksuzuga, öfkeye,kindarliga,kötürümlülüge, sindirilmislige, kandirilmisliga, sömürüye, yolsuzluga, onursuzlastirmaya sonsuz sinirsiz inana güvene, bitmez tükenmez KAZZIK YEMELERiN günü gününden beter getiren mutsuz-umutsuzluk tükenmisligi sokaklarinda kendini canindan ve dünyasindan vazgecmis her öldürücü ermine uyarlanmis ölü ayarli yitiklikte bulmaktan….git gide herseyden inancini yitirir veya herkese kusku, nefret, uzak, soguk, hin, korku, hileli, arizali, dalavereci, dolandirici,tezgahci güvensizligiyle bakarak herkesin kendi cüssesince kuruldugu (herkesin kendini artik tasidigi öldürücüler kadar silahlanip pusatlandigi bir bedenin ruhu bedeninden ayrilmis kopmus bütün sistemleri karsilikli birbirinin ilgisiz bagsiz hurda yüklü celladina dönüsmüs bünyeer gibi) ve saplandigi korkulari oraninda basina buyruk bozulmalari devlet diye hayatin islemez calismaz sokaklarina azad edip saldigi illet musaalasina dönüsür.
Cantasindan biber gazi torpidosundan kama top tüfek veya depriaj pedalinin dibinden beyzbol sopasi hic eksik olmayan YURO-AMERiKAN gringolasmasi darmadaginikligi, huyunu karakterini en ulasilmaz verimlilikle kimi yahut neyi hangi yönüyle azmanlastirip kimyasal hormon tohumlasmasinin serbest piyasa Pazar sistematigine cerrahladigi kapis kapis tüketimli üretilmislikten dogup büyüyüp; hizla tüm dünyayi özellikle yayilip kapsayan bulaskinliktadir.
Hic mi hickimseyi kendi özgün iradeli dogalligina birakmayacak sekilde ve hersey kimildadikca tam boy bataga etrafi bozgun düzenekli kiskaclarla sarilacaginin etkisine alacak boyutta kasip kavuran SIDDET UNSURLU uydurulmus akil; becerilmis sanat, etkisizlestirilmis söz, yalakalandirilmis edebiyat, tabiatli huy, tavirlandirilmis süs, takinilmis kilif, külüstürlestirilmis kanun, kanunsuzlastirilmis hukuk, özendirilmis fiyaka, özümsendirilmis kargasa,düzenlenmis davranis, bezenmis tutum, etkisislestirilmis tavir,ismarlanmis inanc, benimsendirilmis karanlik, hazimsandirilmis bozgun, ayarlanmis güdümlülük, yutturulmus kölelik, alistirilmis karaktersizlik, kelepcelendirilmis düsünce, kaliplastirilmis bagimlilik, kayitsizlandirilmis sorumluluk, sinmis depdebe, sizmis desise, köklesmis cürüme, cörekesmis catisma, terbiyelendirilmis ayrisma, kiskirtilmis kin, sahtelestirilmis özgürlük, kamcilanmis heves, kudurtulmus gerilim, sahtekarlastirilmis baris, soyutlastirilmis sevgi, azdirilmis bencillik, kimsesizlestirilmis toplum ve kizistirilmis bölünmeler yoluyla gecmiinden kopartilip geleceksizlige yalvar yakar her rast gelenden mutsuz umutsuzluk danisan varlik, vasfini yitirmis niteliksizlikler dünyasinda devamlilikla kendinden beklenilen yüksek verimli sömürü carkinin kosulsuz kabullenen elamani olarak (buyruldukca ölüp ölüp üzülen iliklerine kadar ezilmis talan edilmis piyasa pazari etiketli) birbiriyle herkesten daha üstünü olma derdini kendine dava edip, gölgesiyle nizaha tutusmus insan seklindeki mahrum mahkumiyeti icindir.
..
Korku ormanında cesaretimsin
Pastadan evdeki esaretimsin.
Biz aynı çarmıha mıhlananlarız
Ben senin dünyanım, sen ahretimsin.
..
Kurşunlar yagmur olmuş yagıyordu,
Aklıma ölüm degil sen düştün,
Vuruldum gülüm kanım akıyordu,
Gözlerime ölüm degil sen düştün.
Karanlık,yüreklere korku salıyordu,
Gecenin kuru ayazı yüzleri yalıyordu,
..
Zikir ki; korku umutla karışık,
Zikir ki; kalpler kalıpla barışık…
01.12.2008
www.ekremsama.com
..
Gecenin sessizliği korkuları uyandırır
Korkular beyinlerde insanları kandırır
Seversen korku biter, hayat gelir gönlüne
Hayat dediğin ise aşklara inandırır
..
Dağlar boşalınca doğallığından
Şehirleri sardı korkular
Annesinin kucağına atladı çocuk
Ya da eteğine yapıştı ablasının
Okul yolu,korku yolu
Çalışmak sınav korkusu
..
Sana bir nazar etsem, hicabım ayaklanır.
Korku duyar hasretim, yüreğime saklanır.
Kirpiğini görmeye, bir türlü katlanamaz,
Çektiğim kara sevda, utancımla aklanır.
..
Coşkun bir ırmak gibi,ruhuma aksan diyorum.
Gönlümü sana açtım,eğilip baksan diyorum.
Kalmazdı yüreğimde,üzüntü,korku,tasa;
Beni sevsen,okşasan ve kucaklasan diyorum.
..
Mücadele yaşam biçimidir ve insanlar cesursa mücadele ederler.Sinmek kabullenmek şiddeti yaşamak adına bir insana yakışmaz.Esaret altında kalan ulusların camilerinde cuma namazı kılınmaz.Şiddetin en yoğun yaşandığı yer savaştır cephedir.Orada ölmemek için öldürmek zorundasındır.Oysa orada bile kurallar vardır.kadın, çocuk ve yaşlılara şiddet uygulanmaz.Mertçedir savaş bile olsa mücadele.Sen kadın, çocuk ve yaşlıysan bunların getirdiği haklara sahipsin demektir.Sinmek ve şiddeti kabullenmek insana yakışmaz.Yüreğindeki korkular güne gelir sevgiyi siler.
Korku ve nefret en garip duygudur.Bunu zamanla anlar insan daha acısı ise karşındaki insanın vahşileşmesini sadece seyredebilmektir.Canavarlaşmış sevgi yoksunu birini bir birey olarak seyredebilmek sana acı verir.Ama yapabileceklerimiz sınırlıdır.Oysa o bir kadındır annedir, duyguları ile yaşamaktadır.Kırılan gururu onu hayattan kopartmaktadır an be an.Bir erkek olarak gücüme gidiyor hergün şiddete uğramış bir kadını görmek birşeyler yapmam gerektiğini söylüyor bana
..
Denizde bir balık var
Balıkta bir neşe
Kıyıda bir çocuk var
Çocukta bir neşe
Elinde bir olta var
..
Hepimiz zaman zaman korku ve sevgi denen duygudan nasibimizi almışızdır ve yaşadığımız müddetçe de almaya devam edeceğiz.
Ortak sevgi ve korkularımız olduğu gibi kişiye göre değişen sevgi ve korku çeşitleri de vardır, fakat bu yazımda sevgi ve korku çeşitlerini sıralamaktan çok, korku ve sevgi insana neler yaptırır? sorusuna cevap bulmaya çalıştım.
Mesela; sınıfta kalmaktan korkan öğrenci dersine çalışır ve okuluna zamanında gidip/gelmeye gayret eder. Hem okulunu seven öğrenci de okuluna zamanında gider ve derslerine severek çalışır.
Eşinden korkan ve ya eşini seven, kadın/erkek eşlerse, davranışlarını bu korku ve sevgiye göre ayarlar, mesela evlerine vaktinde giderler, eşlerinden habersiz iş yapmamaya özen gösterirler.
..
ey ruhumun, bedenimin sahibi aşk
ey olmayınca aldığım nefesleri bile lanetlediğim,yokluğun
ey gecelerimin korku dolu sensizliği
hadi söyle gelecekmisin?
..
Yine bir sızı var,toprağa düşen damlalarda.
Yine bir sızı var,uğuldayan rüzgarlarda.
Yine bir sızı var,hüzün çöken bu akşamda.
Yine bir sızı var,kaybolan ufuklarda.
Yine bir acı var,ta uzaklarda bir yerlerde.
Yine bir acı var,topraktan gelen o çılgın seste.
..