Korku ve Umut Şiiri - Dr Yusuf Polat

Yoktur korkum geçmiş hatalarımın gölgesinin uzunluğundan
Darağacını dostunun fiskesine tercih eden Pir Sultan gibiyim
Yoktur korkum kara gözlü ceylan için dağ taş dolaşmaktan
Her köy çeşmesinde de aşkı yudumlayan Karacaoğlan gibiyim

Umutsuz değilim dipsiz kör kuyularda merdiven bulmaktan
Susuz çöller ortasında kervanlardan habersiz Yusuf gibiyim
Umutsuz değilim asi hastalıkların çilesine derman bulmaya
Kurtlanmış yaralar içinde sabır mertebesinde Eyüp gibiyim

Yoktur korkum yanmaktan ateşlerde köz olmaktır hevesim
Urfa meydanlarında yakılmayı bekleyen İbrahim gibiyim
Yoktur korkum yok olmaktan ateşlerde kül olmaktır niyetim
Divane Yunus misali; dağlarda hep aşk ateşi arayan biriyim

Umutsuz değilim göz göze gelmekten dinlenmektir niyetim
Mevlana gibi tek bakışla düğünü ölüm günü yaşayan biriyim
Umutsuz değilim söz kavgası yapmaktan dillenmektir niyetim
Necip misali tek kıvılcıma tüm geçmişi yaktıran biri gibiyim

Korkmaz mısın bu dünya heveslerin yolda bırakan dünyadır
Tek bakış için gam yükünü yıllarca sırtına vuran dünyadır
Mecnun’a Leyla’ya, Kerem ile Aslı’ya
Bir avuç toprak uğruna aşk yükünü yıllarca taşıtan dünyadır