Korku Ve Saygı
Bir hanım parkta çocuğunu oynatırken, çocuğu huysuzluk etmiş! Kadın da söz dinletemeyince orada oturmakta olan köylü şapkalı bir adama “Şu çocuğu bir korkutur musunuz? Söz dinlemiyor! ” demiş! Adam; “Vay bilmem ne yaptığımın çocuğu! ” diye çocuğu azarlamış! Kadın; “Bey efendi ne yapıyorsunuz! Bana küfrettiniz! ” Adam demiş; “Ben ayı değilim, kurt da değilim; öcü de değilim! Bizim köyde korkutmak böyle oluyor! Siz dediniz ben de yaptım! ” Yani korku ile yol alınmaz!
Korku kişinin kendi içinde ve muhtemel bir hatasına karşı olmalı! Yani kişi kendi hata yapmaktan sakınmalı yoksa hariçteki işleyişten korkmak çözüm değil!
Allah’tan korkmak, Allah’tan korkmayandan korkmak; bunlar da gereksiz! Allah’tan korkmakla Allah’ı sevmek veya saymak ayrı bir durum! Yani kişi Allah’a bilmeyerek saygısız olacağından korkacaksa o dahi bilinçle izale edilebilir! Yoksa rast gele davranıp bir de korkmak ve korkunca da durumu kurtardığını sanmak çözüm olmaz! Zaten Allah’tan korkmayanı da kişi belirleyemez! Bu söylem çerçeve bir söylem yani deyim gibi veya soyut bir durum! Öyle ise Allah’tan korkmak yerine Allah’a saygılı olmak daha akıllıca! Bu dahi kişinin kendine ve evrene saygısıyla mümkün!
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta