Türklerin dini yeryüzünde sevgi ve insanlığı yaşatan bir anlayıştır.
Ortadoğu kaynaklı tüm dinler öteki dünya korkusunu satan ve yeryüzünde sevgi ve insanlığı yok ederek sömürge etmek isteyenlerin kullandığı bir araçtır. Ortadoğu da ortaya çıkan iyi niyetli tüm dinler yeryüzü çetesi tarafından değişime uğratılmış ve sömürge amaçlı kullanılmıştır.
Korku, tapılacak sahte tanrılar ve o tanrıları kullanarak sömürü üreten şeytanları çoğaltır. Ülkemiz bu anlamda 1950-2024 yılları arasında yaşananlara bakıldığında en iyi laboratuvardır. Korku tek dindir. Korku dinini yeryüzü çetesi üretti ve sömürge etmek istediği her topluma kullandığı taşeronlar aracılığıyla o toplumun başına musallat etti. Çünkü sömürü amaçlı kullanılan tüm dinlerin ortak özelliği korku temelli insan yetiştirmektir.
Bugün sübyan mektepleri adı altında tarikat ve cemaatlerin vakıf ve dernekler yasasına sığınarak çocukları bu korku dininin birer neferi olarak yetiştirmeleri yeryüzü çetesinin bir projesi olan ve sayısını bilmediğimiz kadar çoğalmış tarikat ve cemaatlerin bunu üstlendiği çok açık ve net ortadadır.
Bunun çaresi devrimdir.
Bunun için ahlaklı bir cesarete ihtiyaç vardır.
Akıl ve bilim yolu dışında bir toplumun yaşamda yeri yoktur.
Tarikat ve cemaatler gericiliğin yapıları olup bunu savunmak çaǧ dışında kalmak için yeterlidir.
Çağdaş medeniyetler seviyesine çıkmak istiyor isek tarikat ve cemaatler zulmünden bir an evvel kapatma ve faaliyetlerini sonsuza kadar bir daha ortaya çıkmaması için her türlü tedbiri almak gerekiyor.
Yeryüzü çetesi insan görünümlü insanlık düşmanı yaratıklar insanlığa bir kez daha yenilmiştir.
Yaşamın tek bir dini olabilir. Us ve duyunc kullanmak.
Ahlaklı cesur olmak gerekir.
Korkutan ahlaksızlığında arkasında bir cesaret var.
Cesaret iki çeşittir. Ahaklı ve ahlaksız.
İnsanlık artık ahlaksız cesaretin arkasında durmayacak kadar akıllandı.
Ahlaklı insan yetiştirmek, doğaya ve çevreye, diğer canlı hakkını koruyarak üretmek ahlaklı bir dindir.
Eğer ille de bir din istiyorsak.
Küçük bedenlerin bilinçaltı korku ile temel atılır ise o toplum kula kul olur.
Aynaya bakan bunu görür.
Bu sebeple Atatürk orman çiftliği üzerinde kurulan saray günü geldiğinde Cumhuriyet devrimine ihanet süreci olan 1938 sonrasını gününüze kadar ve özellikle mahşer tufanı ve canlı ölüler ibreti ile yaşananların tüm tarihi süreci ile birlikte tüm insanlığa anlatmak için bu saray mahşer tufanı ve canlı ölüler müzesi olmalı. Anadolu da yaşanan bu tufan sadece burada her yönden anlatılmalı ve insanlık bunu görmek için dünyanın merkezi Ankara'ya gelerek bu ibreti öğrenmeli gidip ülkesinde buna uygun tedbir almalı. Dini duygu ve maddi güç soygunu yapan zalimler neler yapmışlar hepsi bu müzede sergilenmelidir.
Nuh tufanı bu şekilde anlaşılmadığı için Anadolu aynı tür bir tufan daha yaşamak zorunda kaldı.
Çünkü insanlık devriminin düşmanlığı Anadolu'da azdı ve yüce adaletten gazabı gördü ve bitti.
Sudan çıkmış balığa döndükleri için nereye saldıracaklarını şaşırmış bir şekilde çırpınıyorlar.
Korku dininin iki ortağı var. Kuklacı ve kukla.
Kullacı maddi gücü elinde tutar ve tehdit eder. Kukla ise onlara taşeron olur korku dinini kullanarak taraftan toplar ve güç devşirir.
Kol kola gizli iş çevirirler.
Mahşer tufanı ve canlı ölüler ibreti ile ilmi sır gereği tümünü açık ettim ve bu zulüm bitti.
Enkaz kaldırma toplumun gayreti ölçüsünde sürüyor.
Bu tufanın topluma da mesajı var; Hazıra konmak yok. Yürek meydanına herkes çıkacak savaşıp hakkını koruyacak. Yoksa zulüm devam edecek.
Öteki tarafta bilinen cehennem ve cennet kimin için ve neden dünyaya geldi?
Düşünmek gerekir.
Önder Karaçay
Kayıt Tarihi : 29.6.2024 11:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
♾️ Mobbing Bank Türk Fırtınası diyor ki;
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!