Korbulancak Şiiri - Seyfi Karaca

Seyfi Karaca
5087

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Korbulancak

Korbulancak..
Yine orta yerden çalıp söylüyor perde perde yangın tutuşturan hançere
Yine gün dönüyor sular kararıyor mor rengini bürünüp giyiniyor ufuklar dağlar
Sulak sazlıktan söğütlü derelerden konar gölerliğin pusulasız yolunu tutarak leylekler turnalar ve sığırcıklar
Kırda kıraçta sararıp solan kevenler dolusuna dizgin , alıçlar çırpınıyor yine
Vilayette yine sabahın uyandırdığı duraklar dolup boşalıyor
Ve suları yuyup yıkayan pınarlardan kana kana içerken yapraklarını toprağa veren kavaklar
Yağlıkta sarılı hayatın azığını ve gurbetin yolculuğunu diyardan diyara yine
Süs nakış takı sitil tasarım ziynet zerafeti çıkınında işleyip ören dünya bir tabiat
Göklerin hisar burcundan yerlerin serin zeminlerine tozun toprağın serip saçarak
Elenmiş süzülmüş yaz öylece hazin geçiyor, sür savrum değirmenlerine hasır harman oluyor hazan
Oyukta kovukta
Açıkta ve poyrazda
Uzayan gecelere soğuklar bastırıp çökünce
Sonu başa doğru dünya hanedinin etrafını toplayarak göçüp giden seyri seferin
Kırağı don ayaz sis kar buz bagaj bavul yüküyle
Yine ortalıkta çağırıp çığıran çığlığı esip tütüyor
Sana sonbahar yolculuğundayken hasretin telgrafını çektim, yazması sarı gelin...
Kınalı elindeki testin ben olayım sonra taşlara çal beni beni sazına türküsüne yine
Katar kolon kuşlar sürüsüyle eylül ekim hanesinin yaprakları dökülüyor dalları titriyor
Hasretin sılasına yine,
Yürekte közü yanan aşka ve sevgiye

Eylül/23

Seyfi Karaca
Kayıt Tarihi : 24.9.2023 18:59:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!