`FULU` bakiyormus, sözde Türkiye ve Türkce sevdaliliginda kopardigi gürültü duyulmadik meydan birakmadigi ve kendi yüzdelik kaymagi kiyak meclis vekaletliligiyle ilgili mahallerde bagirta cagirta tellal dillendiren Mehepe, Hedepe`ye…(? ? ! ! ? !)
Fulu…?
Bizzat kendilerinin nüktesine topuguna basa basa dört tarafini kalin cizgilerle cizerek HEDEPE`nin özel Bop terzihanesinde ölcüsü verilerek AKEPE esbaskanligi nezaretinde fiyakasi fosforlandirilarak icinde eksiksiz her hinlik ve hainlik mayin kalibini birebir tasiyan programla `PEKAKA`yi temsilen kurgulanip tiryaki kilifli tam takim ihanet cetesi sicilinde meclise isinlanmis Bop kuklasi olduklarini` her firsatta hemen hemen heryerde günlügünden gündeminden düsürmeyen Mehepe….Fulu bakiyormus ve de saygi dahic mi hic ayip kusur etmiyormus, milletin sectigini hepten yok saymamanin latifkar lutfuyla.
Fulu Türkce bir kelime degil. Her ne kadar Türkce degilse de ve her ne kadar Mehepe Devlet`lisi bu lafi ikdebir kullanmakla kendine fena eksoz dumanlattirici antic araba tozpembe rengarenkli söför mahal muavinliligi süsü vermekten büyük zevk duyup keyifine diyecek yoktan seve seve pürlendirip dillendirse de Türkce anlamiyla Fulu; bulanik bakmak, yarim yamuk bakmak, yalpa yamci bakmak, yamul yumul bakmak, iki elin parmak aralarindan bakmak, sesibes bakmak, dambuldumbul bakmak, feldir fecir bakmak, darmadüzgün bakmak, abuk subuk bakmak, yantiri yüntürü bakmak, egri bügrü bakmak, damdan dipten bakmak, pörtlek pürtlek bakmak, agara morara bakmak, kör topal bakmak, gizli kapakli bakmak….yani bakip da görmemek, bakip da görememek veya GÖRÜP de GÖRMEZDEN GELMEK söz tümcesinin harfiyyen karsiligi olan FULU DiKIZ….aslinda bal gibi gördügüne göz kirpan müsamahanin, yani alip kendinden sayan amasiz fakatsiz yolvermelere yardim ve yoldaslik eden topyekün ve tam tesekküllü kabulün daniskasidir…
Bugün kapali kafeslerden kendini saklayan sesleri bir bir cikararak toplumun bütün degerlerini dibine kadar sömürdüklerini; her türlü ayristiran ve uzaklastiran catismalari sonuna kadar tedavülde tutup kendilerine kazanc güc saltanat ve iktidar getirici menfaatlerde kullandiklarini; topugu ayri gövdesi ayri, kafasindaki niyeti ayri imam tüccar ve hainligi ayni bünyede tasiyanlarla edilmis olan ortaklik ganimetini bölüsene kadar aldanip anlayamadiklarini; Nevroz meydanlarinda, Oslo´da, Habur`da, Dolmabahce´de taaaa Cekic Güc`le baslayip bitmez tükenmez Türkiye Cumhuriyeti yikim silsileyiyle devam eden ittifak itiraflaridir ki, hep bir dogrunun yanina binlerce yalan yanlisi koyarak; yasamin her alaninda sorunlar sarmaliyla cöküp cürüyen korku, ürkü, endise, güvensizlik, umutsuzluk, caresizlik, yalnizlik, kimsesizlik, bitmislik, karamsarlik, kötümserlik, yilginlik, yokluk, yolsuzluk, yetkisizlik, cile, bezginlik, haksizlik, hukuksuzluk gibi hinca hinc üstüne yagan kiskaclar kusatmasindaki zorunlu tüketim piyasasina ayak uydurmak kendini kirbaclayip körüklemekten baska bütün duyum ve duyarliliklarini yitirerek sürülesmis soyutlasmis yitmis yabancilasmis etkisiz tepkisiz toplumsal kalabaliga olabildigince bulanik bakan(fulu) , kör düsünen, topal davranan, hissiz duyumlanan, habersiz yönelen, düsüncesiz sorgusuz ve sualsiz ilisisip iliskilenen yasam disi kendi karanliginda kaybolmalari (kafa bulandirip kalp yormalarla diledigi algii istedigi kivamda kendine göre kul ve köle kilrak) lambalayip fenerlendirir. Hitler tarihte bunun icin PROPAGANDA BAKANLIGI diye özel bir kiyim müessesesi dahi cayir cayir insan beden ve ruhlarina yakarak ulüm üfürüp zalimlik üflemisti.
Bir dogrunun yanina binlerce yalan, talan, yanlis, yolsuzluk, yagma, rüsvet, kayirma, örtbas, zarar, ziyan, zül,zilliyet, ikiyüzlülük katarak `bu muhterem Allahin bütün sifatlarini üstünde tasiyor bakara makara` karakterinde Bop günlüklü bülten buyruklarini hayata gecirip, aldiklari ihalede pazartesiden cumaya hergün hersaaat hic arlanip utanip yorulup usanmadan dolasima sunarken, balyali tomarli sömürüp tükettikleri toplum degerleri arasinda tüm tarih boyunun en uzun soluklu, en acimasiz ve en sinsi sidetlilikte sagiltilip sürdürülecek olan küresel capta dünya yagmaciliginin Türkiye ayagina dair (Yeni Dünya Düzeni miladiyla alenen aciklanmis olan ISLAM COGRAFYALARI`ni kendine üstesinden her an rahatca gelebilecegi yeni düsmanlar olarak yaratarak) kalibi kilifi müsait TOPLUM AYARLAMA güc ve iktidarliligina mafyasiyla medyasiyla borsasiyla tefecisiyle aracisiyla tarikatcisiyla bölücüsüyle sanatiyla siyasetiyle ESBASKANLIK ORTAK SIRKETI gibi hep birbirine Fulu bakan gözkirpislar Kabul araligindan birbiriyle danisikli dövüskün yikim yapisina donatilip düzenlendiler.
MEHEPE, niye ve neden icat edildiginin yillaryilligini kurulumundaki Büyük Türkistan (turan) fikir ve niyet tasiyicilarini bir bir Türkiye`nin gecirdigi siyasi serüvenlerde kendi icinde kullanimsiz hale koyup tasfiye ede ede, YENI DÜNYA DÜZENI´nin en son kosulladigi DINLERARASI ILIMLI iSLAM DIYALOGU Türk modelciligini özellikle Kenan cuntasiya tipki CEHEPE gibi küresel serbest ticaret yari sömürge ülke konumuna (uzun soluklu bölgesel catisma, savas, isgal, soygun, tecavüzler adina BOP diye söz alanlarin en vazgecilmez unsurlari olarak) gayet uyumlu tazzik ve tüzzüklerle itaatkar ve uyumlu hale getirdi.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta